Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK)’nun Ekim ayı enflasyon rakamlarını açıklamasının ardından konuya ilişkin değerlendirmede bulunan Taşkın, açıklanan enflasyon rakamlarının hiçbir zaman inandırıcılığının bulunmadığının altını bir kez daha çizerek, gerçek enflasyonun memurun, emeklinin, asgari ücretlinin yaşadığı enflasyon olduğunu belirterekşunları söyledi:

“TÜİK’in açıklamasına göre TÜFE'deki değişim 2024 yılı Ekim ayında bir önceki aya göre %2,88, bir önceki yılın Aralık ayına göre %39,77, bir önceki yılın aynı ayına göre %48,58 ve on iki aylık ortalamalara göre %62,02 olarak gerçekleşti. Dar ve sabit gelirli kamu çalışanları ve emekliler sabit maaşlarıyla geçinemediklerini gördükleri ve cebinden gideni daha iyi bildikleri için bu rakamlara inanmıyor. Enflasyonla mücadele adı altında dar ve sabit gelirli kamu çalışanları yoksullaşıyor.Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), enflasyon sepetindeki maddelerin fiyatlarını nereden alıyorsa açıklasın ki memur ve emekli de oralardan alışveriş yapsın. Sivri biberin 80 TL olduğu bir ülkede Ekim ayı enflasyonu %2.88 olarak açıklanıyorsa sözün bittiği yerdir! Çarşının pazarın, marketlerin fiyatları ortada iken TÜİK’in açıkladığı enflasyon oranlarına inanmamızı kimse beklemesin. Dolaylı dolaysız vergiler bir yandan, enflasyon bir yandan her geçen gün yoksullaşan dar ve sabit gelirli kamu çalışanlarının Anayasa ile güvence altına alınan insanca yaşama hakları elinden alınıyor! Memur ve emekli yoksullaşırken, bu yoksulluk en başta sağlık sorunlarını gündeme getiriyor. Sonbaharın ortasındayız ve ücretliler bir yandan gıdaya erişimde zorlanırken diğer yandan faturalarını ödeyememe korkusuyla yaşıyorlar. Her gün eriyen düşük maaşla satın alma gücü düşen kamu çalışanlarının bu maaşla yaşamaya çalışmasının doğal sonucu açlık, hastalık ve yoksulluktur. Dolayısıyla dar ve sabit gelirli memur ve memur emeklilerine yoksulluk sınırının üstünde maaş verilerek insanca yaşaması sağlanmalı ve öncelikle enflasyon nedeniyle oluşan mali kayıpları telafi edilmelidir.”

Kaynak: Haber Merkezi