Türk Sağlık-Sen Zonguldak Şube Başkanı Arzu Kara Sağlık çalışanlarının sorunları ve beklentileri hakkında Yeni Adim Gazetesi’nin sorularını yanıtladı. 

Pandemi sürecinde hiçbir fedakârlıktan kaçınmayan sağlık çalışanlarının ekonomik, sosyal haklarında beklenen düzenleme yapılmadığını belirten Türk Sağlık-Sen Zonguldak Şube Başkanı Arzu Kara, toplu sözleşmede Memur-Sen tarafından tarihi kazanım diye anlatılan 2 yıl için geçerli zam oranının 3 ayda tüm ekonomik değerini yitirdiğini dile getirdi.  


Sağlık çalışanlarının sorunları neler?

Sağlık çalışanlarının sorunlarını tek tek sıralayan Türk Sağlık-Sen Zonguldak Şube Başkanı Arzu Kara; “2 yıllık pandemi sürecinde sağlık çalışanları kahramanca bir mücadele verdiler. Hayatları da dahil olmak üzere çok şeyden fedakarlıkta bulundular. Böylesine bir kahramanlığın ve fedakarlığın timsali sağlık çalışanları ne yazık ki bu süreçte ekonomik olarak da en çok kayba uğrayanlar oldular. Ekonomik, sosyal ve özlük haklarında beklenen düzenlemeler yapılmadı. Tüm bunların üstüne toplu sözleşmede Memur-Sen tarafından tarihi kazanım diye anlatılan 2 yıl için geçerli zam oranını 3 ayda tüm ekonomik değerini yitirdi.  Taban ve teşvik ek ödemeleri geldi ama bunların kapsamı, çalışanlar arasındaki uçurumlar, katsayıların yetersizliği gibi problemler oldu. Şiddet ve mobbing sürekli artarak devam ediyor.  Covid-19’dan hayatını kaybeden sağlık çalışanlarına şehit statüsü verilmesi gibi talepler hayata geçmedi. Hekiminden hemşiresine, ebesinden sağlık memuruna, teknisyenine, memuruna hizmetlisine kadar sağlık camiasında görev yapan her bir meslek mensubumuzun böyle temel sorunları var” dedi.

Sağlık Çalışanlarının Beklentileri Nelerdir ?

Türk Sağlık-Sen Zonguldak Şube Başkanı Arzu Kara Sağlık çalışanlarının beklentileri ile ilgili olarak; “Sağlık Çalışanlarının temel beklentisi sorunlarının çözülmesidir. Özelikle ekonomik olarak 4 temel talebimiz var. Burada birinci ve en temel husus  maaşa zam şeklinde tek ödemenin yapılmasıdır. İkinci önemli husus refah payının verilmesidir. Üçüncüsü ise enflasyon farkının aylık olarak ödenmesidir. Dördüncüsü ve sıklıkla vurguladığımız ek zam verilmesi meselesidir. Ancak bu düzenlemeler hayata geçerse maaşlarda reel bir artış mümkün olabilecektir.  Saygın bir iş saygın bir ücreti sağlık çalışanları sonuna kadar hak ediyorlar, beklentileri haklarıdır. Bunların tesisi için tüm gücümüzle mücadele ediyoruz. Bir diğer beklentileri sağlıkta şiddetin sonlandırılması, özlük hakları ve sosyal yardımların günümüz şartlarına uygun hale getirilmesidir” dedi.

Sağlıkta şiddet konusunda  neler yapılması gereklidir? 

Sağlıkta şiddet konusuna değinen Türk Sağlık-Sen Zonguldak Şube Başkanı Arzu Kara; “Sağlık çalışanlarına şiddet Türkiye’nin kanayan yaralarından biridir. 
Şiddetin vahşete dönüştüğünü, insanlıktan çıkmış zorbaların histerik bir halde vahşice sağlık çalışanlarının canına kast ettiğini görüyoruz. 
Bu yaşananları görünce söylenecek sözlerin bile anlamı kalmıyor.  X-ray meselesi bizim yıllar önce dile getirdiğimiz bir konu idi bugün kısmen de olsa hayata geçmeye başlardı. Önleyici bir tedbirdir, yaygınlaştırılması lazım. 
Şiddet konusunda yapılmasının gerekli olduğunu düşündüğümüz en önemli uygulama sağlık kurum ve kuruluşlarının sıfır toleranslı alan ilan edilmesidir. Buradaki herhangi bir suçun ertelemesi, paraya çevrilmesi imkansız hale getirilerek hapis cezası ile cezalandırılması gereklidir.  
Böylesine korkunç olayların yaşanması yaptırımların ne kadar ağır olması, tedbirlerin en üst seviyede alınması gerektiğini göstermektedir.
Sıfır toleranslı alan uygulaması dışında istinasız tutuklu yargılama ve şiddet uygulayanlara acil haller dışında kamu sağlık hizmetinin belirli bir süre ücretli verilmesi gibi önlemler acilen hayata geçmelidir.
Aksi takdirde ne yazık ki şiddetin önlenmesi mümkün değildir. Sağlık çalışanlarının yaşadıklarına bir son verilmesinin başka bir çaresi yoktur. Sağlık çalışanları şiddet sarmalından bir an önce kurtarılmalıdır. 
Kınamakla, unutmakla ve münferit bir olay gibi görmekle bu şiddetin ne sonu gelir ne de çalışan kendini güvende hisseder” dedi. 

ÖZEL RÖPORTAJ: Seda Fidan

Editör: Oğulcan Öz