Zonguldak Belediye Başkanı Ömer Selim Alan Fekkani Köprüsü ile ilgili olarak Vali Mustafa Tutulmaz'ın başkanlığında devletin tüm kurumlarının katılımuıyla Fevkani köprü zirvesi toplantısının gerçekleştirileceğini ifade etti.
Zonguldak Belediye Başkanı Ömer Selim alan beraberinde AK Parti İl Başkanı Mustafa Çağlayan ve merkez İlçe Başkanı Hüseyin Yıldız ile birlikte Fener semtinde bulunan ve Türkiye Taş Kömürü kurumundan kiralanan alanda yapımı devam eden Zonguldak Belediyesi Çay bahçesinde incelemelerde bulundu.
Zonguldak Belediye Başkanı Ömer Selim Alan burada gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.
"8 AYDIR KÖPRÜ ALTI ESNAFIMIZIN MAĞDUR OLMAMASI İÇİN ÇOK ÇABALADIK"
"Biz sorumluluğu Çevre Şehircilik Bakanlığına bırakmaktan ziyade biz istedik ki başından beri göreve geldiğimiz günden beri de yani ne yapıyorsak bir değişiklik yapmanız gerekiyor.İster istemez ne yazık ki birilerinin fedakarlık yapması gerekiyor. Bugüne kadar hep belediye olarak biz fedakarlık yapan taraf Olduk. Köprü altı esnafımıza da biliyorsunuz Elmas Park'la ilgili bir bakanlığımız zaten bir kolaylık sağlamıştı. Bundan istifade edenler oldu. Etmeyenler oldu. Gene bu süreçte biz arkadaşlarımızla konuştuk. başkanımızla beraber, ilçe başkanımız da vardı. Ankara'da görüşmelerde hem bakanımıza hem emlak konut genel müdürümüze, hem ilgili bakan yardımcılarına gittik. Dedik ki biz köprü altı esnafını mağdur etmeyelim. Bunlar bizim insanımız yıllardan beri burada ticaret yapıyorlar. Dostlarımız. Onlar için gerçekten alınabilecek her türlü desteği onlardan aldık ve onlar için yapılabilecek her şeyi yaptığımıza bütün kalbime inanıyorum. O yönden gönlüm çok rahat müseriyiz. Ama dün arkadaşlarla son bir kez daha görüştük akşam saatlerinde. Ama arkadaşlarımızın talebi halen daha bu süreci nasıl uzatabiliriz diye. Değerli arkadaşlar şunu çok net söyleyeyim. Ben bir tane insanımızın bile hayatını riske edecek bir harekette bulunma şansım yok. Öyle bir şeye de imza atma şansımız da yok. 8 aydan beri Biz buna müsamaha gösterdik. Yeri geldi dediğim gibi yetkimizi kullandık ki bana göre bu risk edilebilecek bir konu değil. Çünkü can söz konusu.
"DAHA 6 AY ÖNCE 50.000 İNSANIMIZ DEPREMDE HAYATINI KAYBETTİ"
Gerçekten daha şurada altı ay önce bir facia yaşadık. Belki de insanlık tarihinin en büyük deprem felaketini bizler yaşadık. 50 binden fazla canımız gitti. Ama ne yazık ki şu gün geldiğimiz noktada gördüğümüz kendi menfaatleri, kentin menfaatlerinde geçen durumlar ortaya çıkıyor. Bu da tabii bizi üzüyor. Biz isterdik ki herkes gönül rızasıyla, Elmas Park gibi şu anda Zonguldak merkezde En teknolojik, en yeni binada kira bile ödememek kaydıyla, lavuar alanında yapılacak emlak konutu tarafından yapılacak projedeki yerler bitene kadar orada onları misafir edelim. Ticaretleri sekteye uğramasın. İş kayıpları olmasın. Bizim bu kadar destek ve taviz vermemize rağmen hala talepler biz dün itibariyle dedik ki bakanlığa yazıyı yazdım, imzaladım. Bu süreçteki tahliye sürecini şu an gerçekleştiremiyoruz. Takdirlerinizi diye, yarın da saat 16.00'da Sayın Valimizin başkanlığında, ilgili bütün kuruluşların da olduğu köprüyle ilgili bir zirve yapılacak. Ondan sonra zaten alınan Kararları gene valiliğimiz olsun bizler sizlerle istişare ederiz.
"ŞU ANDAN İTİBAREN ARTIK ÇOK KARARLI VE NETİZ"
Biz devletin sıcak yüzünü, baba şefkatini, merhametini hiç esirgemedik. Köprü altı esnafında ve bütün insanımızdan ama devlet de yeri geldiği zaman gücünü göstermek zorunda. Biz bunun sonra da bu konuda çok kararlı ve netiz. Biz köprünün riskli bir yapı olduğunu, teknik raporlarla kanıtlandığı için bu konuda en ufak geri adım atmıyoruz, atmayacağız da. Bakanlık yetkilileri de valilik görüşüyor. Yarın sayın valimizin başkanla toplanacağız. Oradan çıkacak kararları da herkes üstüne düşeni harfiyen uygulayacak.
İnşallah sıkıntısız, kazasız en ufak gönül kırgınlığı olmadan herkes adım atarak bu riski ortadan kaldırıp insanlarımızı bu riskten kurtarırız.
Yarınki toplantıdan sonra inşallah detayları daha net konuşabiliriz.
ALAN, HURDA RANTI ELEŞTİRİLERİNE CEVAP VERDİ: "ADLİYEYE NİYE GİTMEMİŞLER?"
Köprüde yoğun bir hurda olduğu ve bu anlamda büyük bir rant olduğu iddialarını da sert tepki gösteren Zonguldak Belediye Başkanı Ömer Selim Alan, uzant olduğunu iddia edenlerin neden mahkemeye giderek suç duyurusunda bulunmadıklarını da sorarak şunları söyledi;
"Biz bir kişinin burnu kanamasın istiyoruz. Onu konuşanlar burada da rant var diyorlar. Işte aynı dünyayı paylaşıyoruz. Aynı nefeste oluyoruz ama aynı görüşte değiliz. Biz diyoruz ki bir kişinin bile burnu kanamasın. Ama ne yazık ki bunu işte başkanımızın da dediği gibi siyasallaştırmak isteyen, farklı yere çekmek isteyenler var. Arkadaşlar açık ihale yaptık. Şartnamesi ekapta yayınlandı. Itirazı olan, gider itirazını yapar. Oranın bir öngörüsü yapıldığı, firmalardan bununla ilgili bilgi alındı. Yaklaşık maliyet çıktı. Ona göre de açık bir ihale yaparak, ihaleye sizlerle katıldınız. Devletin de görevleri oradaydı, yapıldı. Bunu konuşmak gerçekten Zonguldak'ı bana göre faydası olmayan aksine milletimizin moralini, motivasyonunu bozan şeyler. Bu şehrin biraz morale ihtiyacı var. Yani motivasyona ihtiyacı var. Rant, para, şudur, budur, kaos. Ya bunlar ne zaman fayda sağlasaydı zaten şu an bu halde olmazdı onun devamı. Lafa geldi mi mangal kül bırakmıyoruz değil mi? Siyasallaştırabilir miyiz? Eğer burada ilgili bir durum varsa, şikayetçilerse giderler. Orada adliye makamı var. Itiraz ederler. Devlet de gelir gereğini yapar. Bakılır. Bir ceza varsa ya da bir suç varsa bir sıkıntı varsa yapılır. Öyle başkanımın demin dediği gibi iyi iyi ilgisiz, alakalı, alakasız, herkes konuşuyor onu zaten. Herkes belediye başkanı herkes siyaset yapıyor, herkes hakim oluyor, yargı dağıtıyor.
Arkadaşlar, biraz herkes işini yapsın. Bize de dediği gibi başkanım, biraz destek olsun. Biz şimdi insanımızın yüzde 99'unun buranın yıkılması gerektiğini istediğini biliyoruz. Ama diyoruz, gene de o insanlarımızı mağdur etmeyelim. Ama siz hep bana hep bana hep bana hep E ben şimdi söyleyeyim. Dedim o zaman tamam dedi. Ben boşaltamadım. Devlet karar verecek. Devlet karar verdikten sonra bunun geri dönüşü yok.
Altını çiziyorum. Çok netiz. Ben buranın bir insanı olarak ben doğdum doğalı buradayım ya. Belediye başkanlığını bir kenara bırakın arkadaşlar. Bir sağlıkçıyım ben ya. Insan Bir tane insanın burnunun kanamasını oradaki esnaflara trilyonlar kazanması. Allah daha çok versin. Kimsenin gözü yok. Iyi yerler yapılır. Inşallah kazançların yüz katına çıkar. Ama biz bir kişinin bunu kanadığı zaman hesabını veremeyiz bunun yani. Yani hiç ders almıyoruz ya. 50 bin insanımız gitti. Şu da 6 ay önce ya. Başkan dedi çok doğru. Bu köprünün beş dakika sonra yıkılmayacağının garantisini bir taneniz verebilir misiniz? Elli yıkım, elli yıl yıkılacağına garantisi verebilen var mı? Ama ortada teknik, somut bir rapor var ya. Komut, teknik bir rapor var. Sürekli bunu konuşuyoruz. Bunu artık Şehri biraz herkes destek olsun, şehri büyütelim, bu şehri güzelleştirelim, insanlarımız daha risksiz, daha sağlıklı, daha güzel, daha ferah hak ettiği ortamlar yaşamasını sağlayalım. Ama biraz destek hep köstek, hep eleştiri, hep bir şey, hep yolu. Bunu kimseye faydası yok. Olsaydı zaten Zonguldak şu anda dünya başkenti olurdu. Ya baktığın zaman biz geri gidiyoruz. Niye? Bu yapmıyor. Siz hep söylüyorum ya. Değil mi? Kişi konuşuyoruz. Olay konuşalım ya. Büyütelim bu şehri. Hakettiği yere getirelim. Ufak işler kişi. Olay. Sizden de rica ediyoruz. Daha önce defaten söyledim. Bir Zonguldaklı bu seven bir adam olarak söylüyorum ya sizden de rica ediyorum"
(Haber: Ercan Demir)