Tıbbi ve aromatik bitkiler sınıfında yer alan ve endemik tür olması sebebiyle doğadan toplanması yasak olan vsalebin Kastamonu’da dikimine başlandı. Özellikle ilaç sanayisinde, yapıştırıcı ve dondurma yapımında kullanılan salebin yetiştiriciliğinin arttırılması için Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından üreticilere destek veriliyor. Bakanlık tarafından 2023 yıkında hayata geçirilen “Doğan Toplama Değil, Tarlada Salep Yetiştiriciliği” projesi çerçevesinde, Kastamonu’da İl Tarım ve Orman Müdürlüğü gözetiminde salep sahaları kuruldu. Kastamonu’da il genelinde 12 dekar alanda kurulan salep sahalarında dikim başladı. Salep sahalarının gelecek yıl 30 dekar alana çıkartılması hedefleniyor.
“Ülkemizde, salep ihtiyacı yurtdışından ithalat yoluyla giderilmektedir”
Kastamonu’daki salep üretimi ile ilgili bilgi veren Kastamonu İl Tarım ve Orman Müdürü Bekir Yücel Tanrıkulu, “Salep, ülkemizde genellikle doğada yetiştirilen bir üründür. Son yıllarda Tarım ve Orman Bakanlığımızdan izinli olmak şartıyla yetiştiriciliği de yapılmaya çalışılan bir ürün. Salep gıda sanayisinde genellikle yapıştırıcı olarak kullanılan bir üründür ama dondurma yapımında da mutlaka olması gereken bir ürün. Salep aynı zamanda kış mevsiminde insanların zevkle tüketebileceği içeceklerin başında gelen önemli bir ürün. Ülkemizde, salep ihtiyacı hem ülke içerisinde karşılanmakta hem de yurtdışından ithalat yoluyla salep ihtiyacı giderilmektedir. Doğada salep çok yaygın, özellikle Batı Karadeniz’de Kastamonu ve Sinop başta olmak üzere, Kahramanmaraş ve Isparta bölgesinde de genellikle doğada çok yaygın olarak bulunmaktadır. Son zamanlarda artık yetiştiriciliği de yapılmaya çalışılan bir ürün. Doğadaki gibi salebin yetiştiriciliği kolay değil. Doğada toplanması yasak, belli şartlara bağlı bir ürün. En azından endemik bir bitki olduğundan ötürü toplanması yasak olan bir ürün. Bu sebeple yetiştiriciliği konusunda son yıllarda Tarım ve Orman Bakanlığımızın desteklediği hem de farklı projeler sayesinde desteklenen bir ürün. Özellikle Tıbbi Aromatik Bitkilerin yetiştiriciliğini yaygınlaştırmak için başı çeken ürünlerden bir tanesi oluyor. Ülkemiz için şu anda en dikkat çekici bir ürün. Yetiştiriciliği bir o kadarda zahmetli bir ürün, bir o kadarda denenmesi gereken bir ürün. Çünkü yetiştiriciliğiyle ilgili çok farklı yöntemler ve metotlar denenmekte. Bunların hepsinde de maalesef henüz standart bir ölçü oluşturulamadı. Biraz uzun süre denenmesi gereken bir ürün. En ideal şartlarının yetiştiricisi tarafından mutlaka kendi toprağında oluşturulması gerekiyor. Bu da birkaç yılı bulabiliyor. Bu yüzden küçük alanlardan başlanılarak büyümeye doğru gidilme metodu uygulanıyor” dedi.
“2024 yılına kadar 12 dekar alanda salep yetiştirilirken 2025 yılı itibariyle artık 25 ya da 30 dekar alanda salep yetiştiriciliği yapılacak”
Salep yetiştiriciliğinin Kastamonu’da yaygınlaştırıldığını ifade eden Tanrıkulu, “Bulunduğumuz yerde de hem IFAD projesi kapsamında hem de bizim Eğitim ve Yayın Dairesi Başkanlığı tarafından desteklenen projelerle Kastamonu’da yetiştiriciliğini yapmaya çalışıyoruz. Ayrıca yetiştiricilerimizde bizlerden izin alarak kendileri tohum bulabilirlerse, bunları belgelendirebilirse kendileri de dikim yapabilir, salep yetiştirebilir. Bu kapsamda Kastamonu’da 12 dekar alanda salep yetiştiriciliği mevcut. Ama önümüzdeki yıl bizlerinde desteklediği projelerle birlikte Kastamonu’da 2025 yılı içerisinde 25-30 dekar alanda salep yetiştiriciliği uygulama bahçesi olacak. Özellikle 2023 ve 2024 yıllarında Kastamonu’da salep üzerine derneğimizde kuruldu. Bununla birlikte sahil ilçelerimizde de kendileri kurdukları birlikler bulunuyor. Bu iki örgütümüzde birlikte Kastamonu’da yetiştiricilik alanında ciddi çalışmalar yapılmaya başlandı. 2024 yılına kadar 12 dekar gibi bir alanda salep yetiştirilirken 2025 yılı itibariyle artık 25 ya da 30 dekar alanda salep yetiştiriciliği yapılmış olacak” diye konuştu.
“Dikim düzgün olmadığı müddetçe de iyi bir ürün almamız çok zor”
Kastamonu’nun merkez ilçesine Kayı köyünde salep yetiştiriciliği yapan Ziraat Mühendisi Ferdi Doğdu ise, “500 metrekarenin üzerinde bir alanımız mevcut. Bu yıl bu kadar planlama yaptık fakat önümüzdeki yıl bu ekim alanını daha da arttırmayı hedefliyoruz. Şu anda bitkinin artık nelere hassas olduğunu, nelere daha çok ihtiyaç duyduğunu anlamış durumdayız. Bitkiyi şu anda bizler daha da geliştirme aşamasındayız. Bu yıl ekimlerimiz biraz gecikti, tohumlarımız ve ekim alanımız biraz fazla olduğundan ötürü geciktik. Ayrıca salep dikiminin işçiliği biraz zahmetli, bu ürünü dikebilen çok fazla bilen birileri de ne yazık ki yok. Dikim düzgün olmadığı müddetçe de iyi bir ürün almamız çok zor. Bu yüzden biraz özenle, biraz yavaş dikerek ilerliyoruz. Ama istediğimiz ve planladığımız gibi ilerliyoruz” şeklinde konuştu.
“Kastamonu florasına baktığımızda 25-30 çeşit salep orkidesi mevcut”
Osmanlı kayıtlarında salebin mevcut olduğunu ve padişah içeceği olarak tüketildiğini söyleyen Doğru, “Bu yüzden salebin tarih değeri de yüksek bir üründür. Salep, tarihler boyunca tüketilen bir üründür. Bu yüzden salep, günümüze kadar insanlar tarafından tüketilerek günümüze kadar geldi. Salep, doğadan toplanarak tüketiliyordu. Salebin yetiştiriciliği söz konusu değildi. Fakat tüketilen bir ürünün üretilmemesi de söz konusu olamaz. Bu noktada Kastamonu florasına baktığımızda da 25-30 çeşit kendiliğinden oluşan salep orkidesi mevcuttur. Salep, bir orkidedir aslında. Bu yüzden salebin üretilmemesi mümkün değil. Baktığımız zaman farklı illerde salebin üretilmesi için çalışmaların başlatıldığını gördüm, Farklı illerde üretimine geçildiğini haberlerde okudum ama bir türlü Kastamonu’da üretim bazında salebin duyurulabilirliğinin olmadığını öğrendim. Bu gözüme çok çarptı. Kastamonu, salep açısından çok zengin bir memleket.” ifadelerini kullandı.