Ahtapot şeklindeki mimarisiyle, kent merkezindeki Soğuksu, Gazipaşa, Acılık ve Çaydamar semtlerini birbirine bağlayarak 67 yıldır Zonguldak halkına hizmet veren Fevkani Köprünün (İnönü Köprüsü) yıkımına başlanılmasına sayılı günler kalırken, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Zonguldak Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz’dan detaylı bir açıklama daha geldi.
CHP Zonguldak Milletvekili Eylem Ertuğrul ve parti yöneticileriyle birlikte dükkanlarından tahliye edilmek istenen köprü altı esnafını ziyaret eden Yavuzyılmaz, burada yaptığı konuşmasında “köprünün yıkımının değil onarımının teknik olarak mümkün olduğunu” söylerken, esnafa bir kez daha “yanınızdayız” mesajı verdi.
Fevkani Köprünün kent ulaşımında bir çözüm olarak üretildiğinin ve yıkımının şehir trafiğinde kaosa neden olabileceğinin altını çizen Milletvekili, “Zonguldak’ın neresine baksanız zamanında tamamlanamamış yahut bitim tarihi defalarca ertelenmiş bir proje görürsünüz. Atatürk Devlet Hastanesi inşaatına otopark yapmayarak kapuz caddesini kaosa teslim eden, tapu dairesini inşaatını 7 defa erteleyip 9. yılda anca tamamlayabilen bir yönetimden bahsediyoruz. Vatandaşlarımızı yıllarca sürecek bir trafik kaosunun içine sokmaya kimsenin hakkı yoktur. Okul servislerindeki öğrenciler, işlerine gidip gelenler, çalışanlar ve emekliler bu trafik kaosunda büyük bir eziyete maruz kalacaklar. Trafik sıkışıklığı nedeniyle şehirde yaşamı ızdırap haline getirecekler. Fevkani köprüsü yıkılırsa Zonguldak bir trafik bataklığına saplanır. ” diyerek şunları söyledi:
"Raporları inceledik, Fevkaninin yıkılması büyük bir yanlış olur"
“Köprünün yıkılması konusunun teknik boyutunu, yani Fevkani köprüsünün riskli olup olmadığını, varsa bazı güçlendirilmesi gereken kısımları, o kısımların nereler olduğunu ve köprünün faaliyetine devam edip edemeyeceği ile ilgili raporları inceledik. Fevkani Köprüsü'nün depreme dayanıklı olmadığı öne sürülerek yıkılmak istenmesinin de büyük bir yanlış olduğunu tespit ettik.
"Son raporu Bakanlığa bağlı şirket adrese teslim olarak hazırladı"
Köprünün risk analiz raporunu düzenleyen şirket Çevre ve Şehircilik Bakanlığının bir iştiraki. Adı GEDAŞ A.Ş. Aslında bir gayrimenkul değerleme şirketi. Bizzat risk analizi yapmıyor, böyle bir uzmanlık alanı yok. O da raporu başka bir şirkete yaptırıyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığının isteği ile sonucu zaten baştan belli olan, köprünün depreme dayanıksız olduğu yorumunun yapıldığı bir rapor veriliyor. Sonucu baştan belli, adrese teslim verilen bir iş. Buna rağmen raporda bir çok çelişki var. Bakın bu rapor ne diyor? Rapor sonuç kısmında diyor ki: Son 30 sene içerisinde, şartnameler önemli ölçüde değişmiştir. Artık daha yüksek deprem performansı hedeflendiğinden dolayı, köprünün güçlendirilmesi gerekmiştir diyor.
"Türkiye’de yaşıyoruz, Amerikan Köprü Şartnamesine göre köprü yıkamayız"
Raporda belirtildiği üzere; Amerika köprü güçlendirme şartnamelerinde, 50 yaş üzeri köprüler için güçlendirme yerine yıkım ve yeni köprü yapılması daha ekonomik bir çözüm olduğundan, gündemimize gelmiştir diyor. Yani Amerikan köprü şartnamesine göre Fevkaniyi yıkmak daha ekonomik diyor. Şimdi biz nerede yaşıyoruz? Zonguldak'ta. Zonguldak nerede? Türkiye'de. Amerika'da mı yaşıyoruz? Amerika'daki şartnameye göre yıkım gündeme alınmalıdır diyor, gündeme gelmiştir diyor. Amerika'daki çelik fiyatıyla, yol yapım fiyatıyla, Türkiye'dekilerin fiyatları aynı mı?
"Rapora göre 2 bin 475 yılda bir olabilecek bir deprem için Fevkani Köprüsü yıkılmak isteniyor"
Elimizdeki köprünün güçlendirilmesi mümkünken, köprünün sakat olduğu ve yıkılması gerektiği konusunda kamuoyu yanıltılıyor. AK Partili Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın düzenlediği rapor diyor ki, köprünün performans analizleri yapılmıştır. DD2A ve DD1 deprem düzeyleri kullanılarak, bir test yapılmıştır. DD2A deprem düzeyi tekrarlama periyodu 144 yılda birdir, diyor ve 144 yılda bir olan depreme göre fevkani köprüsünün performans hedefi sağlanmaktadır diyor. DD1 deprem düzeyinin tekrarlanma periyodu ise 2 bin 475 yıldır. 2 bin 475 yılda bir olabilecek bir deprem için Fevkani Köprüsü yıkılmak isteniyor!
"2 bin 475 yılda bir beklenen şiddetteki deprem olursa Zonguldak'ta hiçbir binanın ayakta kalmayacağı açık"
2 bin 475 yılda bir beklenen şiddetteki deprem olursa Zonguldak'ta hiçbir binanın ayakta kalmayacağı açık. Bunun başında da Belediye binasıyla Valilik binası geliyor. 2 bin 475 yılda bir olan depremle ilgili bir tedbir alınacaksa hemen yarından itibaren Belediye binası, ertesi gün de Valilik binasının boşaltılarak yeni binaların yapılması gerekir. Durum bundan ibarettir. Fevkani Köprüsü’yle ilgili olarak elimizde bilimsel rapor mevcuttur. Raporu hazırlayan da Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın iştiraki olan şirkettir.
"Fevkani Köprü yıkılırsa Zonguldak trafik bataklığına saplanır. Yıkım trafik kaosuna neden olur"
Unutmamak gerekir ki Fevkani Köprü kent ulaşımında bir çözüm olarak üretildi ve yıkımı şehir trafiğinde kaosa neden olacaktır. Çünkü Zonguldak’ın neresine baksanız zamanında tamamlanamamış yahut bitim tarihi defalarca ertelenmiş bir proje görürsünüz. Atatürk Devlet Hastanesi inşaatına otopark yapmayarak kapuz caddesini kaosa teslim eden, tapu dairesini inşaatını 7 defa erteleyip 9. yılda anca tamamlayabilen, Lavuar alanı projesinin suyunu çıkartan ve yıllardır hayata geçiremeyen, Kozlu sahilindeki tıbbi atıkları 22 yıldır kaldıramayan bir yönetimden bahsediyoruz. Vatandaşlarımızı yıllarca sürecek bir trafik kaosunun içine sokmaya kimsenin hakkı yoktur. Okul servislerindeki öğrenciler, işlerine gidip gelenler, çalışanlar ve emekliler bu trafik kaosunda büyük bir eziyete maruz kalacaklar. Trafik sıkışıklığı nedeniyle şehirde yaşamı ızdırap haline getirecekler. Fevkani köprüsü yıkılırsa Zonguldak bir trafik bataklığına saplanır.’’
"Esnafı sokağa atmak isteyenlere karşı, biz buradayız, dimdik ayaktayız"
Fevkani Köprüsü altında veya köprü dışında geliştirilecek çözümlerde köprü altı esnafı mağdur edilemez. Cumhuriyet Halk Partisi olarak biz, esnafa resmi ve yazılı bir güvence verilmeden dükkanlardan çıkartılmak istenmeleri durumunda destek vereceğimizi, kepçe ise kepçenin önünde duracağımızı ilan ediyoruz. Vatandaşları tehdit edenlerin karşısında duracağız. Ayın 27’sine kadar uygulanabilir bir çözüm üretmeden, yasal bir güvence vermeden, yazılı ve resmi herhangi bir belge, bir taahhüt vermeden esnafı sokağa atmak isteyenlere karşı, biz burada dimdik ayaktayız ve sizinle birlikte mücadele edeceğimizi tekrar ilan ediyoruz!
"Köprü altı esnafı Zonguldak'ın kalbi demektir. Bu kalbe giden damarların tıkanmasına biz müsaade etmeyeceğiz"
Her koşul altında esnafa uygulanabilir bir çözüm üretmek zorundalar, ancak esnafa şu anda çözüm diye gösterdikleri, Elmas Park AVM’nın mevcut durumu ticari hayatın sürdürülebileceği bir olanak tanımıyor. Ne esnaf için yeterli yer var, ne yeterli metrekarede yer gösteriliyor. Satış yapmaya uygun bir yer de gösterilmiyor. Esnafa deniyor ki, ayın 27’sinde dükkanları boşaltın ne yaparsanız yapın deniliyor. Elinizdeki ürünlerle birlikte onları belirli koşullarda stoklamanız gerekirken, onları stoklayıp ürünlerinizin zarar görmesi mümkünken, esnafı bir belirsizliğin içine atmayı kafalarına koymuşlar. Güçlendirilmiş köprünün varlığı ve esnafın ticari hayatının köprü altında veya ticaretlerini geliştirebilecekleri köprü dışında bir başka alanda devamlılığının sağlanması için mücadelemizi sürdüreceğiz. Yerel seçimlerden sonra eğer hâlâ ortada bir sorun varsa, onu da biz çözeceğiz. AK Partili belediye seçimleri kaybettiğinde verdikleri sözler havada kalacak diye sakın düşünmeyin, biz buradayız. Bu mücadeleyi omuz omuza veriyoruz. Köprü altı esnafı Zonguldak'ın kalbi demektir. Bu kalbe giden damarların tıkanmasına müsaade etmeyeceğiz. Esnafın ticareti geliştirebileceği ve ticaret hayatına devam edebileceği çözümleri hep birlikte geliştireceğiz. Gerek Ankara'da yaptığımız mücadele gerek Belediye Meclisi Grup Başkanvekilimiz Sayın Atınç Kayınova’nın yaptığı hukuksal mücadele, konuyu yargıya taşıması, oradan istinafa gitmesi, hâlâ mücadelesini verdiğimiz bir konu. Biz kararlı olduğumuz sürece, omuz omuza durduğumuz sürece, altını çizerek söylüyorum, esnafa yazılı bir güvence, taahhüt verilmediği sürece, biz buradan çıkmıyoruz dediğiniz sürece, Köprü altı esnafını kimse mağdur edemez.’’
(Haber: Ercan Demir)