Milli Eğitim Bakanı Sayın Yusuf Tekin, 14-20 Nisan Şehitler Haftası kapsamında Keçiören'deki "Şehit Öğretmenler Abidesi"ni ziyaret etti. Ziyaret sonrası gazetecilerin sorularını yanıtlayan Bakan Tekin, CHP lideri Özgür Özel'i eleştirerek CHP Genel Başkanlığa gelişinin şaibeli olduğunu ve bunu açıklaması gerektiğini söyledi.
"Onlara pozitif ayrımcılık yaptık"
Proje okullarda görev süresi biten öğretmenlerin bir sıkıntı yaşamamaları adına yer değiştirme takvimini erken başlattıklarını belirten Bakan Tekin, "Bizim şu anda ilan etmemizin sebebi bu okullarda çalışan arkadaşlarımızın değişik sebeplerle okul yöneticilerinin gerek projenin niteliği açısından gerekse de okulda çalıştıkları süre itibariyle okul müdürlerimizin idarecilerimizin veyahut da norm fazlası duruma düşmeleri sebebiyle çalışmayacak arkadaşlarımızın okullardaki görev süresi uzatılmayacak arkadaşlarımızın bir mağduriyet yaşamaması için süreci erken başlattık. Yani o arkadaşlarımız diğer öğretmenlerimizin yer değişikliği süreci başlamadan önce boş olan okullarımıza yer değişikliği talebinde bulunsunlar, yer değişikliği yapsınlar diye bir başlangıç onlara pozitif ayrımcılık yaptık. İlan edilen listede yaklaşık 38 bin civarında. Şimdi ezbere ifadelerle yüz binlerce rakamda ifade edilen söylenen saçma sapan cümleler var. Nereden öğrendiniz yani 180-200 bin rakamından bahsediyorlar. Söylüyorum 38 bin tane arkadaşımızın görev süresi doldu ve bu 38 bin arkadaşımızın yüzde 80'inin görev süresi uzatıldı. Geriye kalan yaklaşık 6 bine yakın arkadaşımızın da görev süreleri uzatılmadı" ifadelerini kullandı.
"Türkiye genelinde 20 civarında okulumuzda bu olaylar oldu"
Siyasetçileri duyarlı, tutarlı, ahlaki davranmaya davet eden Bakan Tekin, "Okullarımız üzerinden öğretmenlerimiz üzerinden kendi siyasi çıkarlarını lütfen manipüle edecek eylemler içerisine girmesinler. Ben bu vesileyle öğretmen arkadaşlarımıza, idareci arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum. Bir siyasi partinin genel başkanı ve onun şürekası topyekun bir direnişe çağırmasına rağmen okullarımızı, öğrencilerimizi Türkiye genelinde 20 civarında okulumuzda bu olaylar oldu. Bunların da büyük çoğunluğu öğrencilerimiz, öğretmenlerimiz tarafından değil ne hikmetse mezunlar derneği tarzından sivri toplum kuruluşu olduğunu ifade eden yapılar tarafından organize edilmiştir. Ben bu vesileyle öğretmen arkadaşlarımıza, idarecilerimize teşekkür ediyorum. Öğrenci arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum" dedi.
"Bu protestoların tamamını politik gerekçelerle, gündemi kapatmaya yönelik olarak görüyorum"
Okullarda bahsi geçen süresi uzatılmayanların içerisinde kırk yıldır aynı okulda öğretmenlerin olduğunu dile getiren Tekin, "Diğer öğretmen arkadaşlarımızın da bu okullarda çalışma hakkı yok mu? Biz bu okullarımızın görev süresini uzatmayıp başka bir yerden, başka bir ülkeden öğretmen falan getirmiyoruz. Yine bu sistemin içerisinden performanslarıyla çalışkanlıklarıyla öğrencilerle ilişkiler açısından ön plana çıkmış öğretmen arkadaşlarımızı getiriyoruz. Biz bu okullardaki öğrencilerimizin bu okullardaki eğitimin niteliğini daha ileriye taşıyacak azim ve kararlılıkla çalışıyoruz. Bu okullarda eğitimiz sekteye uğratacak, sıkıntıya sokacak herhangi bir eylemin içerisinde asla olamayız. Dolayısıyla ben bu protestoların tamamını politik gerekçelerle, gündemi kapatmaya yönelik, sadece manipülasyon çabası olarak görüyorum" ifadelerine yer verdi.
"En azından yaptığım uyarılar doğrultusunda bilmediği konulara girmiyor"
Bakan Tekin, CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in Samsun'daki mitinginde kendisini hedef gösteren açıklamalarıyla ilgili şu ifadeleri kullandı:
"CHP Genel Başkanı Özgür Özel çok enteresan bir manipülasyon sürecinin içerisinde. Biz bu yıl biliyorsunuz ilkokullardan karne uygulamasını kaldırdık. Gelişim raporu veriyoruz. Özgür Özel'e gelişim raporu açısından şöyle bir pozitif tarafı var. En azından geçtiğimiz hafta yaptığım uyarılar doğrultusunda bilmediği konulara girmiyor. Oradaki cehaletin ortaya koyduğu için. Mesela demokrasi kavramına girmiyor artık. Oradaki cehaleti bütün kamuoyu tarafından ortaya konduğu için. Mesela Türk siyasal hayatına girmiyor. Türkiye'deki darbeler tarihine girmiyor. Hukuk devletli kavramına girmiyor. Çok güzel, iyi bir gelişme. Bildiği yalan, manipülasyon ve iftira sürecinde oynuyor. Tırnak içinde söyleyeyim, ‘Utanmaz, yalancılıkla' suçluyor. Ben şimdi burada Sayın Cumhurbaşkanımız bize şu telkinde bulunuyor sürekli. Diyor ki ‘Biz Özgür Özel dahil, Cumhuriyet Halk Partili'ler dahil onlar ne yaparlarsa yapsınlar demokrasi ve hukuk devleti sınırları içerisinde cevap vereceğiz.' O yüzden o alnını karışlarım ifadesiyle ilgili bir şey söylemek istemiyorum. Onu zaten hukuki süreci yürüteceğiz. O ayrı bir süreç. Fakat onun dışında kullandığı iki ifade var ki ‘ele geçirmek' kavramı. Onu yani biraz önce de söyledim. Ya tıpkı bu kendi sirkatlerini ifade eden bir cümle. Onun üzerinde konuşmaya bile gerek yok ama bir konu var ki şimdi utanmaz yalancılık gibi bir kavram kullandı. Birinci önerme Cumhuriyet Halk Partisi'nin 2023 Kasım ayındaki kongre sürecinde delegelerin oyları satın aldı. Bu birinci önerme. Bu kamuoyunda konuşulan ifade. İkinci önerme bu satın alma ve rüşvet sürecini yürüten kişi İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı unvanıyla o zaman İstanbullunun parasıyla İstanbullunun mahkemedeki iddianamedeki ifadeler böyle İstanbul'un parasını çalarak yaptı. Şimdi bu iki önermenin doğal sonucu nedir? Sayın Özgür Özel'in şu anda oturduğu koltuk İstanbullunun İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin malını çalıp çırpan bu hırsızlıkla elde ettiği paralarla Cumhuriyet Halk Partisi kongresinde delege satın alan bir kişinin oturttuğu koltukta oturuyor. Kendi oturduğu koltukla ilgili manipülatif tartışmalar var. Bu tartışmaların dışına çıkmak için manipülatif söylemler içerisine giriyor. Özgür Özel'e tavsiyem, önce bu eleştirilerle ilgili cevabını versin. Oturduğu koltuğa hakkıyla mı geldiğini yoksa delegeler bir kısım delegelerin satın alınması süreciyle mi geldiğini bir açıklasın." dedi.