TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, yaptığı basın açıklamasıyla üreticilerin beklentilerini ve temmuz ayında üretici ile market arasındaki fiyat değişimlerini değerlendirdi. Kuru soğanda erkenci çeşitlerin hasadının Amasya ve Merzifon bölgelerinde başladığını söyleyen Bayraktar, “Erkenci soğan depolanamadığı için üreticilerimiz ürününü kısa sürede elinden çıkarmak zorunda kalıyor. Rekolte yüksekliği ve hızlı hasat arzda artışa neden oldu. Bu sebepten soğan fiyatları düştü. Geçen sene temmuz ayında 6 lira 50 kuruş olan kuru soğan fiyatı, enflasyon ve girdi fiyatlarındaki artışa rağmen yüzde 6 oranında azaldı. Halen ortalama 6 lira seviyesinde olan soğan fiyatları, Polatlı’da 5 liraya kadar geriledi. Kuru soğanda bu yılki verim yüksekliği ve erkenci çeşitlerin ihracata uygun olmayışı nedeniyle piyasadaki arz fazlası fiyatların gerilemesine neden oluyor” ifadelerini kullandı.
Kuru soğanda yaşanan durumun bir benzerinin domateste de meydana geldiğini belirten Bayraktar, “2018 yılında 519 bin dekar olan salçalık domates üretim alanı 2023 yılında yüzde 36 oranında artarak 705 bin dekara yükseldi. Aynı şekilde 2018 yılında 3,7 milyon ton olan salçalık domates üretimi, 2023 yılında yüzde 49 oranında artarak 5,5 milyon tona yükseldi. Geçen sezon diğer ürünlerden hak ettiği geliri elde edemeyen üreticilerimiz, bu yıl domates üretimine yöneldi. Ziraat odalarımızdan aldığımız bilgilere göre İzmir ve Bursa gibi salçalık domates üretimi olan illerde üretim alanlarında yüzde 30’lara varan artış olduğu görülüyor. Domateste meydana gelen arz artışı fiyatların düşmesine neden oldu. Fiyatların düşmesinin bir diğer sebebi de üreticilerimizin salça fabrikalarıyla yaşadığı sıkıntılardır” diye konuştu.
Kuru kayısıda ise arz fazlası yaşanması nedeniyle fiyatlarda düşüş meydana geldiğini aktaran Bayraktar, “Geçen sezon 190 lira seviyelerine kadar yükselen kuru kayısı fiyatları bu yıl rekoltenin de yüksek olması nedeniyle geçen sezonun da altına, 110 lira seviyesine kadar geriledi. Üreticilerimiz, Avrupa Birliğinden coğrafi tescil alan ürünlerinin hak ettiği değeri görmesini istiyor. Toprak Mahsulleri Ofisi devreye girerek alım yapmalı ve piyasada dengeyi sağlamalıdır” şeklinde konuştu.
"Üretici ve market arasındaki fiyat farkı en fazla yüzde 420,5 ile havuçta görüldü"
Temmuz ayında üreticideki ve marketteki fiyatları da karşılaştıran Bayraktar, şunları kaydetti:
“Temmuz ayında üretici ve market arasındaki fiyat farkı en fazla yüzde 420,5 ile havuçta görüldü. Havuçtaki fiyat farkını yüzde 333,9 ile limon, yüzde 328,6 ile elma, yüzde 313,9 ile kuru incir takip etti. Havuç 5,2 kat, limon ve elma 4,3 kat, kuru incir 4,1 kat, kuru kayısı 3,9 kat fazlaya satıldı. Üreticide 6 lira olan havuç 31 lira 23 kuruşa, 15 lira olan limon 65 lira 9 kuruşa, 10 lira 38 kuruş olan elma 44 lira 49 kuruşa, 115 lira olan kuru incir 476 lira 9 kuruşa markette satıldı. Temmuz ayında fiyatı en fazla artan ürün markette limon, üreticide yumurta olurken, fiyatı en fazla düşen ürün ise hem markette hem de üreticide karpuz oldu.”
Temmuz ayında markette 37 ürünün 24’ünde fiyat azalışı oldu
Bayraktar, konuşmasını söyle sürdürdü:
“Temmuz ayında markette 37 ürünün 13’ünde fiyat artışı, 24’ünde fiyat azalışı oldu. Markette fiyatı en fazla artan ürün yüzde 36,2 ile limon oldu. Limondaki fiyat artışını yüzde 32,9 ile elma, yüzde 13,9 ile yumurta, yüzde 12, 6 ile maydanoz takip etti. Markette fiyatı en fazla azalan ürün ise yüzde 42,4 ile karpuz oldu. Karpuzdaki fiyat düşüşünü yüzde 27,8 ile patates, yüzde 25,5 ile Antep fıstığı, yüzde 21,2 ile kabak izledi.”