Orman İl Müdürü Nihat Ağan, İl Genel Meclis üyelerine 2025, 2026 ve 2027 tarımsal üretim planlaması hakkında bilgi vererek şunları söyledi;
Konu gerçekten çok önemli. Tarımda bir değişim süreci yaşanıyor ve bu durum kamuoyunda sıkça dile getiriliyor. Doğru bilgileri aktarabilmek ve sizleri bilgilendirmek istedik. Çünkü sizler kırsalda vatandaşlarımızla, çiftçilerimizle ve diğer tarımsal paydaşlarla yakından ilişkili kişilersiniz. Zaman zaman bu konularda karşılaşıyor olabilirsiniz. Gerçek muhataplarla görüşürken bu bilgileri aktarabilmeniz bizim için kritik.
Son iki haftadır bütün ilçelerde toplantılar düzenleyerek paydaşlarımıza bu konuları anlatmaya gayret ettik. Konunun özüne gelecek olursak, tarımsal üretimde yeni bir yapıya geçildi. Destekleme modeli değişti ve 2025-2027 yıllarını kapsayan tarımsal desteklemeler duyuruldu. Bu faaliyetlere ilçe müdürlükleri ve il müdürlükleri olarak başladık. 29 Ağustos 2024 tarihinde yayınlanan Cumhurbaşkanlığı kararıyla desteklemeler resmen başlamış oldu.
Yapılan incelemelere göre son 50 yılda dünyada gayrisafi tarımsal hasıla 4 trilyon dolara ulaştı. Bu tarımsal hasılanın en büyük kısmı Çin’de (1.2 trilyon dolar) ve Hindistan’da (566 milyar dolar) bulunuyor. Türkiye, 68.5 milyar dolarla yedinci sırada yer alıyor. Fransa 58.3 milyar dolar, Rusya ise 67.6 milyar dolar üretim yapıyor. Son 50 yılda dünya nüfusu iki katına çıktı, kentleşme oranı %37’den %57’ye yükseldi. Bu, sadece Türkiye'nin değil, dünyanın sorunu. Doğal afetlerin sayısı da son yıllarda artış gösterdi. Ülkemiz ve dünya, doğal afetlerden kaynaklanan zararın son 50 yılda 250 milyar dolara ulaştığını görüyor. Ekonomik kaybın %50'sinin tarım sektöründen kaynaklandığı da bir gerçek.
2025 projeksiyonuna göre dünya nüfusunun 10 milyara, Türkiye nüfusunun ise 105 milyona ulaşması bekleniyor. Gıda talebi ve üretim artışının %70 oranında artması gerekecek. Su tüketim ihtiyacı ise %15 olacak. 2023 yılında nüfusumuz 85.2 milyonken, 2030 yılında 93.3 milyona çıkması bekleniyor. 2023'te 112 milyar metreküp su kullanımı öngörülüyor; 2030'da bu rakamın 91 milyar metreküpe düşeceği tahmin ediliyor. Bu da %18'lik bir su açığına işaret ediyor. Su stresi altında bir ülke konumuna geleceğiz.
Ancak bitkisel üretimde de bir artış söz konusu. 2002 yılında 98 milyon ton olan üretim, 2023'te 138.6 milyon tona yükseldi; bu %40’lık bir artış demek. Tarla bitkileri, meyve ve sebze üretimi de aynı şekilde artış gösterdi. Küresel düzeyde iklim değişikliği ve gıda güvenliği konuları öne çıkıyor. Türkiye olarak, iklim değişikliği, sürdürülebilirlik, etkin arazi kullanımı, su yönetimi ve üretim planlaması üzerine çalışmalara ağırlık veriyoruz.
Yeni destekleme modeliyle birlikte destekler, üretim döneminden önce açıklanacak. Bitkisel üretim destekleri üç yıllık olarak duyurulacak. Su havzalarında uygun üretime ilave destek sağlanacak. Destek kalemleri de girdi maliyetlerine göre güncellenecek. Bu yeni model, tarımsal kredilerin çeşitlenmesini ve hibe programlarının düzenlenmesini de içeriyor.
Yeni destekleme modelinde üç ana destek türü bulunacak: temel destek, planlı üretim desteği ve su kısıtlı desteği. Özellikle bitkisel üretimde mazot ve gübre destekleri belirlendi. 2023 yılı için belirlenen temel destek 244 lira olarak tanımlandı. Örneğin, buğday üretimi için mevcut destek 185 lira iken, yeni modelde bu destek 317 lira olacak.
Bu model, tarımsal üretimin daha verimli hale gelmesini sağlamak amacıyla hazırlandı. Planlı üretim anlayışı ile üreticilerin hangi ürünlerden ne kadar destek alacağı önceden belirlenmiş durumda. Böylece, çiftçilerin doğru ürünleri ekmesi ve üretimlerini buna göre planlamaları sağlanacak.
Sonuç olarak, tarım sektöründe bu yeni modelle birlikte, daha sürdürülebilir ve verimli bir üretim süreci hedeflenmektedir.