CHP Zonguldak Milletvekili Eylem Ertuğrul mecliste kendisiyle beraber 21 milletvekili ile birlikte Batı Karadeniz’in Kıyı Kentlerinde Yaşanan Sel Felaketinden Etkilenen Vatandaşlarımızın Sorunlarının Araştırılması amacıyla meclis araştırması komisyonu önergesi vermesi üzerine,  Cumhuriyet Halk Partisi Grubu olarak önerge sundu.
CHP Zonguldak milletvekili Eylem Ertuğrul önerge ile ilgili olarak TBMM Genel Kurulu’nda konuşma yaptı.

Batı Karadeniz’in Kıyı Kentlerinde Yaşanan Sel Felaketinden Etkilenen Vatandaşlarımızın Sorunlarının araştırılmasını istediğini belirten milletvekili eylemi Ertuğrul şunları söyledi:

"Geçtiğimiz Pazar sabahı Zonguldak Karadeniz Ereğli’de adeta bir cehennem senaryosuna uyandık. Kdz. Ereğli, tarihinde böyle bir felakete sahne olmamıştır. Şiddetli yağmur, fırtına ve sel sonucu 227 işyeri hasar görmüş, 57 okul, 43 işyeri ve konutun çatısı uçmuş, ilimiz genelinde toplam 92 ruhsatlı profesyonel balıkçı teknesi ve yüzlerce amatör balıkçı teknesi hasar görmüş ve batmış. Gemilerimiz karaya oturmuş ve batmıştır. Köylerimizde can kayıplarımız vardır. 

Zonguldak, bir liman kenti. Dolayısıyla, selden denizcilik ve balıkçılık anlamında da zarar görüyor. Bu kez denizde de ciddi kayıplar yaşadık. Dalga boyları şiddetli rüzgarın etkisiyle 8-9 metreyi buldu. 12 mürettebatlı kuru yük gemisi, kötü hava koşulları nedeniyle Karadeniz Ereğli limanı içine demirlemiş, ancak limanın mendireklerinin yetersiz olması nedeniyle, liman içinde barınamamış, askeri mendireğe doğru sürüklenmiş ve çarparak batmıştır. Hala geminin kayıp mürettebatının tamamına ulaşılabilmiş değildir. Bir başka gemide liman içi yeterince korunaklı olmadığından karaya vurmuştur. Bu da bir kez daha mendirek yapısının değiştirilmesi ve uzatılması gerekliliğini ortaya koymuştur. Aksi halde liman içerisinde korunaklı bir şekilde barınmak mümkün olmayacaktır. 

Tüm bunun yanında günlerce elektriksiz kaldık değerli milletvekilleri. Batı Karadeniz’de her yıl belli dönemlerde farklı boyutlarda meydana gelen bu afetler hep aynı sonuçlara sebebiyet veriyor. Bu sorun bugün itibariyle hala çözülebilmiş değil. Merkezimizde, köylerimizde, mahallelerimizde elektrik gitti hayat durdu. Bu hanelerin yaşlısı var, bebeği var, hastası var. Yıl 2024, en ufak bir hava muhalefetinde şehirlerin elektriksiz kalmasını kabul edemiyorum. Vatandaşımız evine, dükkanına giren suyu tahliye etmeye çalışırken bir yandan da karanlıkla ve soğukla baş etmeye çalıştı. Elektriği de özelleştirdiniz, özelleştirdiğiniz şirketler de bu işin hesabını, insan hayatına dayalı yapmıyor belli ki. Kesintileri afetle, hava koşullarıyla, artan tüketim talebi ile açıklayamazsınız. Dağıtım şirketinin görevi, ortaya çıkan talebi elektrik kesintisi yaparak düşürmek değil şebeke altyapısını güçlendirerek talebi karşılamaktır.

Aslında bölgemiz bu afeti ilk kez yaşamadı. Yakın zaman önce Ormanlı bölgemizde, Devrek bölgemizde ciddi hasarlara yol açan sel felaketleri yaşadık. Biz her yıl uyarıyoruz. Her yıl bir önceki yıldan örnekler vererek bunlar bir daha olmasın diyoruz. Bizim devlet olarak işimiz bu baskınları önlemek. Dere ıslahlarını zamanında yapmak, tespit edilen eksiklikleri tamamlamak için çalışmalara hız kazandırmak. Felaketler gerçekleştikten sonra kader demek,fıtrattır demek bizim işimiz değil. 

2019 tarihli Batı Karadeniz Havzası Taşkın Yönetim Planı’nda Zonguldak’ta 20 noktada acil olarak önlem alınması gerektiği belirtilmiştir. Bu konuyla ilgili 6 ay önce soru önergesi verdik. Bu tedbirlerin kaç tanesi alındı? Kaçı için çalışma tamamlandı ya da devam ediyor diye sorduk. Selden etkilenen vatandaşımıza yardım için ne kadar ödenek ayrıldı? Kaç kişi desteğe başvurdu diye sorduk. O sel felaketinin üzerinden yaklaşık 6 ay geçmesine rağmen hiçbir cevap gelmedi. 

Ancak edindiğimiz bilgilere göre, ödenek gönderilirken, AKP’li belediye ve CHP’li belediye diye ayrım yapılmış. Çok ciddi hasarlar alan CHP’li belediyeye düşük miktarlarda bir yardım gönderilmiş. Ancak ciddi bir hasarı bulunmayan, daha az nüfuslu AKP’li belediyeye çok daha fazla miktarda yardım yapılmış.

Değerli milletvekilleri, 

Bu hasarlar yerel yönetimlerin tek başına onarabileceği hasarlar değildir. Ortaya çıkan zarar yerel yönetimlerin bütçelerinin çok çok üzerindedir. Belediyelerimize nakdi yardımlar yapılmalı, sadece CHP’li belediye olduğu için uzun zamandır Kdz. Ereğli Belediyesi’nin İller Bankası’nda bekletilen kredi talepleri onaylanmalı, talebin üzerine hasar miktarı da eklenerek belediyelerimize yardımda bulunulmalıdır. Bir diğer hasar gören Alaplı ilçemiz Belediyesi’ne İller Bankası’ndan tahakkuk eden ödeneğin içerisinden kesinti yapılmadan aktarılması gerekmektedir. 

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından hasarını belgeleyen KOBİ’lere 1 Milyon Liraya kadar 12 ay geri ödemesiz kredi verileceği bugün açıklanmıştır. Ancak hasar gören işletmelerin büyük bölümünde örneğin, ikinci el cep telefonu, tablet, eşya ve benzeri ürün satışı yapanlarda faturalandırma mümkün değildir. Bu nedenle belgelemenin mümkün olmayacağı da aşikardır. Bu durumda olan esnafa da destek olunması zarurettir. 
Hasar gerçekleşen bir başka nokta da aksi uyarılarımıza rağmen Zonguldak liman içine yapılan sahil projesidir. Buradaki ahşap malzemenin ve yapım tekniğinin Karadeniz’e kıyısı olan bir şehir için hatalı olduğunu söyledik. Doğru malzeme kullanılsa, doğru önlemler alınsa fırtına sonrası bu kadar zarar ortaya çıkmayacak ve kamu zararı oluşmayacaktı.

Her afetten sonra devletimiz güçlü, yaraları saracağız naraları atmakla bu iş olmuyor. Tecrübe ve bilime dayalı önlemleri almanın bu kadar zor olmadığını hepimiz biliyoruz. Yeter ki siz devletin bütçesini vatandaşa ayırmaya niyetli olun. Sizin bir şeyleri düzeltmek, önlem almak, doğru planlamayı yapmak adına yapacağınız girişim için yeni bir afeti bekleyecek dermanı kalmadı vatandaşımızın. 

Tekrardan Türkiye’mize ve Zonguldak’ımıza çok geçmiş olsun, bölgemiz acilen afet bölgesi ilan edildi, Alaplı’nın için de böyle bir kararın verilmesi gerekiyor. Vatandaşlarımızın hasar ve kayıplarının eksiksiz belirlenip belirlenmediğinin tespit edilerek, bu hasar ve kayıpların eşit, adil ve hiçbir ayrım gözetmeksizin giderildiğinin belirlenmesi, ilgili makamlara yapılan uyarılar sonrası gerekli tedbirlerin alınıp alınmadığının ve sorumlularının tespiti,  sele sebep olan koşulların araştırılmasını sağlamak amacıyla meclis araştırma komisyonu kurulmalıdır."
 

Kaynak: Ercan Demir