Dilenci değil emekliyiz, insanca yaşamak istiyoruz” diye haykırdılar
Tüm Emeklerin Sendikası Zonguldak Temsilciliği tarafından Madenci Anıtı'nda basın açıklaması düzenlendi.
Basın açıklamasına emekliler yoğun ilgi gösterdi. Basın açıklamasına CHP Zonguldak milletvekili Eylem Ertuğrul ve Zonguldak Eski Milletvekili Ali İhsan Köktürk de katılarak destek verdi.
Emekliler ellerinde “Haydi şimdi çay simit hesabı yapsana”, “ Ülkedeki tüm emekliler birleşin“. “Çözüm; 2008 yılında uygulamaya konulan sosyal güvenlik reformu derhal iptal edilmelidir” ve “Dilenci değil yıllarca ülkemiz için emek verip üretmiş emeklileriz” yazılı afişler taşıdılar ve “Dilenci değil emekliyiz. insanca yaşamak istiyoruz” şeklinde slogan attılar,
Tüm Emeklerin Sendikası Zonguldak Temsilcisi Mahmut Kılıç yaptığı açıklamada, şunları söyledi:
“Bugün, Tüm Emeklilerin Sendikası olarak Ülkemizin dörtbir yanında ve Zonguldak’ta alanlardayız. Sefalete, yoksulluğa, açlığa mahkum edilmeye itirazımızı en güçlü şekilde duyurmak için alanlardayız.
Yaşımız gereği çıkmayacağı sanılan sesimizi çıkarma zamanı gelmiş ve geçmiştir. Son söyleyeceğimizi baştan söyleyelim. Zonguldaklı emekliler olarak,
AKP ve paydaşlarının ülkeyi yönetemediğini, bu yönetim krizinin bedelini en ağır şekilde yaşayan, mağdur olanın biz emekliler olduğunu biliyor ve söylüyoruz.
22 yıldır kapitalizmin neoliberal politikalarını acımasızca uygulayanlar sadece bununla da kalmamaktadır. Aynı zamanda ülkeyi ortaçağ karanlığına, ortadoğu bataklığına doğru sürüklemektedir. Bugün yapılandırılmış siyasal islamcı tek adam yönetimi, emeklilere derin bir yoksulluk, açlık, hatta ölüm sınırında bir yaşam sunmaya devam edeceğini maaslarimiza yaptığı zamlarla ve söylemleriyle ortaya koymuştur.
BES- AR’IN araştırmasına göre açlık sınırı 22 834 lirayı, yoksulluk sınırı 60 757 lirayı aştı. Bu durumda, her üç emekliden ikisi açlık sınırının yarısıyla yaşamaya zorlanıyor. Üstelik “2024 Emekliler Yılı” diyerek emeklilerle alay eden iktidar 2024 yılını emekliler için “ölüm yılı”na dönüştürmüş durumdadır.
Bedelini peşin peşin ödediğimiz emeğimizin değerlendirilmediği ortadadır. Bütün emeklilere açlıktan başka bir şey sunulmamaktadır.
Buradan tüm emekli vatandaşlarımıza sesleniyoruz:
* Prim güncelleme katsayı hesabında, bile-isteye hile yapılmaktadır . Buna sessiz mi kalacağız? Elbette kalmayacağız.
* Bizim umutla beslenme zamanınız yoktur. Artık boş vaatlere kulak asmayalım, haklarımızın çalınmasına sessiz kalmayalım. Barışçıl ve demokratik tepkilerimizi gösterelim. Demokratik haklarımızı fiili ve meşru yollarla kullanıp, en geniş şekilde örgütlenelim. Kurtuluş kendi ellerimizdedir. Onun da yolu örgütlenmekten geçer.
İktidara sesleniyoruz, duyun bu çığlığı ve acil çözüm üretin.
* AKP ve ortaklarının her altı ayda bir yapılan maaş ayarlaması emeklileri derin yoksulluğa itmiştir. Çözüm, 2008’de uygulamaya konulan “ Sosyal Güvenlik Reformu” nun derhal iptal edilmesindedir.
* Memurlara verilen seyyanen ödenek, bütün emeklilerin maaşına hemen eklenmeli ve en düşük emekli maaşı, işe yeni başlamış en düşük memur maaşına eşitlenmelidir.
* Prim günü, çalışma koşulları, eğitim gibi diğer kriterler göz önüne alınarak maaş ayarlamaları yapılmalıdır. İntibak yasası tez zamanda çıkarılmalıdır.
* Bayram ikramiyesi diye ödenen ve ayıplı bir hale dönmüş ödeme kaldırılmalı, yerine yılda 4 kere ve asgari ücret düzeyinde ödeme, ikramiye olarak her emekliye ödenmelidir.
* Sağlığa erişim kolaylaştırılmalı ve istisnasız sağlık katkı payları kaldırılmalıdır. Özel veya devlet hastanesi demeden, bütün hastanelerde her türlü muayene, tetkik ve tedavi ücretsiz olmalıdır.
* Emekliler için “Toplu Sözleşmeli Sendika” yasası çıkarılmalıdır. Sendikalarımıza dokunulmamalıdır. Sendikalara açılan kapatma davaları geri çekilmeli ve her türlü keyfe keder uygulamalara son verilmelidir.
* “Emeklilerin üretimden gelen gücü yok, ne yapabilirler” demeyin. Unutmayın ki, 16 milyon seçmen var ve en yakın seçimlerde kendine yapılan haksızlıkların hesabını sandıkta sorabilirler!
Ve tüm yurttaşlarımıza sesleniyoruz:
* Çalışanlar ve emekliler olarak, insanca yaşam için omuz omuza güç birliği yapmak zorundayız. Gün, birlik ve dayanışma, birlikte mücadele günüdür”