Vakıflar Türk-İslam geleneğinin en önemli kurumları arasında yer alıyor.

Selçuklu'dan Osmanlı'ya, Osmanlı'dan Türkiye Cumhuriyeti'ne değin vakıf geleneğinin yaşatılmış olması, bu kurumların toplumsal yaşamdaki yerini ve önemini de hatırlatmış oluyor.

Elbette her vakıf değil ama, Selçuklu'dan bu yana İslam Dini'ne, bilime, eğitime, sanata, edebiyata, sosyal ve ekonomik hayata sayısız katkılar sağlayan, camiler, külliyeler, okullar, hastaneler, imarethaneler, kervansaraylar inşa edip, her biri devletimize ve milletimize çok değerli hizmetlerde bulunmuş nice vakıflarımız var.

Günümüzde Sosyal Dayanışma ve Yardımlaşma Vakfı gibi doğrudan devlet sistemi içinde yer alan, ya da Türk Diyanet Vakfı gibi ülke geneline yayılmış olan büyük kurumsal vakıflar dışında, vakıf geleneğinin daha çok eğitim-öğretim alanında sürdürüldüğü ve çoğu kez başarılı hizmetler verildiği görülüyor.

***

Sözü, Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Vakfı'na getirelim...

Bilindiği gibi ZBEÜ Vakfı'nda "fetret devri" sona erdi.

ZBEÜ Öğretim Üyesi Dr. Mustafa Yıldız başkanlığında, çok değerli üniversite hocaları, hukukçular ve mali müşavirler ve saygın işadamlarından oluşan yeni yönetim göreve başladı, böylece vakıf çalışmaları bakımından yeni bir döneme girilmiş oldu.

ZBEÜ Vakfı'nın kuruluşunda geçtiğimiz günlerde aramızdan ayrılan değerli ağabeyimiz gazeteci Ali Bahadır'ın büyük emeği ve çabası oldu.

Merhum Ali Bahadır'ın vakıf başkanlığı döneminde kişisel çabalarının da etkisi ile bazı adımlar atıldı, bazı hizmetler gerçekleştirildi.

Daha sonra göreve gelen basiretsiz yönetimler nedeniyle ZBEÜ Vakfı'nın varlığı ile yokluğu belli olmadı, vakfın adı bile unutuldu.

***

Şimdi bunlar geride kaldı…

Yeni vakıf yönetiminin hedefleri var, bu hedefleri gerçekleştirebilecek bilgi, azim ve kararlılık da yeni yönetimi oluşturan insanlarda fazlasıyla bulunuyor.

Başlangıç için TBMM eski Başkanı ve Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Sayın Köksal Toptan, Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Sayın Yüksel Kocaman ve Zonguldak milletvekillerinin ziyaret edilmesi olumlu ve isabetli adımlar…

Milletvekillerimizin tamamının vakfa üye olması da o denli olumlu ve önemli…

Yeni yönetimin vakfa "insan kazandırmak" yönünde kapsamlı bir çalışma yapması halinde, bu şehr-i Zonguldak'ın söz ve karar sahibi insanlarının çağrılara kayıtsız kalmayacağını düşünüyoruz.

Öyle az-buz değil…

İlimizin büyük ve önemli kurumları var…

Bu kurumların başkanları, yöneticileri var…

Birkaç örnek verelim…

Zonguldak Belediye Başkanlığı…

Zonguldak TSO Başkanlığı...

GMİS Genel Başkanlığı…

Amelebirliği Başkanlığı…

İlçe ve beldelerin belediye başkanlıkları…

Eren Enerji…

Erdemir…

Ve daha pek çoğu…

Bu kurum ve kuruluşların yönetim kademeleri ile iletişime geçilip, her birinin üniversitemiz, dolayısı ile Zonguldak adına birer "eğitim gönüllüsü" haline getirilmesi olmayacak iş değildir.

Vakıf yönetimini oluşturan isimlere dikkat ettim…

Değerli hocalarımız dışında, mesela Alaattin Kurnaz ve Fatih Furtun gibi saygın işadamları, mesela Seçkin Ayan gibi saygın hukukçularımız ve iş dünyasını işi tanıyan saygın mali müşavirlerimiz de yer alıyor.

Vakıf işi "gönül" işidir, üstelik yüksek öğrenim gibi bir amaca hizmet ediyorsa, çok daha gönül işi…

Yeni vakıf yönetimi bu nedenle üniversitemize ve öğrencilerimize yönelik umutları da yenilemiş oluyor.

( Erhan ÇAKMAK)

Editör: Haber Merkezi