Müzik terapistliği; müzik aracılığıyla bireylere iç görü, sosyal beceri, iletişim becerisi, duygusal farkındalık, problem çözme becerisi, yaratıcı düşünme, travmatik olmayan problemlerle ve stresle başa çıkabilme becerisi kazandırmayı kapsıyor.

Zonguldak'ta da ÇATES'ten 2016 yılında emekli olduktan sonra ZBEÜ Konservatuarından mezun olan ve Yüksek lisans yaptıktan sonra  sonra Sakarya Üniversitesi'nde müzik terapisti eğitimi alan Kadir Orhan, insanlara müzikle şifa dağıtmaya devam ediyor.

Zonguldak'ta Yaklaşık 1 yıldır müzik terapisi yaparak insanların şifa dağıtan Kadir Orhan çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Kadir Orhan frekans üzerinde çalışarak, insanım frekansını düzelterek şifa verdiğini söyledi:

"MÜZİK TERAPİSTLİĞİ DÜNYA TARİHİNDE 1400 YILLARA DAYANAN BİR TEDAVİ YÖNTEMİDİR"

Müziği terapistiğinin dünya tarihinde 1400'lü yıllara dayanan bir tedavi yöntemi olduğunu belirten Kadir Orhan  şunları söyledi;

"Çok eskilere dayanan Müzik bilgim ve sevgim vardı. 2016'da emekli olduktan sonra devlet konservatuarı yaylı çalgılar, çalgı yapım bölümüne girdim. Lisans eğitimimi tamamladım. Daha sonra sosyal bilimlerde yüksek lisans yaptım. Bunun devamında da Sakarya uygulama Bilimler Üniversitesi'nden müzik terapisti eğitimli aldım. Şu anda burada ofiste eşimle beraber psikolog olan eşim hava Orhan ilr beraber ben müzik terapist eğitimi yapıyorum. Kendisi de danışanlara psikolojik danışman olarak faydalı olmaya çalışıyor. Müziği terapisti bizim tarihimizde çok eskilere dayanan, hatta tüm dünya tarihinde 1400'lü yıllara dayanan bir tedavi yöntemidir."

"KAİNATTAKİ TÜM CANLILARIN BİR FREKANSI VARDIR"

Kaynaktaki tüm canların bir frekansı olduğunu belirten müzik terapisti Kadir Orhan sözlerine şu şekilde devam etti

"Ses ve titreşim ile alakalı bir durumdur. Kainattaki bütün canlılar, bütün varlıklar titreşim halindedir. Bu titreşimle bir oyun ve ahenk içindedir. Dolayısıyla insanların da kendine has bir öz frekansı olduğu gibi bütün organlarının da kendine has bir öz frekansları vardır."

"HASTALIK VE RAHATSIZLIK FREKANSLARDAN SAPMA OLUNCA YAŞANIR"

Frekanslar bozulunca hastalığın ortaya çıktığını belirten bir Kadir oran sözlerine şu şekilde devam etti:

"Dolayısıyla hastalık ya da rahatsızlık dediğimiz olay bu öz frekanslarından sapma şeklinde ortaya çıkar. Eksi ya da artı şeklinde ortaya çıkar. 
Bunu müzikle de şöyle ilişkilendiriyoruz. Müzikteki seslerde bir ahenkle uyum içindedir. Notalar arasındaki belli frekanslar bir fesat dahilindedir. Bu nedenle buna en yakın olan müzik frekanslarıyla tedavi etmeye çalışıyoruz. Bir enstrümanın frekansı bozulduğunda biz buna akordu bozuldu deriz. Dolayısıyla kulağından tutar istenilen frekansa getirir, akordunu yaparız. Insanda da bu şekilde sapmalar olduğu zaman bir gibi insan biliyorsun canlı bir Enstrüman gibi hani kulağından tutup aport etme imkanımız yok. Ona doğru sesleri, doğru frekansları dinleterek frekansını düzelmesini sağlıyoruz. Size şöyle de anlatabilirim. Birçoğumuz askerlik yapmıştır. Yürürüz yürürken eee ayaklarımız hep aynı anda adım Arada bir bozuk ses olduğu zaman bir kişi yanlış adım attığı zaman hemen ortaya çıkar. Dolayısıyla yüzlerce doğru adımın arasında o da mecburen düzelmek zorunda kalır. Hatta biz de bir atasözü vardır. Üzüm üzüme bakarak kararırım derler ya. Aynen bunun gibi bir olay yani ona doğru frekansı Dinleterek vücut frekansında doğru yere getirerek iyileşmesini, şifa bulmasını sağlıyoruz. 
Daha önce enstrüman çalırken amatörce çalıp söylüyorudum.
Emekli olduktan sonra bunca birikimli bir şekilde değerlendirmem lazım. Daha aktif kullanmam lazım diyerek bunu akademik eğitimle tamamlamaya karar verdim. 2016 yılında Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Devlet Konservaturına girdim. Burada edindiğim eğitimler sonrasında böyle bir işe yönelmemin daha yoğun olacağını düşündüm. 

"RUH VE BEDEN BİRBİRİNDEN AYRI DEĞİL"

Ruh beden ayrı bir şey değil ki. Yani bir işte Ruh yoksa beden tahtadan farksız olmaz. Yani müzik ruhu ilgilendiriyor Rahatlatıyor. Ya kesinlikle. Müzik ahenkli bir frekans olduğundan bunların dinlendireni de vardır. Yoranı da vardır. Önemli olan insanın frekansıyla dinlediği müzik uyuşmasıdır. Zaten bir insan bir müziği seviyorum diyorsa benim hoşuma gitti dediyse bilin ki onun frekansları kendi öz frekanslarıyla uyuşmuş demektir yani. Yani  temelde frekans üzerinde çalışıyoruz. İnsan frekansını düzelterek şifa veriyoruz.

Kaynak: Ercan Demir