Kan bağışında bulunulan gün bol sıvı alınması gerektiğinin altını çizen Hematoloji ve Onkoloji Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Başak Adaklı Aksoy, “Bağışı izleyen 2 saat boyunca sigara kullanılmamalıdır. Araç kullanılacaksa, kan bağışı sonrası 30 dakika içerisinde araç kullanılmamalıdır. Kan bağışını takip eden 1 saat boyunca, kan dolaşımı reaksiyonlarının önlenmesi amacıyla uzun süreli ayakta durulmamalıdır” dedi.

Medical Park Bahçelievler Hastanesi Çocuk Hematoloji ve Onkoloji Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Başak Adaklı Aksoy, 14 Haziran Dünya Kan Bağışçıları Günü dolayısıyla kan bağışının önemi ve kan verirken dikkat edilmesi gerekenler hakkında açıklamalarda bulundu. Düzenli kan bağışının önemine dikkat çeken Dr. Öğr. Üyesi Aksoy, “Kan bağışı toplum sağlığının korunması açısından oldukça önemlidir. Düzenli kan bağışı ve bunun sürekliliği hasta ve hasta yakınları için hayati öneme sahiptir” şeklinde konuştu.

“Bol sıvı alınmalı”
18-65 yaş aralığında ve 50 kilonun üzerindeki her sağlıklı bireyin kan bağışında bulunabileceğini ifade eden Dr. Öğr. Üyesi Aksoy, “Kan bağışçısı ilk kez kan bağışında bulunacaksa 61 yaşını geçmemiş olmalıdır. Kan verecek birey gerekli formları doldurup kan testlerini yaptırdıktan sonra sonuçlarda bir sorun olmadığı sürece kan verebilir” açıklamasında bulundu.

Kan bağışında bulunulan gün bol sıvı alınması gerektiğinin altını çizen Dr. Öğr. Üyesi Aksoy, “Bağışı izleyen 2 saat boyunca sigara kullanılmamalıdır. Araç kullanılacak ise kan bağışı sonrası 30 dakika içerisinde araç kullanılmamalıdır. Kan bağışını takip eden 1 saat boyunca, kan dolaşımı reaksiyonlarının önlenmesi amacıyla uzun süreli ayakta durulmamalıdır. Kan vermiş olduğunuz kolunuza yapıştırılmış olan koruyucu bant, 2 saatten önce çıkarılmamalıdır. Kan bağışı yapılan günde ağır uğraşılarda bulunulmamalıdır. Örneğin; bağış günü paraşüt sporları, araba ve motosiklet yarışı, dağcılık, vs. gibi sporlar ve vücudu aşırı yoran ve sıvı kaybına yol açan aktivitelerden (sauna vs.) kaçınılmalıdır” diye konuştu.

“Kan verilmiş kolla ilk birkaç saat ağır eşya taşımayın”
Kan verilmiş olan kolla ilk birkaç saat ağır eşyalar taşınmaması gerektiğini kaydeden Dr. Öğr. Üyesi Aksoy, “Bu durum kanamaya yol açabilir. Kan bağışından sonra baş dönmesi, baygınlık hissi olursa yere uzanılmalı veya baş iki dizin arasına alınacak şekilde oturulmalıdır. Alkol kullanılmamalıdır. Tren makinistleri, ağır yük şoförleri, otobüs şoförleri, ağır iş makinesi operatörleri, vinç operatörleri, pilotlar, işleri gereği portatif merdiven veya şantiye iskelesine tırmanmak zorunda olan kişiler, yer altında çalışan madenciler gibi uzun süre bitkinlik ve yorgunluğa neden olan mesleklere sahip olan kişiler kan bağışında bulunduktan 24 saat sonra bu işleri yapabilirler” şeklinde konuştu.

“Bağışçılar aç olmamalı”
Kan vermeden önce önem arz eden durumlara dikkat çeken Dr. Öğr. Üyesi Aksoy, şu bilgileri paylaştı: "Kan Bankası ya da Transfüzyon Merkezi personelleri bağış öncesi bağışçıların fiziki görünümünü dikkatlice inceleyerek zihinsel kapasite ve mental durumlarını ve kan bağışına istekli olup olmadıklarını yakından değerlendirirler. Alkol etkisi altında olmamaları dikkatle incelenir. Uyuşturucu kullanım şüphesi olan bütün bağışçılar direkt elenir ve böylece hem bağışçının hem de alıcının sağlığı korunmaya çalışılır.”

Dr. Öğr. Üyesi Aksoy, yaşla ilgili kriterleri ise şöyle sıraladı: "Kişi 19 yaşından gün almış olmalı. 66 yaşından gün almamış olmalı. İlk kez kan verecek olan bağışçılar için üst yaş sınır ise 61 yaştır. Bu nedenle ilk kez kan verecekler de 61 yaşından gün almamış olmalı."

“İki bağış arası en az 2 ay olabilir”
Bağış sıklığı hakkında bilgi veren Dr. Öğr. Üyesi Aksoy, “Erkeklerde bağış aralığı 90 günde birken, kadınlarda ise 120 günde birdir. Yılda bir defayı geçmemek ve hekim onayı olmak kaydıyla, 2 bağış arası en az 2 ay olabilir” ifadelerini kullandı.

“Kan bağışında bulunacak birey uykusuz olmamalı”
Kan vermeden önce yapılması gerekenleri anlatan Dr. Öğr. Üyesi Aksoy, “Kan bağışında bulunacak bireyin aşırı olmasa da karnının tok olması, yağlı gıdalardan kaçınması, aşırı yorgun ve uykusuz olmaması, 12 saat öncesinden alkol almaması ve belli başlı bazı ilaçları (örneğin: kan sulandırıcı) kullanmaması gerekir” dedi.

“Herhangi bir bulaşıcı hastalığa sahip olmamalı”
Kimlerin kan vermemesi gerektiğinden bahseden Dr. Öğr. Üyesi Aksoy, şunları söyledi: “Hepatit B ve Hepatit C öyküsü olanlar kan bağışçısı olarak kabul edilmez. Hepatit A öyküsü olanlara tam şifadan sonraki 1 yıla kadar geçici ret verilir. Hepatit öyküsü veren fakat hepatit türü hakkında net bilgi veremeyen kişilerden durumunu enfeksiyon hastalıkları polikliniği olan bir hastaneden alınmış test raporları ile belgelemesi talep edilir. Kan bağışının kabul edilebilmesi için hepatit öyküsünün üzerinden en az 24 ay geçmiş olmalı ve ayrıca HBsAg negatif, anti-HBc negatif, anti-HCV negatif olmalıdır. Son bir yıl içerisinde ameliyat olmamış, dövme-piercing-akupuntur gibi uygulamalar yaptırmamış olması lazımdır. Herhangi bir bulaşıcı hastalığa sahip olmaması ve bağışçı sorgulama formunda istenen bilgilerin tamamını doğru ve eksiksiz şekilde doldurmuş olması gerekmektedir.”

(İHA)