Saadet Partisi’nin gerçek gündeminin ekonomi olduğunu ifade eden Saadet partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan yaptığı açıklamada: “"Zonguldak için tarihi bir gün inşa ediyoruz. Saadet Partisi yedinci olağan kongresini yapıyoruz. Takdir edersiniz ki çok zorlu bir süreçten geçiyoruz. Gerek ülkemizde gerekse bölgemizdeki hadiseleri endişe ile takip ediyoruz. Bir gözümüz Gazze'de, Suriye'de, Irak'ta. Bir gözümüz asgari ücrettedir, emeklerin ücretlerinde, şiddet olaylarında. Evet, zor zamanlardan geçiyoruz ama bir ilanla sözlere başlamak istiyorum. Diyorum ki, sevgili Zonguldaklı hemşehrilerim, lütfen üzüntüye kapılmasınlar. Saadet Partisi olarak, milli görüş olarak, Zonguldak il teşkilatı olarak tüm bunları Allah’ın izniyle en kısa zamanda bitireceğiz, inşallah.
Bizim iç gündem maddemiz boyunca değişmeyen gündemimiz maalesef Gazze. Her toplantımızda, her cümlemizde maalesef Gazze ile başlamak mecburiyetinde kalıyoruz. Kırım bitene, Gazze özgür olana dek bu mücadelemizi sürdüreceğiz. Bugün hala adaletsizliğin, zulmün hüküm sürdüğü, insanlık onurunun inandığı yer olmaya devam ediyoruz. Şunu da ifade etmek isterim: Siyonist İsrail, Gazze'ye yönelik saldırıları sadece bizim değil, bu toprakların değil, tüm bir insanlığın sorunudur. Bu durumda bombalarla yerle bir edilen hastaneler, yıkılan okullar, mazlumların yıkılan yuvaları hepimizin sorumluluğunda olan yerlerdir. Bir nokta yirmi yedi kez komisyonla petrol göndermeyi suskun kalmak bile bu ortak olmaktır.
470 gündür Gazze'de zulüm devam etmektedir. Dört yüz yetmiş gündür İsrail’in katliamı devam ediyor. Bu süreçte İsrail, Kandil için bırakmadı. Yıktık, geçti Türkiye olarak maalesef üzerimize düşeni yeterince yapamadık. Bunun vicdan azabını hepimiz çekmekteyiz. Şimdi bugün Gazze’de ateşkes konuşuluyor. Gündemde ateşkes var. Biz ateşkesin yanındayız. Galiba eğilecek bombaların durması, canı gönülden istiyoruz. Ancak biz Gazze'deki hakikatin örtülmesinin karşısında duruyoruz. Masum yetimlerin, mazlum anaların yanında olmaya devam edeceğiz. Şimdi İsrail ateşkes adı altında darbeye dayattığı bu durumu bir zaman kazanma taktiğine dönüştürmeye çalışıyor. Bu endişeyle takip ediyoruz. Yeter! Ateşkes anlaşmasının ikinci aşamasına ilişkin başarısız olması durumunda, Gazze’ye saldırılara devam edeceğini birçok kez son üç dört gün içerisinde ifade etmişti. Yetmedi, bunun için Amerikan Başkanı Trump da garanti aldığını söylemişti. Geçti, ateşkesin verilen tarihe henüz girmediği için, dört gündür katliam durmayı bırakın, artarak devam etti. Bugün bile, sabah saatlerinde, kalp kıran katliam maalesef devam etmiştir. Yüz on üç kardeşimiz, yüz on üç Filistinli kardeşimiz son üç dört gün içinde katledilmiştir.
Biz tüm süreci, ateşkes sürecini Saadet Partisi olarak yakından takip etmekteyiz. Siyonizmle, bundan önce olduğu gibi bundan sonra da siyonizmle mücadelede Saadet Partililer, Milli Görüşçüler en ön safta mücadeleye devam edecektir, Allah’ın izniyle. Ateşkesin olması durumunda değerli Zonguldaklılar, Türkiye’ye, bizlere çok büyük işler düşmektedir. Buradan çağrımızı yapıyoruz. Maalesef bugüne kadar yanında durmayı beceremedik. Bugüne gelmesine, bu kadar acı çekmesine, her ne kadar kabul etmeseniz de sizlerin de önemli sorumlulukları vardır. Gelin, bugün ateşkesin konuşulduğu günlerde, ateşkes ihlal edildikten sonraki süreçte üzerine düşeni yapın ve yanında duruyormuş gibi değil, gerçekten yanında durduğunuzu gösterin. Nasıl ki milli görüş gömleği çıkartmadan önce Kayseri’nin yanına samimi bir şekilde duruyordunuz, bugün de yanında olmak gibi bir mecburiyetiniz olduğunu tekrar ifade etmek isterim, inşallah.
Sözlerin başında dediğim gibi bir gözümüz darbede, bir gözümüz bir türlü düzelmeyen ekonomide, bir türlü düzenlemeyen enflasyonda. Burada emekliler derneği başkanım var. Dedim ki, Allah yardımcınız olsun. Çok sözler veriliyor, çok vaatlerde bulunuluyor ama ne hikmetse, ne asgari ücretimiz, ne emeklimizin feryadı duyulmuyor. Şimdi televizyonlarda, sosyal medyada herkes konuşuyor. Herkes bir analiz yapıyor. Akşam ekranlara bakıyorsunuz, iktidara yakın olan kanallarda da, iktidara uzak olan kanallarda da konuşulan konularda vatandaş yok. Kiralar yok, faturalar yok. Çocuğunu okula gönderirken, çocuklarına harçlık koyamayan aileler yok, yok, yok, maalesef. Ben size söyleyeyim. Saadet Partisi olarak bizim gerçek gündemimiz ekonomidir. Bizim gerçek gündemimiz hayat pahalılığıdır. Bizim gerçek gündemimiz, bunlara bağlı olarak, ekonomik sıkıntılardan doğan sorunlardan dolayı sosyal çürümedir. Bunların çözümü için bundan sonra sonuna kadar çalışacağız, inşallah.
Bir soru sormak istiyorum: "Efendim, kaynak yok." Kocaman bir yalan. Türkiye fakir bir ülke değil. Türkiye kaynağın olmadığı bir ülke değil. Biz, iktidarın uyguladığı faiz politikasından, zam politikasından, yandaş politikasından dolayı ekonomimizin bugün bu hale geldiğine inanıyoruz, maalesef. Çalışma Bakanı çıkıp maaşları ödemekte sıkıntı çekiyoruz cümlesini kurmak zorunda kaldı, maalesef. Biz, Meclis kürsülerinde, kongrelerimizde, teşkilat çalışmalarımızda da doğru yolu iktidara bugüne kadar gösterdik. Bugünden sonra göstermeye devam edeceğiz. Buradan bir kere daha söylüyorum: "Sizin aldığınız yanlış kararlardan dolayı çocuklar okula aç gitmektedir. Madem çok ekonomiksiniz, okula giden dört çocuktan biri neden okula aç gitmek zorunda kalıyor? Aileler, beslenme çantalarını doldurmakta zorlanıyor. Koskoca Türkiye, koskoca bir devlet, Cumhuriyet’in yüz ikinci yılında hala çocuklarına okullarda bir öğün yemek veremiyor." Bugün biz bunları konuşuyoruz, zaten. Değerli konuklar, değerli misafirler, biz diyoruz ki, hayat pahalı; onlar diyorlar ki, faizle fiyatlarla mücadele ediyoruz. Bunların kabahatlisi marketler diyorlar. Asgari ücrete bir zam verdiler, yüzde otuz. Memura da verdiler, on bir. Emekçilere verdiler, başkanım. Yüzde on beş zam verdiniz. Peki, kendi işlettikleri yere ne kadar zam verdiler?"