TÜRK-İŞ Başkanlar Kurulu, 25. Çalışma Dönemi Dokuzuncu Toplantısı, ülkede yaşanan ekonomik, sosyal ve siyasal alanda yaşanan gelişmeleri, 600 bin işçiyi kapsayacak toplu iş sözleşmesi sürecini, gelir ve vergide adalet, örgütlenme ve 1 Mayıs kutlaması gibi önem arz eden konuları ve çalışma hayatının gündeminde yer alan diğer meseleleri görüşmek üzere 10 Nisan 2025 Perşembe günü Konfederasyon Genel Merkezinde toplandı.
TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay başkanlığında gerçekleşen toplantıya konfederasyona bağlı sendikaların Genel Başkanları ile Sendikamızı temsilen Genel Başkan Hakan Yeşil katıldı.
Toplantının ardından TÜRK-İŞ Başkanlar Kurulu Bildirisi yayınlandı.
Bildiride Kamu toplu iş sözleşmeleriyle ilgili olarak “Kamu kesiminde yaklaşık 600 bin işçiyi kapsayacak toplu iş sözleşmesi süreci devam etmektedir. Çalışma ve Sosyal  Güvenlik Bakanlığına sunulan “ortak talepler” aradan geçen yaklaşık 45 güne rağmen henüz cevaplandırılmamış ve  karşı bir teklif verilmemiştir. Konfederasyonumuz üyesi sendikaların idari maddelerdeki müzakereleri sürmektedir” denildi.
Bildiride TÜRK-İŞ’in 1 Mayıs’ı merkezi düzeyde İstanbul Kartal’da kutlayacağı belirtildi. Bildiride “TÜRK-İŞ Başkanlar Kurulu, geçmişte yaşanan deneyimleri de dikkate alarak, 1 Mayıs’ın 2025 yılında da işçinin olduğu  her yerde ve 81 ilde etkin biçimde kutlanması kararını almıştır. Konfederasyonumuzun merkezi düzeydeki kutlaması İstanbul-Kartal’da yapılacaktır” denildi.

“TÜRK-İŞ BAŞKANLAR KURULU BİLDİRİSİ 
(Ankara, 10 Nisan 2025) 
TÜRK-İŞ Başkanlar Kurulu 25. Çalışma Dönemi Dokuzuncu Toplantısı 10 Nisan 2025 Perşembe günü Ankara’da yapılmış ve gündemdeki konular değerlendirilmiştir. Toplantı sonrası aşağıdaki hususların duyurulmasına karar verilmiştir:  
1- TÜRK-İŞ Başkanlar Kurulu, ülkemizde son dönemde ekonomik, sosyal ve siyasal alanda yaşanan gelişmeleri demokrasinin temel ilkeleri, demokratik yapının kurum ve kuralları çerçevesinde değerlendirmiştir. Sürekli değişen ülke  gündemi, temel ve acil sorunların belirsizleşmesine yol açmaktadır. 
İstanbul Belediye Başkanının tutuklanması sonrası yaşanan gelişmeler, bu süreçte bir kısmı tutuklanan öğrencilerle ilgili  kamuoyunda oluşan hassasiyet dikkatle izlenmektedir. Bu bağlamda öğrencilerin özgürlüklerinden mahrum  bırakılmaması ve gelecekleri üzerinde telafisi güç sonuçlar doğurabilecek adımlardan kaçınılması gerektiğini önemle  hatırlatıyoruz. Toplumsal barışın korunması, adaletin tesisi ve gençlerimizin geleceğe güvenle bakabilmesi hepimizin  ortak sorumluluğudur.  
Konfederasyonumuz, ilkesel olarak tüm sorunların hukuk ve demokrasi içinde çözümünden yanadır. Düşünce ve ifade  özgürlüğü anayasamızın teminatı altındadır. Her kesim buna uygun olarak tutum ve davranışlarını gözden geçirmelidir.  Görüşlerini, barışçı yollarla kitlesel biçimde açıklayabilmelidir.  
TÜRK-İŞ, çalışma yaşamında yaşananlar da dahil olmak üzere, tüm ülke sorunlarının demokrasi içinde, uzlaşmayla  çözüme kavuşmasından yanadır. Her zaman olduğu gibi, hukukun üstünlüğünden, demokrasiden ve emeğin haklarından  yana duruşumuz kararlılıkla sürdürülecektir.  
2- Kamu kesiminde yaklaşık 600 bin işçiyi kapsayacak toplu iş sözleşmesi süreci devam etmektedir. Çalışma ve Sosyal  Güvenlik Bakanlığına sunulan “ortak talepler” aradan geçen yaklaşık 45 güne rağmen henüz cevaplandırılmamış ve  karşı bir teklif verilmemiştir. Konfederasyonumuz üyesi sendikaların idari maddelerdeki müzakereleri sürmektedir.  Ücret ve sosyal ödemelere yapılacak zammın, işçilerin satın alma gücünü ve refahını artıracak biçimde belirlenmesi ve iş  şartlarının iyileşmesi önceliklidir. İşçilerin, aileleriyle birlikte yaşama şartlarının “insan onuruna yaraşır” düzeye  getirilmesi ve müzakerelerin olumlu sonuçlanması için tam bir dayanışma içinde birlikte mücadele edilecektir.  
TÜRK-İŞ Başkanlar Kurulu, ülke ekonomisinin işçi haklarını gözeterek yeniden şekillendirilmesi gereğini  savunmaktadır. Ağır geçim koşulları içinde yaşama tutunmaya çalışan kesimlerden daha fazla fedakarlık  beklenmemelidir. Çalışanlara yönelik enflasyon hedefi ile uyumlu “ücret politikası” yerine milli gelirin tüm kesimlerce adil paylaşılmasını öngören bir “gelir politikası” öncelikli olmalıdır.  
3- Ülkemizde vergi yükü ağırlıklı olarak ücretli çalışanlar üzerindedir. İşçilerin gelir vergisi tarife ve oranlarında değişiklik  talepleri göz ardı edilmiş, beklentileri karşılanmamıştır. Gelir vergisi tarifesi 2002 yılı temel alınarak her yıl açıklanan  yeniden değerleme oranına göre güncellenmediği için, işçiler daha fazla gelir vergisi ödemek zorunda kalmaktadır.  Ücretli çalışanların alım gücünü daha da gerileten bu adaletsiz yapıyı ortadan kaldıracak düzenlemeler bir an önce yapılmalıdır.  
4- Çok sayıda ülkede “1 Mayıs” işçinin, emekçinin kazanımlarının ve taleplerinin ortaya konulduğu, dayanışmanın  gösterildiği, çeşitli etkinliklerle kutlanan bir gündür. İşçilerin yaşama ve çalışma şartlarının, iş güvencesi, işyeri  güvenliği, alım gücü, sendikal örgütlenme ve grev gibi en temel haklarının değerlendirildiği gündür. 1 Mayıs bir  anlamda işçi mücadelesinin tarihsel gelişimidir. 12 Eylül 1980 askeri darbesinin ardından kutlanması yasaklanan ve  bayram olmaktan çıkarılan 1 Mayıs, 2009’da "Emek ve Dayanışma Günü" adıyla tekrar resmi tatil ilan edilmiştir.  
TÜRK-İŞ Başkanlar Kurulu, geçmişte yaşanan deneyimleri de dikkate alarak, 1 Mayıs’ın 2025 yılında da işçinin olduğu  her yerde ve 81 ilde etkin biçimde kutlanması kararını almıştır. Konfederasyonumuzun merkezi düzeydeki kutlaması  İstanbul-Kartal’da yapılacaktır.  
5- TÜRK-İŞ Başkanlar Kurulu, sendikal örgütlenmenin önünde engel olan çalışma mevzuatının “sosyal hukuk devleti”  ilkeleri çerçevesinde ve evrensel hukuk ve normlar esas alınarak yeniden düzenlenmesi talebini yinelemektedir.  Günümüzde işçilerin yüzde 86’sı sendikal örgütlenme kapsamı dışındadır. Bu konuda acil düzenleme yapılmalıdır.  Başta taşeron çalıştırma, yetkide yaşanan sorunlar, staj mağdurları vb. olmak üzere yaşanan güncel sorunlara öncelikle  çözüm getirilmelidir.  
6- TÜRK-İŞ Başkanlar Kurulu, üye sendikalarımızda örgütlü işçilerin başta örgütlenme, toplu iş sözleşmesi yapma ve işten  çıkarmalara karşı olmak üzere, bir bütün olarak işçi hak ve özgürlüklerinin geliştirilmesi için sürdürdükleri meşru ve  haklı mücadelesini, grev uygulamalarını desteklemektedir.

Kaynak: Haber Merkezi