Türkiye’de, gerek hasta yaşam kalitesine gerekse yaşamın kendisine karşı ciddi bir tehdit oluşturan kalp kapak hastalıkları, tüm ölümlerin yüzde 1-2’sini oluşturduğunu kaydeden Memorial Antalya Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Bölümü’nden Doç. Dr. Cemal Kemaloğlu, genel popülasyonla karşılaştırıldığında, tanı almış kalp kapak hastalığı olan hastalarda yaşam kaybı oranı 2,5 kat ve felç oranı 3 kat daha fazla olduğuna dikkati çekti.
Kemaloğlu, koroner kalp hastalıklarına eşlik eden kalp kapak problemleri hastalığın boyutunda artışa yol açarak, kalp yetmezlikleri ve kalp atışlarında düzensizliklerde de en büyük etken olarak görüldüğünün altını çizdi.
“Her yaşta ortaya çıkabilir”
Çocukluk çağında geçirilen akut eklem romatizmasının kapak hastalıklarının en sık sebebi olduğunu belirten Doç. Dr. Cemal Kemaloğlu, “Kapak hastalıklarının en sık sebebidir. Akut eklem romatizmasının görülme sıklığı gelişmiş toplumlarda giderek azalmakta, buna bağlı olarak da ortaya çıkan kalp kapak hastalıklarının oranı düşmektedir” dedi.
Kemaloğlu, akut eklem romatizması dışında, kalp içinde oluşan enfeksiyonlar, kalp kası hastalıkları, tansiyon yüksekliği (hipertansiyon), mitral kapakçıkların kalp hareketleriyle sol kulakçığa geri kaçması, yaşa bağlı olarak kalp kapakçığının yapısının bozulması (fibrokalsifik dejenerasyon), kalp krizi sonrası kalbin beslenmesinin bozulması sonucu gelişen kapak hastalıkları ve kapak halkasının genişlemesinin kalp kapak hastalığına neden olan başlıca etkenler olduğuna vurgu yaptı.
“Kapak hastalıkları kalp yetmezliğine neden olabilir”
Kalp kapak hastalıkları, koruyucu önlemler alınmadığı takdirde hastayı ölüme kadar götürebilen ciddi kalp hastalığı olduğuna da ifade eden Kemaloğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Yorgunluk, çabuk yorulma, çarpıntı, nefes darlığı, bacaklarda şişlik, pıhtı atması (emboli), felç ve ritim problemleri kalp kapak hastalıklarının en önemli belirtileri arasındadır. Kalp kapak hastalıkları üç ana başlık altında toplanmaktadır. Kapak darlıkları. Kapak yaprakçıklarını oluşturan dokular sertleşerek kapak açıklığını daraltır. Bu durumda kapak içerisinden geçen kan miktarı azalır ve nefes darlığı, ayaklarda şişme gibi durumlar ortaya çıkar. Kapak darlıklarında belirtiler erken dönemde görülür. Kalp kapak kaçakları. Kalp kapağının kapanmasındaki bozukluk ile oluşan yetmezliktir. Zaman içinde kalbin pompalayabilme kapasitesi bozulur. Bunun sonucunda da kalp kapağı hastalığının zemininde, kalp yetmezlikleri gelişir. Kalp kapak kaçakları özellikle yavaş seyirliyse, hastada uzun süre belirgin şikayet oluşturmaz. Şikayetler ortaya çıktığında kalp çalışmasındaki bozukluk artık “iyileşmez” düzeye gelmiş olabilir. Kalp kapaklarında darlıkla birlikte yetmezlik. Kalp kapak hastalıklarının üçüncü ve en sık tipi de, kapakta darlık ve yetmezliklerin bir arada görülmesidir. En fazla şikayet oluşturan, bu tipteki kalp kapağı hastalıklarıdır. Açılım ya da kapanmadaki sıkıntı, kişinin şikayetlerinin tipini de belirler.”
“Tedavide ilk seçenek ilaç ve girişimsel yöntemlerdir”
Kalp kapak hastalıklarında doğru tanının önemine dikkat çeken Kemaloğlu, şunları söyledi:
“Hastalık belirlendikten sonra hasta takip ve tedavi sürecine alınır. Tedavi seçenekleri arasında ilk olarak; ilaç ve girişimsel yöntemler yer alır. İlaç tedavisi, kapaktaki mekanik rahatsızlığı ortadan kaldırmaz. Ancak kapak hastalığının kalp üzerindeki olumsuz etkilerini büyük oranda engelleyebilir. Kalp kapak hastalığı zemininde gelişen kalp yetmezliklerinin ve ritim bozukluklarının tedavisinde çoğu zaman ilaç tedavisi tek başına yeterli olur. Girişimsel yöntemlerde, cerrahi ve kateter yoluyla balon işlemi uygulanır. Kapak yapısında kireçlenmenin yüksek oranda olmadığı kapak darlıklarında etkin bir girişimsel yöntem kateterle yapılan balon işlemidir. Bu işlem daha çok mitral ve pulmoner kapaklar için uygulanmaktadır.”
“Kalp kapak tamiri” konfor sağlıyor”
Doç. Dr. Cemal Kemaloğlu, “Cerrahinin altın standardı; hastanın yaşam kalitesini önemli oranda yükselten ve hastaya kendi kalp kapağı ile konfor sağlayan kalp kapak tamirleridir. Eğer kapak tamiri mümkün değilse, kapak çıkarılarak yerine yapay (protez) bir kapak takılır. Kapak tamiri daha çok kaçak oluşan, kapak yapısında yüksek oranda kireçlenmenin olmadığı mitral ve triküspit kapaklara başarı ile uygulanır” dedi.
“Kalp kapağı protez kapakla değiştiriliyor”
Romatizmal kapak hastalıklarında, kapak tamiri yapıldığında, kapağın bozulmasına sebep olan hastalığın ilerlemesi nedeniyle, kapak yapısının tekrar olumsuz etkilenebileceğine işaret ederek, “Böyle durumlarda hastanın ikinci bir ameliyatla kalp kapağı, protez kapakla değiştirilir. Hastaya göre tamamen metalik kapaklar ya da kısmen organik madde içeren biyoprotez (hayvan dokusu kökenli) kapaklar tercih edilebilir. Metalik kapak protezi takılan hastalar ömür boyu kan sulandırıcı ilaçlar kullanmak zorundadır. Hastalarda, kullanılan ilaçlara bağlı olarak, önemsizden çok önemliye gidebilecek bir takım sorunlar gelişebilir. Bu sorunlar, kişinin ilaç kullanımına gösterdiği hassasiyetten bağımsız olarak oluşabilmektedir. Özellikle yaşlı hasta grubunda ilaç kullanımındaki aksamalar, bu sorunların ortaya çıkma sıklığını artırmaktadır. Kapak hastalıklarında kapağın tamir edilmesi ve buna bağlı olarak da hastanın kan sulandırıcı ilaçlara ihtiyacının kalmaması, kapak tamirinin önemini daha da artırmaktadır” diye konuştu.