Eğitim ve Bilim Gücü Dayanışma Sendikası Zonguldak İl Başkanı Özcan Çakıroğlu, öğretmen maaşlarına dikkat çekmek için bir basın açıklaması düzenleyerek, maaşı asgari ücretin altında kalan bir öğretmene ait bordroyu paylaştı. Eğitim Gücü Sen Zonguldak İl Başkanı Özcan Çakıroğlu, öğretmen maaşlarına dikkat çekti. Çakıroğlu, öğretmenlerin maaşlarının asgari ücretin altında olduğunu ve en az yoksulluk düzeyinde bir maaş talep ettiklerini belirtti. Ayrıca, sendika tercihlerini sorgulamaları gerektiğini vurguladı ve eğitimcilerin ekonomik zorluklarla karşı karşıya kaldığını ifade etti. Özcan Çakıroğlu, öğretmen maaşları asgari ücretin altında kalan bir öğretmene ait bordroyu paylaştı. Farklı iş kollarında uzmanlık esasını göz ardı etmeyen maaş uygulamalarının adaletin gereği olduğuna değinerek; öğretmenler için en az yoksulluk düzeyinde maaş talep ettiklerini dile getiren Çakıroğlu şunları ifade etti;
"Asgari ücret verilebilecek en düşük maaş demektir. Sefaletin en dibi demektir ve bugün asgari ücret 11.402 TL olarak belirlendi Öğretmenin Haziran maaşı 11.341 TL Eğitim Gücü Sen olarak Öğretmen ve eğitim çalışanları için yoksulluk sınırı olan 34.000 TL altında hiçbir maaş düzenlemesini kabul etmiyoruz. Öğretmenler utanarak yoksulluk sınırında maaş talep ediyor. Asgari ücretin 11.402 TL olarak açıklamasının ardından memurlar ve eğitim camiası, sendika tercihlerini sorguluyor. Asgari ücret çalışanlarımıza hayırlı olsun. Gönül ister ki asgari ücretle çalışanlarımız yeterli standartlarda geçimlerini sağlayabilecekleri bir maaşa kavuşsun. Sorunumuz elbette asgari maaşa zam yapılması değildir, hukukun gücüne inanan ve adaletten yana bir sendika olarak herkes emeğinin karşılığını alsın istiyoruz. Adaletli ücret; Anayasa’mızın 55. maddesinde de güvenceye alınmış bir konudur.
' Devlet, çalışanların yaptıkları işe uygun adaletli bir ücret elde etmeleri ve diğer sosyal yardımlardan yararlanmaları için gerekli tedbirleri alır.' Geçtiğimiz yıllarda öğretmen maaşı asgari ücretin 2,5-3 katı iken bugün gelinen noktada asgari ücret ve öğretmen maaşı eşitlenmiştir.
Bizim konumuz; alanında en az lisans düzeyinde uzmanlık eğitimini tamamlamış olan öğretmenlerimizin maaşlarının neredeyse asgari ücrete indirgenmiş olmasıdır. Kamu personeli ve işçiler arasında oluşan maaş uçurumu; işçilerin emeğinin karşılığını almaktan bahsederken, uzmanlık düzeyinde eğitimi olanlara da emeğinin karşılığı talep etmek zorunda bırakmıştır. Bu sorunun temel kaynağı; memur ve eğitim çalışanlarının hakkını toplu sözleşmelerde savunamayan ve tabiri yerindeyse ‘buçuklu zamlara’ imza atarak memurları açlık sınırında maşallah mahkûm eden yetkili ama etkisiz sendikalardır. Öğretmen maaşlarında dolaylı olarak sorumluluğu olanlar da etkisiz sendikalarda üye olmaya devam edenlerdir. Bunun farkında olan öğretmenlerimiz, sendika tercihlerini sorgulamakta haklıdır.
Bazı eğitim çalışanlarının maaşları, asgari ücretin dahi altında kalmış durumdadır. Bu kabul edilebilir değildir. Öğretmenlerimizin maaşları açlık sınırına indirgenmiş, alım güçleri günümüzün zorlu ekonomik koşullarında zayıflamıştır. Bu durum, eğitimcilerimizi ‘geçim derdi’ ile karşı karşıya bırakarak motivasyonlarını zayıflatmaktadır. Eğitimcilerimiz ödemesi gereken borçlarını, yaklaşan kiralarını, kabaran faturalarını, artan mutfak giderlerini değil, öğrencilerini daha iyi nasıl yetiştirebileceğini düşünmek ve buna odaklanmak istiyor. Asgari ücretin 11 bini geçtiği bir dönemde Eğitim Gücü Sen’ in eğitim çalışanlarımızın ekonomik özlük haklarının savunulmasında da sorumlulukla hareket ettiğini ve bu konuda sürekli biçimde utanarak en az yoksulluk sınırında maaş talep ettiğini bir kere daha hatırlatır; yoksulluk sınırının altında bir maaşı mevcut ekonomik koşullar içinde kabul etmediğimizi tekrar dile getiririz.”
(Haber-Ercan Demir)