11-16 Eylül tarihleri arasında Türkiye'den 50 gazeteci olarak Azerbaycan Diaspora Teşkilatları  ve 4. Türk Dünyası Gazeteciler şurasına katıldıklarını  belirten  ZGC Başkanı Derya Akbıyık, Azerbaycan programının çok dolu ve verimli bir şekilde geçtiğini söyledi.

Türkiye'nin Basın ilan Kurumu'nun bir benzeri olan Matbaa Şurasına da katıldıklarını da belirten Başkan Derya Akbıyık, Azerbaycan'da milletvekilleri ve devlet bürokrasi ile görüşmeler yaptıklarını söyledi.

Azerbaycan dönüşü ise Karabağ bölgesinde bulunan Ermenilerin terör faaliyetleri nedeniyle Savaş çıktığını ve bu savaşta Türkiye olarak sonuna kadar Azerbaycan'ın yanında olduklarını ifade eden Zonguldak Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Derya Akbıyık şunları söyledi:

AZERBAYCAN'DA ZONGULDAK'IMIZA EN İYİ ŞEKİLDE TEMSİL ETTİK

"Geçtiğimiz hafta 11-16  Eylül tarihleri arasında  Azerbaycan'da  Bakü’de Azerbaycan Diaspora Teşkilatları  ve 4. Türk Dünyası Gazeteciler şurasına katıldık. Türkiye Gazeteciler Federasyonu,  Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Basın Vakfı'nın ortaklaşa  birlikteliğiyle hayata geçti. Yaklaşık elliye yakın illerden gelen gazeteciler ve Türkiye Gazeteciler Federasyonu Yönetim Kuruluyla birlikte Azerbaycan'da olduk.  Daha önce Azerbaycan'a kara yoluyla gitmeyi düşünmüştük. Fakat  Dağlık Karabağ ve Şusa bölgesinde savaş durumu tekrar yeniden gündeme geldiği için  tehlikeli olur telkini ile birlikte hava yoluyla gittik.  Seyahatimizde gerçekten çok dolu geçti. Ayın 11'i itibariyle Azerbaycan'da olduk.  Bir gün sonra Azerbaycan Bakü'de  şehitlikleri ziyaret ettik. Merhum Haydar Aliyev'in kabrini ziyaret ettik. Yine merhum Azerbaycan’ın kuruculardan olan Elçibey’in kabrini ziyaret ettik.  Dağlık Karabağ'ın son  savaşta  vefat eden şehitlerimiz, askerlerimizin mezarlarını ziyaret edip aynı gün devlet katında Azerbaycan'da  bakanlıklarla, diğer matbaa şurası ile görüşmeler yaptık. Burada toplantılar düzenledik. Türk Büyükelçimiz de bu toplantılara katıldı. Ayrıca Türkiye Cumhuriyeti Azerbaycan'da Bakü Büyükelçiliğimizi ziyaret ettik. Orada misafir olduk. Büyükelçimizle birlikte olduk.  Türkiye'de Basın İlan Kurumunun bir benzeri olan orada basının merkezi kontrolü elinde tutan  matbaa şurasına gittik. Toplantılar yaptık. Yerel basında tanıştık.  Azerbaycan  yerel basını ve yaygın basın kuruluşlarını ziyaret ettik.
 Azerbaycan'da ki meslektaş birlikteliğini sağladık
Gerçekten Azerbaycan’ a ilk defa gittim ama çok güzel bir ülke. Yani şunu söyleyebilirim. İki devlet, bir millet sözü gerçekten çok doğru. Hiç yabancılık çekmiyoruz. Birçok Türk firması var. Türkçe konuşuluyor. Türk Dili hakim.  Bir tek şunu gördük. Türk lirası Geçmiyor orada. Bunu da büyükelçimize söyledik.
Manat adına para birimleri var.
Bir de dolar geçiyor. Neden? Türk bankalarının olduğu yerde Türk lirası da geçsin dedik. Azerbaycan'la ve Türkiye arasında büyük ticaret hedefi olarak bu daha da büyümeye etki etsin dedik. Turizmi gelişsin dedik. Böyle birçok projeleri de orada  gündeme getirildi. Biz de bu projeyi gündeme getirdik. Türkiye Gazeteciler Federasyonu için Türkiye Basın Vakfı için ve orada 4.Türk Dünyası Şurası'nda toplantısını da yerine getirdik. Bir çok projeyi ve saymakla bitmeyecek birçok etkinliğe imza atıldı. Gerçekten Türkiye'de Federasyon ve gazeteciler Cemiyeti  vakfı her iki etkin örgütte Zonguldak olarak icra kurulunda, başkan yardımcılığımız var, genel mali sayman görevlilerimiz var.  Zonguldak'ımızı en iyi şekilde temsil ettik. Güzel ve verimli geçen bir toplantı oldu. Dağlık Karabağ ve Şusa bölgesinde savaş durumu hakim olduğu için o gün oraya seyahatimiz olacaktı tedbirler, hava şartları ve bazı durumlar nedeniyle ertelemek zorunda kaldık. Ama bütün bilgileri aldık. 
 Bakü'nün de kurtuluş gününü 105.yıl törenlerine katıldık. Türk şehitliğini ziyaret ettik. Kafkas islam ordusunun Bakü’ye gelişinin yıldönümü etkinliklerinde yer aldık.
Azerbaycan'da unutulmayacak günler yaşadık. Duygulananlar oldu, sevinenler oldu, mutlu anlar oldu. Gerçekten Azerbaycan hakikaten  yanı başımızda gururumuz,  çok daha iyi olacak diye düşünüyoruz. Türkiye'yle de çok büyük bir iş birlikleri var. Hazar Denizi kıyısında her yerden petrol fışkırıyor gerçekten. Dünyanın birçok petrol ihtiyacı karşılıyor. Türkiye'yle olan Bakü- Ceyhan'a hattı.  Oraya hayat vermiş. Şimdi yeni projeler yolda. Dağlık Karabağ bölgesinde bir koridor var. Türk dünyasını da birleştirecek bir koridor. Bu Nahçıvan Türkiye ve Azerbaycan. Bunun üzerinde de çalışmalar son hızla devam ediyor. Belki ileriki yakın günlerde bu bölgeye bir  programımız olabilir.
Türk dünyası çerçevesinde olacak. Türk dünyası Gazeteciler Federasyonunda yer alıyoruz.
Bu nedenle Azerbaycan seyahatlerimiz olabilir. Ben bu vesileyle  buradan bu değerli ve önemli mesajları vermek istedim. 
Azerbaycan programının çok dolu geçtiğini söyleyebilirim Birçok daha anlatacak belki konu başlığı var ama kısa özeti bu. Güzel bir seyahatti. Çok verimli geçti, çok yararlı geçti. Gazetecilik adına da değerliydi. Teşekkür ediyorum. 

SAVAŞ

Biz geldik, savaş hemen peşimize çıktı.
Çünkü hakikaten biz son güne kadar Dağlık Karabağ Şuşa'ya gidecektik. Fakat o savaşın çıkacağı biliniyordu. Çünkü biz Türk Büyükelçisiyle de görüştük. Ayrıca Azerbaycan  Diasporası bakanlıkta da görüştük. Yani herkes teyakkuz durumdaydı. Biz bunu hissettik. Ama biz gene de gitmek istedik. Onu da söyleyeyim. Fakat bize dediler ki gitmeyin ve tehlike olabilir dedik.
Biz döndük. Bizim dönüşü ertesi günü  orada yoğun çarpışmalar oldu. Yoğun savaş hali devam etti. Bugün duyuyoruz ki bunun hazırlıkları yapılmış demek ki. Farkındaysanız Ermenistan bölgesi  ateşkesi kabul etti. Azerbaycan'ın durumunu kabul etti  Çünkü o Dağlık Karabağ ve o bölgesinde gerçekten evet Azerbaycan hakimiyeti altına geçti ama orada hala daha Ermeni vatandaşları var. Bu Ermeni vatandaşların da orada  terör faaliyetleri yaptığı için çok büyük sıkıntı vardı, sorun vardı. Bu konunun aczi yeti vardı. Yapılması gerekiyordu. Bugün o yapıldı. Ve inanıyorum ki ben çok daha sıkı tedbirler alacak.  Şunu söyleyebilirim. Son Dağlık Karabağ, Şuşa bölgesindeki savaştan sonra Ermenistan'dan alınan  tanklar  birçok silah tesisat bırakıp gitmişler. Bunları da sergiledikleri müze gibi bir yer var. Orada çok yeni hayata geçmiş. Oraya da biz bizzat geçtik, gittik ve gördük.
Orada da savaşın nasıl olduğunu, nasıl geliştiğini, bu 30 yıllık işgalini nasıl bitirildiğini canlı olarak da şahit oldum. Evet  Azerbaycan orada  artık güçlü bir orduya sahip Azerbaycan. Hakikaten  milli bir ruhu var. Türkiye'de bütün desteğini her türlü desteği, hem insani olarak, askeri olarak hem de tesisat, teçhizat olarak sağlıyor, veriyor. Vermeye de devam edecek’’ dedi.
Azerbaycanlı Türkiye'nin ben birlikteliğini sonuna kadar iki devlet bir milletin büyüyerek daha gelişeceğine inanıyorum.

Kaynak: Ercan Demir