Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İl Başkanı Devrim Dural ve İl Başkan Yardımcısı Onur Altuntaş basın açıklaması yaptı. Onur Altuntaş yaptığı açıklamada, Sivas katliamının yıl dönümünde Madımak'ı, Sivas'ı, yakılarak katledilen canları rahmetle andı. 
İl Başkanı Devrim Dural’da TTK Misafirhanesi ve Yayla Konağı arasında bulunan alanın eğitim alanı olmasına tepki gösterdi. 
“TARİHİN EN BÜYÜK UTANÇLARINDAN BİRİ” 

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İl Başkan Yardımcısı  Onur Altuntaş Sivas Katliamı'nın yıl dönümünde; yitirdiğimiz 33 aydın, sanatçı ve yazar ve 2 otel görevlisini büyük bir saygıyla anıyoruz diyerek yaptığı açıklamada şunları söyledi; 

“Bundan tam 31 yıl önce gericiler, ülkemizin bağrında hiç sönmeyecek bir ateş yaktı. Tarihin en büyük utançlarından biri olan Sivas Katliamı'nın yıl dönümünde; yitirdiğimiz 33 aydın, sanatçı ve yazar ve 2 otel görevlisini büyük bir saygıyla anıyor, katliamı lanetliyorum. Madımak'ı, Sivas'ı, yakılarak katledilen canlarımızı unutmadık, unutmayacağız. 

Sivas’ a kardeşlik türküleri söylemeye gidenler Madımak Oteli’nde yaşamdan koparılmıştır. Madımak otelinde Kadın, Erkek, Yaşlı, Genç Yazar, Çizer, oyuncu, şair, Ozan… Madımak Oteli’nde tam otuz üç Can diri diri ateşe verildi, katledildiler. Onlar Artık gökyüzünü, gökyüzündeki kuşları, denizi, denizin mavisini, sevdiklerini, sevdiklerinin ellerini, dünyayı, dünyanın renklerini ve yarını, yarının umutlarını göremeyecekler. O kara gün, 2 Temmuz 93, ateşin utandığı, ama insanın utanmadığı bir gün olarak tarihe geçmiştir. 

Geçen 31 yılda katliamın asıl failleri olan karar vericiler mahkeme önüne halen çıkarılamadı. Cumhuriyet’e, laikliğe, demokrasiye karşı başkaldıranlar asla amacına ulaşamamıştır ve ulaşamayacaktır. Bir arada kardeşçe yaşayacağımız günlere hasretle, kaybettiğimiz 33 canı saygı ve rahmetle anıyorum.”


“YANLIŞA GİDEN ADIMLAR ATMAYA DEVAM EDİYORLAR” 

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İl Başkanı Devrim Dural Zonguldak’ın karar vericilerinin yine günübirlik bir çözümle daha büyük bir yanlışa doğru giden uygulamalar yapmakta olduğunu görmekteyiz dediği açıklamada şunları söyledi; 

“Zonguldak Merkez Yayla Mahallesi Kentsel Sit Alanı ve Sürdürülebilir Koruma ve Kontrollü Kullanım Alanı içerisinde kalan Eğitim Tesisleri’ne yönelik İmar Planı Değişikliği onaylandı.Sözkonusu olan alan Ted Zonguldak Koleji ve Yayla Konağı Misafirhanesi arkasında kalmaktadır. Alan içerisinde herhangi bir yapılaşma mevcut değildir; yoğun bitki örtüsüne sahip yeşil bir alan olup TTK Bakım Ünitesi ve spor sahası yer almaktadır.
Türkiye Taşkömürü Kurumu’na ait parsellerin mülkiyetinin Hazine’ye devredilmesi sonrasında bu parsellerin Milli Eğitim Bakanlığı’na tahsisine karar verilmiş olup, eğitim alanı olarak planlanmalarına ve bu doğrultuda koruma amaçlı imar planı ile revizyon imar planında plan değişikliği yapılmasına karar verilmiştir. İmar değişikliği ile resmi kurum ve spor alanı olarak düzenlenmiş parseller ortaokul,anaokulu ve  park alanı olarak değiştirilmiştir.Okullar,hastane,kamu kurumlarının varlığı sebebiyle çok yoğun bir trafik akışına sahip olan,çukur coğrafi yapısıyla yapılaşmaya hiç uygun olmayan bölgede okul yapmak fikri çok hatalı bir düşüncedir.Zonguldak’ın karar vericilerinin yine günübirlik bir çözümle daha büyük bir yanlışa doğru giden uygulamalar yapmakta olduğunu görmekteyiz.Alanda 7 adet tescil ağaç bulunmaktadır ve korunmaları gerekmektedir.Zonguldak halkının,herbirimizin anıları olan bu alan yeşilliği,nostaljik görünümü ile yapılaşmaya açılmamalı ve korunmalıdır.Yayla konağı Misafirhanesi koruma alanı içerisinde kalan parselde yoğunluğu arttıran ve tescilli yapıya olumsuz siluet oluşturabilecek yapılaşma kararı hatalı olacaktır.Hatta bu alan içerisinde yer alan TTK bakım ünitesi kent turizmine  destek vermek açısından korunmalı,yaşatılmalı ve yıkılmamalıdır.Zonguldak Kömür Jeopark projesinin bir parçası olmalıdır.Kent hafızasının kaybedilmesi ve geçmişten günümüze kent değerlerinin erezyona uğraması tehlikesini barındıran bu karardan bir an önce vazgeçilmesi gerekmektedir.Aslında burada sorulması gereken en önemli ve asıl soru “Parsel bazında yapılan bu değişiklik ile bu alan hangi ihtiyaç doğrultusunda eğitim alanına dönüştürülmeye karar verilmiştir?” Yayla İlköğretim Okulu için 2020‘de deprem riski analiz raporu hazırlanmış ve depreme dayanıklı olmadığı sebebiyle tahliyesi gerçekleştirilerek yıkım kararı alınmıştır.  Benzer şekilde risk taşıyan İmam Hatip Lisesi binası güçlendirme yapılarak yeniden eğitime devam ediyorken, ya da Kız Meslek Lisesi için güçlendirme projeleri hazırlanırken ki - neden son derece yavaş şekilde olduğu, bir bezdirme veya cezalandırma politikası olup olmadığı da sorgulanmalıdır - Yayla Okulu için neden hatalı bir planlama dahilinde başka alana taşınma kararı çıkmıştır? Mevcut Yayla Okulu davasının sonlanması neden beklenmemektedir? En başta, bir kültür mirası olan, kent hafızasında çok önemli bir yere sahip Yayla Okulu’nun neden tadilat değil yıkım kararı çıkmıştır? Eğer yetersizlik söz konusu ise, Yayla Okuluna kayıtlı öğrenci sayısı nedir ve okul nüfusu ile ihtiyaç istatistik analizi ve şeması nedir? 

Bu soruların cevaplarını ve kararların dürüst gerekçeleri, basın toplantıları ile şeffaf gerekçelerle halka anlatılmalıdır.”

Muhabir: Neriman Dengiz