Zonguldak Nostalji isimli Facebook sayfası, Zonguldak'ın en eski ve yöresel lezzeti "Çaycuma'nın yoğurdu" ile ilgili paylaşımda bulundu.
Çaycuma yoğurdunun sofralarda yerini almaya başladığı ilk günlerden itibaren hakkında detaylı bilgiler bulunan paylaşım şu şekilde;
"Eskiden çok modaydı bu türkü:
Çaycuma'nın yoğurdu/Kız seni kim doğurdu/Seni doğuran ana/Bal ile mi yoğurdu/Şeker ile mi doğurdu…
Silifke yöresine aittir ancak yoğurdumuz o kadar özeldi ki kendi yöremize uyarladık ve halen Çaycuma’nın yoğurdu olarak ağzımızda kaldı.
Kalaylı bakır bakraçlarda Bartın’dan gelirdi Çaycuma yoğurdu. Şimdiki gibi kaplar plastik ve alüminyum değildi. Bakracı yoğurttan çok daha pahalıydı ancak depozit alınmazdı. Kimse de geri getirmeyi ihmal etmezdi. Kışın manda yoğurdu, yazın inek yoğurdu gelirdi. Çarşıda; Çaycuma’dan gelen yoğurtların birkaç tane esnaf dağıtım noktasıydı. Toptancı sokağındaki İstanbul Kasabı o esnaftan biriydi.
Merkeze yakın Gaca, Elvanpazarcık ve Kumtarla köylüleri de bakraçta yoğurt satarlardı... Zonguldak’ın pazar yeri kuruluş günlerinde hem pazar yerinde hem de mahalle ve sokak dolaşıp kapıda yoğurt satarlardı. 1970’lere kadar kadınlar köylerden yaya gelip gider, yoğurt, yumurta, sebze ve meyveyi sırtlarında küfelerle taşırlardı. Bakraçta taşınan yoğurdun durumu biraz özeldi. Omuzlarında iki taraftan dengelenmiş oluklara asılı bakraçta taşırlardı. Bu sopalara “domburaç”, bazıları “soğacı” diye isimlendirirdi. Dört öne dört de arkaya, orta kısmını da omzuna koyarlardı. Ellerinde sepet ya da süt ile yöresel kıyafetlerle gezerlerdi. 1970’lerden sonra pazarcı kadınlar artık vasıtalarla gelip gider oldular pazar yerlerine…
Çaycuma Manda Yoğurdumuz halen özeldir ve meşhurdur. Malak Yoğurdu’da denilirdi. Türkiye’nin bazı diğer vilayetlerinde de üretiliyor. Ancak yöremizdeki özelimizdir… Lezzetinden sual olunmaz, üstelik “bıçakla kesilip çatalla yenir” sloganı bizim yöremizin manda yoğurduna özgüdür, bakracı ters çevirseniz de o yoğurt dökülmez... Üstelik eskiden doğumu geciken hamileler için manda yoğurdu mu yemiş derlerdi. Rivayete göre eskiden “kaynanalar hamile gelinlerine manda yoğurdu yedirmezlermiş eğer yerlerse doğum 10 -11 ayda gerçekleşirmiş…”
………….
Çok geçte kalınsa; 19 Mayıs 2020 tarihinde Çaycuma Manda Yoğurdunun coğrafi işareti tescillenerek belgelenmiştir.
Çaycuma Ticaret ve Sanayi Odası tarafından Türk Patent ve Marka Kurumu’na (TÜRKPATENT) yapılan başvuru sürecinin ardından 15.01.2018 tarih ve 496 sayısı ile Coğrafi İşaret tescili alınmıştır. Manda yoğurdumuzun yüzde 60’ı kalsiyum, yüzde 40’nda ise protein ve çok düşük kolesterol bulunuyor.
Manda yoğurdun da bulunan vitamin ve mineraller sayesinde kanser ve kalp hastalıklarına iyi geldiği, yaşlanmayı geciktirdiği, kemik erimesini önlediği, mide rahatsızlıklarına iyi gelirken vücudun zinde kalmasına yardım ettiği biliniyor…
Yapılması gereken önemli bir süreç daha var. Avrupa’da Manda Yoğurdunun tescillenmesi.
Avrupa Komisyonu tarafından Türkiye'de 5 ürüne coğrafi işaret tescili verildi. Ancak sırada bekleyen diğer ürünlerimiz var. Bunlara ilaveten MANDA YOĞURDU’nun başvurusu yapılması lazım.
Avrupa Komisyonu tarafından halen sıra bekleyen diğer ürünlerimiz:
Gaziantep baklavası, Aydın inciri, Aydın kestanesi, Malatya kayısısı, Milas zeytinyağı, Avrupa Birliği'nde coğrafi işaret olarak tescil edildi. Başvuru aşamasındaki ürünler Afyon pastırması, Afyon sucuğu, Antakya künefesi, Antep lahmacunu, Antep fıstığı, Edremit Körfezi yeşil çizik zeytini, Giresun tombul fındığı, Kayseri mantısı, Kayseri pastırması, Kayseri sucuğu, İnegöl köfte, Maraş çöreği, Çağlayancerit cevizi, Maraş tarhanası, Gemlik zeytini ve Milas yağlı zeytini. Yayımlanmış ve itiraz süreci devam eden iki ürün de Bayramiç beyazı ve Taşköprü sarımsağı."