Sanık, maktulün uyuşturucu kullandığını, aralarında çıkan tartışmada kendini korumak amacıyla bıçağı savurduğunu ve öldürme kastıyla hareket etmediğini söyledi. Tanık olarak dinlenen sanığın kız arkadaşı ise olay günü makulle telefonla tartıştıklarını söyleyerek, "Ona, 'Kumam gibisin. Dibimizden ayrılmıyorsun. Senin uyuşturucu zevkin yüzünden ortamımız bozuldu. Kardeşin bile seninle aynı ortama gelmek istemiyor' dedim. Biz Burak ile 5 yıldır beraberiz. Evlenecektik, her şeyimiz hazırdı" diyerek gözyaşı döktü.
Olay, 19 Şubat saat 04.00 sıralarında Ömerağa Mahallesi'nde meydana geldi. Burak B.'nin (28) kız arkadaşının İbrahim Deniz Vayvalak'a (30) ve ailesine küfür ettiği iddiasıyla konuşmak için bir araya gelen arkadaşların arasında tartışma çıktı. Tartışmanın büyümesi üzerine Burak B. yanında bulunan bıçakla İbrahim Deniz Vayvalak'ı 5 yerinden bıçakladı. İhbar üzerine olay yerine gelen sağlık ekiplerince yapılan kontrollerde Vayvalak'ın yaşamını yitirdiği tespit edildi. Gözaltına alınan Burak B. ise emniyetteki işlemlerinin ardından tutuklandı.
"Deniz, telefonla küfür ederek, 'Beni dışlıyorsunuz' dedi.
Olayla ilgili açılan davanın duruşması Kocaeli 1. Ağır Ceza Mahkemesinde görülmeye başlandı. Duruşmaya tutuklu sanık Burak B., taraf avukatları, maktulün ailesi ve tanıklar katıldı. Olayın nasıl başladığını anlatan tutuklu sanık Burak B., "Deniz ve kardeşi Aykut'u uzun zamandır tanıyorum. Çok yakın arkadaşım olduğu için Deniz'i yanıma işe koydum. Son zamanlarda Deniz uyuşturucu kullanıyordu ve agresif biri olmuştu. Olay tarihinde Berkay beni telefonla arayarak kız arkadaşım Melike'yle birlikte evlerine davet etti. Eve gittiğimizde kız arkadaşım Melike yemek yapmak için mutfağa girdi. Ben, Berkay ve Deniz'in erkek kardeşi oturduk. Bir süre sonra Deniz arayarak, 'Neden beni de eve davet etmediniz?, 'Beni adam yerine koymuyor musunuz?' diye sitemde bulundu. Ben de Berkay'ın ev sahibi olması sebebiyle bir şey diyemediğimi, davet etmesi durumunda gelebileceğini söyledim. Deniz, telefonla küfür ederek, 'Beni dışlıyorsunuz' dedi. Berkay, Deniz'in uyuşturucu içmesi sebebiyle onu eve almak istemiyordu. Kardeşi Aykut da Deniz'le hiçbir zaman aynı ortama gelmek istemiyordu" diye konuştu.
"Öldürme kastım yoktu. Deniz'i çok sever ve değer verirdim"
Telefonda Deniz'le konuşarak gönlünü almaya çalıştığını belirten Burak B., "Kız arkadaşım Melike de Deniz'e çok değer verdiğimi, onun yüzünden ilişkimizin bozulduğun ve kendisine zaman ayırmadığımı söyledi. Bu sebeple kızarak evden çıktı. Bir süre sonra ben de peşinden gittim. Dışarıda konuşarak konuyu hallettik ve barıştık. Deniz tarafından Melike'ye küfür içerikli mesaj geldiğini de gördüm. Melike cebimde bulunan bıçağı görünce alıp attı, o esnada eli kesildi. Hastaneye giderek pansuman yaptık ve onu eve götürdüm. Deniz bu esnada bana telefonla hakaret ve küfür içerikli mesajlar atıyor, yanına çağırıyordu. Aykut'un yanına babamla birlikte giderek Deniz'in küfür ettiğini, konuyu düzeltmemiz gerektiğini söyledim. Beraber buluştuk. Ben ve Deniz biraz daha ileride konuştuk. Deniz bana yumruk attı, sonra elinde sivri bir şey görünce kendimi korumak amacıyla bıçağı savurdum. Nereye geldiğini görmedim. Öldürme kastım yoktu. Deniz'i çok sever ve değer verirdim. Pişmanım, tahliyemi istiyorum" şeklinde konuştu.
"Burak'a sürekli Deniz'e zaman ayırması sebebiyle kızdım"
Olay gününü anlatan sanığın sevgilisi Melike E., "Olay günü Deniz benden borç para istedi, ben de kendisine gönderdim. İşten sonra Deniz ve Burak yanıma kafeye geldiler. Deniz bir süre sonra 'İşim var' diyerek gitti. Uyuşturucu içtiğini biliyorduk, tekrardan içmeye gittiği düşündük. Berkay ben ve Burak'ı evine davet edince gittik. Evdeyken, Deniz Burak'ı aradı, 'Siz neredesiniz, neden beni de çağırmıyorsunuz, beni mi dışlıyorsunuz?' diyerek küfür etti. Burak da Deniz'in gönlünü almaya çalıştı, 'Benim evim değil' dedi. Ben de Burak'a sürekli Deniz'e zaman ayırması sebebiyle kızdım ve evden çıktım" ifadelerini kullandı.
"Evlenecektik, her şeyimiz hazırdı, hayatımızı mahvettiler"
Dışarı çıkınca Deniz'i aradığını söyleyen Melike E., "Deniz'i arayarak, 'Kumam gibisin. Dibimizden ayrılmıyorsun. Senin uyuşturucu zevkin yüzünden ortamımız bozuldu. Kardeşin bile seninle aynı ortama gelmek istemiyor' dedim. Bana küfür etti ancak ben annesine asla küfür etmedim. Deniz uyuşturucu içince canavara dönüşüyordu. Bir süre sonra parka Burak geldi, gönlümü aldı ve barıştı. Orada Burak'ın cebimde parlayan bir şey gördüm. Bıçak olduğunu görünce alıp fırlattım. Bu sebeple elim kesildi. Burak ve babası Fuat amca ile hastaneye gittik. Elimi pansuman yaparak eve döndük. Deniz, Burak’ı arayarak küfürler ediyor ve yanına çağırıyordu. Burak, Fuat amca ile birlikte dışarı çıktılar ve olay yaşandı. Biz Burak ile 5 yıldır beraberiz. Evlenecektik, her şeyimiz hazırdı. Oğullarını neden tedavi etmeden sokağa salıyorlar. Hayatımızı mahvettiler" diyerek ağladı.
"Herkes kendi hayatını düşünüyor, o zaman benim oğlumu topraktan çıkarıp getirecekler"
Tanık olarak dinlenen maktulün kardeşi Aykut Vayvalak, "Melike telefonda ağabeyim Deniz ile konuşurken anneme küfür etmiş. Ağabeyim bu duruma sinirlenerek, Burak ile konuşmak istemiş. 'Nasıl olur da kız arkadaşın senin yanında anneme küfür eder ve sen buna izin verirsin' tarzında kızmış. Bu sebeple olaylar oldu" diye konuştu.
Maktulün babası Bayram Ali Vayvalak sanıktan şikayetçi olurken, annesi Hamide Özdemir ise, "Melike ve sanık sürekli bizim eve gelip tartışıyordu. Bizim eve gelip tartışmalarını istemediğim için bu durumu oğluma da söyledim. Deniz, 'Anne, Burak beni işe koydu. O benim arkadaşım, aramıza girme' derdi. Melike, sevgilisi Burak'ı oğlum Deniz'den kıskanıyordu. Olay Melike yüzünden yaşandı. Herkes kendi hayatını düşünüyor, o zaman benim oğlumu topraktan çıkarıp getirecekler" dedi.
Mahkeme heyet, sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek, duruşmayı erteledi.