Türkiye'de alkol ve sigara kullanımına bağlı olarak baş ve boyun kanserinde artış meydana geldi. Genellikle orta ve ileri yaş erkek gruplarında görülen bu kanser türü, son yıllarda gençlerde de artış göstermeye başladı. 2 haftayı aşan ses kısıklığına dikkat edilmesi gerektiğini söyleyen Doç. Dr. Bayram Şahin, "Özellikle erkeklerde sigara içimi çok olduğu için gırtlak kanseri sık görülüyor. Gençlerde de baş boyun kanseri artışı söz konusu" dedi.
Türkiye'de alkol ve sigara kullanımındaki sıklık sebebiyle baş ve boyun kanserinde artış meydana geldi. Erkeklerde yaklaşık 5 kat daha fazla görülen baş ve boyun kanseri, diğer kanser türlerinin yüzde 3'ünü kaparken, ölümlerin ise yüzde 10'unu ele alıyor. Genelde 50-60’lı yaşlarda baş ve boyun kanseri daha sık görülürken özellikle erkeklerde sigara kullanımı sebebiyle gırtlak kanseri sık görülüyor. Baş ve boyun kanseri, genelde orta ve ileri yaş grubunda görülürken, son yıllarda gençlerde de bu kanser türünde artış yaşandı. VM Medical Park Kocaeli Hastanesi Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Bayram Şahin, 5. sırada yer alan baş ve boyun kanseri hakkında bilgi verdi.

"Erkeklerde yaklaşık 5 kat daha sık görülüyor"
"Baş ve boyun tümörlerinin hangi bölgelerde görüldüğünü anlatan Doç. Dr. Bayram Şahin, "Baş ve boyun bölgesindeki dudak, dil, ağız boşluğu, sinüs boşluğu, alt ile üst çene kemiği, gırtlak, yutak, yemek gibi organlardan kaynaklanan kanserleri ifade ediyor. Genelde orta ileri yaş hastalarda görülüyor. Erkeklerde yaklaşık 5 kat daha sık görülüyor. Baş il boyun kanseri tüm kanser türlerinin yaklaşık yüzde 3’ünü oluşturuyor ve kansere bağlı ölümlerin de yüzde 10’undan sorumlu oluyor" diye konuştu.

"En fazla risk faktörü sigara ve alkoldür"
Risk faktörlerinden bahseden Doktor Şahin, "En fazla risk faktörü sigara ve alkoldür. Son yıllarda ülkemizde sigara ve alkol kullanımının artmasıyla ilişkili olarak baş ve boyun kanserinde artış oldu. Buna bağlı olarak bize başvuran hastaların sayısında artış görüyoruz. Sigara ve alkol dışındaki risk faktörü HPV başta olmak üzere virüs enfeksiyonlarıdır. Özellikle çok eşlilik de risk faktörüdür. Virüsün enfeksiyonlarının yayılmasına neden olarak karşımıza çıkıyor. Bu da baş ve boyun kanserlerinin özellikle HPV pozitif dediğimiz gurubuyla ilişkili olarak bir risk faktörüdür" şeklinde konuştu.

2 haftayı aşan ses kısıklığı varsa dikkat
Baş ve boyun kanserinin belirtilerini anlatan Doç. Dr. Bayram Şahin, "Özellikle baş ve boyun bölgesinde ele gelen kitle, şişlikler olarak kanser kendini belli edebilir. 2 haftayı aşan ses kısıklığı, yutma güçlüğü, ağız içerisinde geçmeyen yaralar gibi belirtiler var. Baş ve boyun kanserlerinde en sık gördüğümüz oral kavite kanseri dediğimiz ağız içi kanserlerdir. Bunda da dudak tümörleri en sık görüyoruz. Baş ve boyun kanserlerinde erken tanı çok önemlidir. Tanı erken konulursa ve zamanında uygun tedavi yapılırsa hayatta kalma oranları oldukça iyi ama geç dönemde tespit edilirse ve uygun tedaviler uygulanmazsa bu tür tümör, çok ciddi manada ölümcül kanserlerdir" şeklinde konuştu.

"Baş ve boyun kanserinin genel olarak tedavisinde cerrahi yöntem kullanıyoruz"
Tedavi yönteminden bahseden Şahin, "Baş ve boyun kanserinin genel olarak tedavisinde cerrahi yöntem kullanıyoruz. Bunun dışında diğer seçenek ise kemoterapi ve radyoterapi kullanıyoruz. Ameliyat yaptığımız hastalarda boyundaki lenf bezlerinin temizlenme işlemini de yapıyoruz. Çıkan pataloji sonucuna göre hastalarda eğer negatif faktörler varsa beraberlerinde ışın tedavisi bazen de kemoterapi de öneriyoruz. Bu yaklaşık 6-8 haftalık tedavisi sürecine denk geliyor" ifadelerini kullandı.

"Gençlerde baş boyun kanseri artışı söz konusu"
Genelde 50-60’lı yaşlarda baş ve boyun kanseri daha sık görüldüğünü belirten Doç. Dr. Şahin, "Özellikle erkeklerde sigara içimi çok olduğu için gırtlak kanseri sık görülüyor. Gençlerde baş boyun kanseri artışı söz konusu. Özellikle ağız içi, dudak, yemek borusunun giriş kısmındaki bölgedeki tümörlerin sıklığında da artış söz konusu ama genelde orta ileri yaş hastalığıdır. Baş ve boyun tümörü, tüm kanserlerin yüzde 3’ünden sorumludur. İleri evre gırtlak kanserinde gırtlağı tamamen almak durumunda kalıyoruz" dedi.

Kaynak: İHA