435 çocuk yetim kalalı,
301 can gideli
Tam tamına 10 yıl oldu.
Olan gidene oldu be!
İçeride kaç kişinin var olduğu bile muammaydı ilk anlarda. Ve yapılabildiği tek şey içeriye oksijen gönderebilmek olan şirketi düşündükçe elim ayağım titriyor! Sinirden!

Ölümü bekleyerek ölmek…
Ne acı bir durum. 
Düşündükçe kahroluyorum. 
En acılı ölüm şekli yanarak denir. 
Bütün dokular hasar görür, acıyı çeker ve sonrasında ölümle yüzleşirsiniz.
Fakat bence ölümü beklemekle kafa kafayadır… 
Biri fizikselse, diğeri hem fiziksel hem ruhsal acı verir çaresizce öleceğe… Toprak altında…

Yetkili beyleri hatırlarsınız;
Biri şey demişti, ‘Güzel öldüler.’ Sanırım kendince beden bütünlüğü bozulmamış olmasından dolayı hadsiz bir güzelleme yapmıştı, kendi zekasını baz alarak. Fakat anımsadığım cenazeler tanınamamıştı o dönemde… Bir şekilde iyi niyet bulmaya çalışıyorum anladığınız üzere ama oda yok! Üzgünüm!

Zira ekmek parası için yerin altına girip havasızlıktan ölen biri için bu cümle kurulamaz! Aklı selim olan kuramazdı yani! 
Açıkçası ‘Aklı selim olan ne derdi?’ de de değilim… 
‘O günden bu güne ne değişti?’ deyim!

Bence en güzel cevapları yorumda sizler vereceksiniz madenciler!...

Hatırlar mısınız birde şöyle bir cümle kurmuştu mahkemede patronlar:
-‘Oraya bir servet gömdüm ben! Asıl mağdur benim!’
Empati yapıyor, anlamaya çalışıyorum. Lakin savunmada bile yer almaması gereken bir cümle! 
Sonra biri ağzından kaçırıyor;
-Biz kapatıyoruz, sonra araya 50 kişi giriyor! Anlayana bu laf yeter de artar bile… Neyse!!!

Benim şahsi olarak unutamadığım 2 olay vardı o güne ait…
-Sedye kirlenmesin diye uğraş veren… Beni çok yaralamıştı… Tüm sedyeler fedayken ona…
-Hunharca madenci yakınını tekmeleyen şahıs… İlahi adalet diyemem, acımasız değilim fakat 301 madenci ile umarım gülüyor, koşuyor, oynuyordur evladı…

Son olarak!
Sizlere yapılan bunca şeyden sonra sizin yaptıklarınıza bakıyorum…
Koca bir HİÇ!

Türkiye’de siyasetçiler söyledikleri laflar için asla bedel ödemediklerinden, bedel ödemek nedir bilmiyorlar! Hoş bedel ödetmeyi bilmeyen halk varken onlara da böylesi açıklamalar yakıştı ve sessizce dinledik. Tekmelendik! Bu işin fıtratında var dedik! Ve tekrar gittik seçtik! 
Velhasıl…
Geçmiş olsun Türkiye!
Geçmiş olsun Yeraltı Kahramanları!