Zonguldak İl Müftü Vekili Kemal Türksoy;
"Bayramlar akraba ziyaretleri, kendi doğup büyüdüklerinin topraklarının görülmesi, değerlendirilmesi, hısım, akrabayla irtibatlarının sürdürülmesi gereken bir zaman dilimi olarak değerlendiriyoruz. Kültür değerlerimizi korumak lazım" dedi. Dini bayramların tatil olarak görülmesinin yanlış olduğunu ifade eden Türksoy;
"Bayramlarda Akrabalar, eş, dost ziyaret edilir. Bir araya gelinir. Ama günümüzde Artık annem vefat etti, babam vefat etti. Kardeşlerimden kimse yok. Köyde benim gitsem yabancı kalacağım. Kalacak yerim yok. Çoluk çocukla nerede kalacağım? gibi düşünceyle aileler tatil planlaması yapıyorlar. Ve değişik yörelere tatile çoluk çocuklarıyla tatile gidiyorlar. Memleketlerini terk ediyorlar. Biz bu tür bir yapılanmayı da kültür erozyonu olarak değerlendiriyoruz. Toplumun zaman içerisinde dejenere olmasına sebep teşkil ediyor. Bunlara meydan verilmemesini, özellikle diğer zamanlarını tatil planlamalarını öneriyoruz. Çünkü Hazreti Peygamber Efendimiz buyuruyorlar ki akrabayla, ilişiği kesenlere Cenabı hak merhamet etmez. Akraba ilişkilerini sürdürmek çok önemlidir."ifadesini kullandı.
Zonguldak il müftü vekili Türksoy şunları söyledi;
"Yılda iki bayramımız var. Değerli Zonguldaklı kardeşlerimizin bildiği gibi bunlardan birisi Ramazan Bayramı'dır. İslam dini açısından. Diğeri de Kurban Bayramı'dır. Bu bayram günleri ziyaret edilmesi, eş dostun bir araya gelmesi, kaynaşmanın gerçekleşmesi gereken zaman dilimleridir. İnsanlar akrabalarını, eşini, dostunu ancak bugünlerde görürler. Çünkü hayat bir koşuşturmayla geçmektedir. Herkes bir diyardadır. Ama bayramlar vesilesiyle eşinin, dostunun, hısım akrabasının bulunduğu memleketlere giderlerse ölenlerinin rahmetle anmak için mezar ziyaretleri yapabilirler.

İnsanlarla en önemli olan husus odur. Yaşayan insanlarla bir araya gelmektir. Bu bütün dinlerde böyledir. Sadece İslam dini açısından değil. Örneğin Erasmus dolayısıyla benim oğlum Almanya'da tahsil görürken öğretmeni onu köye kendilerinin Paskalya bayramı için Noel Bayramı için davet etmişti. Oradaki kültürü ondan dinlediğimde bizim bayramlarla onların Noel toplanmasını birbirine benzediğini, ritüeller her ne kadar farklı bu olsa bir bayram havasının olduğu, o gün itibariyle her türlü memleketin çeşitli yerlerine dağılmış akrabaların bir araya geldiklerini, ailenin anne babanın ziyaret edildiğini akrabaların birbirlerini görüştüğünü ve birbirleriyle kaynaşması gereklidir.Bizde cami figürü var, onlar da kilise figürü var. Geleneksel kiliselerine gittiklerini, orada ki ibadetlerini, yaptıklarını, papazın vaazını dinlediklerini, oradan sonra eve gidip aileyle birlikte yemek yemenin kültürünü yaşatıyorlar. Yani onlar da nasıl geleneksel bir kültür takibi varsa 1400 yıldır Müslüman toplum olarak Hazreti Peygamber efendimizin yılda iki bayram olarak bize öğrettiği Ramazan Bayramı, Kurban Bayramı'nda vesiledir. Bayramlarda Akrabalar, eş, dost ziyaret edilir. Bir araya gelinir. Ama günümüzde 'Artık annem vefat etti, babam vefat etti. Kardeşlerimden kimse yok. Köyde benim gitsem yabancı kalacağım. Kalacak yerim yok. Çoluk çocukla nerede kalacağım? Gibi düşünceyle aileler tatil planlaması yapıyorlar. Ve değişik yörelere tatile çoluk çocuklarıyla tatile gidiyorlar. Memleketlerini terk ediyorlar. Biz bu tür bir yapılanmayı da kültür erozyonu olarak değerlendiriyoruz. Toplumun zaman içerisinde dejenere olmasına sebep teşkil ediyor. Bunlara meydan verilmemesini, özellikle diğer zamanlarını tatile planlamalarını öneriyoruz. Ramazan ve Kurban Bayramı'nda mümkün olduğu kadar baba ocağı ata ocağına, toprağına insanların intikal etmelerini ve orada ölenler için hatıraları canlanmalarını, hatıralarını gözden geçirmelerini yaşayan insanlarını da ziyaret edip onlarla hasbihal etmelerini birbirleriyle muhabbet içerisinde bir hayat geçirmelerini yardımcı olabilecekleri insanlar varsa orada öğrenirler. Onlara yardımcı olmalarını. Çünkü Hazreti Peygamber Efendimiz buyuruyorlar ki akrabayla, ilişiği kesenlere Cenabı hak merhamet etmez. Akraba ilişkilerini sürdürmek çok önemlidir.

Akraba ziyaretine Zonguldaklı hemşerilerimin buna önem verdiklerini biliyorum. Cenaze vesilesiyle toprağına gittiklerini, memleketlerinde irtibatlarını kesmediklerini biliyorum. Her ne kadar kendileri uzun yıllardır Zonguldak'a yerleşmiş olsalar bile kopup geldikleri memleketle irtibatlarını sürdürdüklerini gözlemliyoruz. Bu güzel bir adettir. Bunu büyükler yaptığı gibi onların çocukları da yapsınlar. Baba diyarı ana diyarı oldukça önemlidir. E bizim Kaşgarlı Mahmut'un divanı lügatı Türk'te babaya ata dediğimizi, anneye de ana dediğimizi ifade eder. Türkler böyle tanımlar. Ülkemiz Anadolu'dur. Anadolu ocağıdır. Onun için ata yurdudur. Büyüğümüz Atatürk Türklerin babasıdır. Atasıdır. Ata bizi de çok kıymetlidir. Onun için ata diyarları memleket diyarları çok önemlidir. Oralarla irtibatı kesmemek lazım. Tatilimizi diğer zamanlara yapabilirler. Ama bayramları bütün dinlerde, ortak kültürdür. Dinin ritüellerine dikkat etmek lazım. Kültür değerleri, toplumu toplum yapan değerlerdir. Onlardan uzaklaşmamak lazım diyorum. Cenabıhak sağlık ve afet içerisinde huzur içerisinde bir bayram geçirmeyi cümlemize nasip eylesin. Bayramlara tatil gözüyle bakmayın. Akraba, eş, dost, aile büyükleri ziyaret edilsin. Tatili başka bir zamanda değerlendirebilirler. Bu bayramlar akraba Ziyaretlerini kendi doğup büyüdüklerinin topraklarının görülmesi, değerlendirilmesi, hısım, akrabayla irtibatlarının sürdürülmesi gereken bir zaman dilimi olarak değerlendiriyoruz. Kültür değerlerimizi korumak lazım."

(Haber-Ercan Demir)