Türkiye İşçi Partisi Zonguldak il Yönetimi tarafından Can Atalay'ın milletvekiliğinin düşürümesi nedeniyle parti il binasında basın açıklaması düzenlendi. Basın açıklamasına: CHP il Başkan Yardımcısı Ferdi Ataman, CHP Merkez ilçe Başkan Yardımcısı Oktay Keklik, Sol Parti İl Başkanı İsmail Yıldız, BES Şube Başkanı ve KESK Dönem Sözcüsü Alper Kaya ile çok sayıda kişi katıldı.
Türkiye İşçi Partisi Zonguldak il Yönetim Kurulu Üyesi Dilan Durmuş yaptığı açıklamada Can Atalay'ın milletvekiliğinin düşürülmesinin hukuksuz olduğunu iddia ederek şunları söyledi:
"Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş yurt dışındayken Yargıtay’ın Hatay Milletvekilimiz Can Atalay hakkında verdiği hukuk dışı karar AKP Meclis Başkanvekili Bekir Bozdağ tarafından Meclis kürsüsünden okutulmuş ve Türkiye Büyük Millet Meclisi bugün Hatay halkının iradesini yok sayan bir karara imza atarak Can Atalay’ın milletvekilliğini düşürmüştür.
Gezi’nin en güzel çocuklarından biri olan Can Atalay, 14 Mayıs Genel Seçimleri’nde partimiz tarafından milletvekili adayı gösterilmiş ve Can'ın milletvekili olabileceği Yüksek Seçim Kurulu tarafından kabul edilmiştir. Hatay halkı, iradesini ortaya koyarak Can Atalay’ı milletvekili seçmiş ve Can’a milletvekili mazbatası verilmiştir. Meclis’te milletvekillerinin yemin etmek için kürsüye çağırıldığı esnada Can Atalay’ın adı ‘Hatay milletvekili’ olarak okunmuş ve Can Atalay partimiz tarafından Meclis Başkanlığı için aday gösterilmiştir. Can Atalay’ın Meclis Başkanlığına adaylığı kabul edilmiş, ayrıca Meclis’teki tüm siyasi partilerin oy birliği ile Can Atalay, TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu üyesi olmuştur. Dolayısıyla, ortada Can Atalay’ın milletvekili sıfatı kazandığına dair hiçbir şüphe yoktur.
Tüm bunlara rağmen Can Atalay’ın tahliye edilmemesine ilişkin Anayasa Mahkemesine yapılan başvurunun sonucunda Anayasa Mahkemesi, Can Atalay’ın derhal tahliye edilmesine karar vermiştir. Karar, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmiş olsa da mahkeme kararın gereğini yerine getirmeyerek dosyayı Yargıtay 3. Ceza Dairesine göndermiştir. Yargıtay 3. Ceza Dairesi ise Anayasa’yı tanımamaya devam ederek AYM kararını hiçe sayan, hukuken bir karar olarak dahi adlandırılamayacak bir metne imza atmıştır. Bu hukuksuzluk üstüne AYM’ye bir başvuru daha yapılmış ve bu kez AYM, dosyanın görevli ve yetkili mahkeme olan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmesine ve Can Atalay’ın derhal tahliye edilmesine oy birliğiyle karar vermiştir. Bu süreç yine aynı şekilde sürmüş ve milletvekilimizin hukuksuz tutukluluğu devam etmiştir.
AYM kararlarının bağlayıcı olduğu ve tüm yargı kurumlarını bağladığı yönündeki Anayasa hükmü önce Yargıtay tarafından, ardından da TBMM tarafından fiilen yürürlükten kaldırılmıştır.
Sanılmasın ki yılacağız, sanılmasın ki pes edeceğiz, ‘öyle olsun’ diyeceğiz.
Biz bugün, bir kez daha yeniden başlıyoruz.
Buradan bu hukuksuz kararın alınmasında en ufak bir payı olanlara, kararın altına imza atanlara sesleniyoruz:
Bu ülkenin tarihinin en aydınlık sayfalarından biri olan Gezi Direnişi’ni kirletebileceğinizi sanıyorsanız, yanılıyorsunuz.
Hatay halkının iradesini hiçe saymanın hesabını mutlaka vereceksiniz.
Halkımıza da buradan bir çağrı yapıyoruz:
Şimdi bir kez daha yan yana gelmek, yeniden mücadele etmek zorundayız.
Can Atalay er ya da geç o dört duvar arasından çıkacak. Hatay halkı vekiline kavuşacak"