Vergi dairesi önünde açıklama yapan BES Şube Başkanı Alper Kaya, İktidarın sebep olduğu ekonomi krizin tasarruf tedbirleri adı altında faturayı toplumun dar gelirlilerine kesilmesini kabul etmeyeceklerini belirterek şunları söyledi:
“KAMUNUN TASFİYESİNİ ve SİZİN YİYİP İÇTİĞİNİZ SOFRAYI KALDIRMAYI KABUL ETMİYORUZ"
İktidarları boyunca uyguladıkları ekonomi politikalarıyla kamu kaynaklarını yağma eden ve yandaşlarına servet olarak aktaranlar, sebebi oldukları ekonomik krizin faturasını toplumun dar gelirlilerine fatura etmek üzere bir kez daha kamuda tasarruf adı altında, 2028 yılında yapılacak genel seçimlere ayarlı bir ekonomik program açıkladılar.
* İktidarları boyunca bizlerden topladıkları vergileri, kamu işletmelerinin özelleştirilmesinden elde ettikleri gelirleri ve borç olarak aldıkları yabancı kaynakları “yandaşlarına ucuz sermaye” olarak aktaranlar, yani ellerindeki parayı har vurup harman savuranlar mali disiplinden bahsediyor.
* Hasta garantili şehir hastanelerine, geçiş garantili tünel, yol ve köprü ihalelerine kur farkı ödeyenler bugün kamu yatırım harcamalarının durdurulmasından bahsediyor.
* Kendine yeterliliği olan bir tarım ekonomisi inşa etmek yerine, saman dahil, yapılan eleştirilere, ‘’paramız var ki alıyoruz diyerek” her türlü tarımsal ürünü dışarıdan tedarik edenler, enflasyonu düşürmek için fiyat istikrarından bahsediyor.
Açıklanan sözde ekonomik tasarruf paketiyle; bir yandan emekçilerin kazanılmış hakları gasp edilmek istenirken öte yandan halkın nitelikli, parasız kamusal hizmet alma hakkının tasfiyesi planlanmaktadır.
Kamuda tasarrufu verimlilik ile sağlayacağız düşüncesiyle;
* Uzaktan, esnek çalışma biçimlerini geliştirilerek yol, yemek, personel servisi, fazla mesai ücreti, ikramiye gibi kamu emekçilerinin kazanılmış haklarının tasarruf adı altında gasp edilmesi,
* Kamu emekçileri ücretlerinin performansa göre belirlenerek ücret artışlarının baskılanması, taban maaşın düşük tutulması,
* 3 yıl boyunca kamuya personel alımını emekli olanlarla sınırlayarak var olan personelin iş yükünü arttırılması, performans, kota, angarya uygulamaların yaygınlaştırması,
* Kamu hizmeti yürütülmesinde zorunlu olan temizlik, bakım gibi işlere emek veren yardımcı hizmet ve teknik destek personeli istihdamının durdurulması,
* Zaten yetersiz olan kamu yatırımlarını daha da azaltarak, ihtiyaç olan okul, hastane vb. kamu binalarının yapılmasının, mevcut olanlarının iyileştirmesinin durdurulması, var olan kamu sosyal tesisleri ve lojmanların satılması,
* Kamuda güvenceli istihdam yerine güvencesiz istihdamın geliştirilmesi ve kamusal sosyal güvenliğin tasfiyesi amaçlanmaktadır.
Kamunun yarattığı istihdam olanaklarını liyakatten uzak, mülakat adı altında yapılan sınavlarla emek hırsızlığına dönüştürerek yandaşlarına peşkeş çekerek dolduran iktidar, açıkladığı tasarruf programıyla kamu emekçilerinin kazanılmış haklarına göz dikmektedir. Eğer samimi iseniz mülakatı kaldırın liyakatı tesis edin. Kamu kaynaklarını heba eden, birden fazla yerden maaş alan kamu yöneticilerinden kurtulun. Emin olun çok daha fazla kamu tasarrufunun sağlandığını göreceksiniz.
İktidarı uyarıyoruz! Kamu hizmetinden tasarruf edilmez. Eğitimden, sağlıktan, sosyal güvenlikten tasarruf edilmez. Halkın kamusal hizmet alma hakkı engellenemez. İlla tasarruf yapacağız diyorsanız, kamu özel iş birliği projeleri adı altında yaptırdığınız döviz garantili köprü, hasta garantili hastane, yolcu garantili hava limanı gibi işler sonucunda zengin ettiklerinizden, kur korumalı mevduat tasarrufu ile köşeyi dönenlerden tasarruf yapın. Biz emekçilerden, emeklilerden ve yoksul halktan değil.
Tüm kamu emekçilerine, emeklilere ve halka net çağrımızdır:
* Kazanılmış haklarımızı savunmak, kamunun tasfiyesine dur demek için,
* Esnek kuralsız çalışmaya karşı, iş güvencemize, geleceğimize sahip çıkmak için,
* Krizin bedelini uygulanan ekonomik politikalar sonucunda zengin edilenlerin ödemesi için,
Aşağıdaki taleplerimizle işyerlerinde ortak mücadeleyi örelim, kazanılmış haklarımızı birlikte savunalım.
* Yoksulluk sınırın üzerinde insan onuruna yaraşacak bir ücret,
* Seyyanen verilen zam dahil bütün ek ödemelerin temel ücrete yansıtılması,
* 3600 ek göstergenin bütün emekçilere verilmesi ve adil bir ek gösterge sistemi,
* Yüksek gelir grupları için servet vergisi getirilmesi, yoksulluk sınırındaki ücretlerden alınan gelir vergisi oranının %10 indirilmesi, hane halkının kullandığı tüketim ve hizmetlerinde dolaylı vergilerin sıfıra indirilmesi,
* Mülakatın kaldırılması, liyakatın esas alınması,
* Grevli toplu iş sözleşmesini içeren gerçek bir sendika yasası için birlikte mücadele edelim.”