Mübarek ramazan ayına girdik.

Tabi ki gıda, et ürünleri ve diğer yiyecek, sebze ve Pazar ürünleri artış gösterecektir.

Ramazan ayı geldi. Zamlar duracak mı?

Hiç de öyle göründüğü gibi değil.

Gıdım gıdım zam derken.

Kıyma’ ya geçtiğimiz gün 50 lira zam gelmişti.

Uzun zamandır ortalama 500 lira olan kıyma artık 550 Türk lirası oldu.

Ve şimdi ramazan ayına girerken kıyma altı yüz lira oldu.

Tam 600 lira. Zam yağmuru devam ederken.

Zammın yüzde on seviyesinde tutarak az yapılmış havası veriliyor.

Ama bugün için 50 lira daha zam geldi.

Zam furyası tam yüz lira oldu. Yani yüzde 20 kıyma’ ya zam geldi.

Bu ne demek ? Zamlar yağıyor. Ve durdurulamıyor.

Zonguldak’ ta merkezde satılan fırında piliç çevirme ise fiyatı uzun zamandır 130 liraydı.

Pişmiş piliç satışına yoğun ilgi vatandaşlarımız tarafından gösteriliyor.

Bugün için 150 TL. oldu.Zamlar yağıyor.

Tabi ki lokantalarda aralıklarla zam yağmuru sürüyor.

Yeni yıl ile birlikte zam yağmuru başlamıştı.

Asgari ücrete gelen zam. SGK ve vergi artışları.

KDV halen daha yüzde 20. KDV ne kadar yüksek.

Daha önce yüzde 18 ile uzun yıllardır süregelen KDV artık yüzde 20’de sabit kaldı.

Kimse değiştirmeyi veya indirmeyi düşünmüyor.

KDV yüzde 20 demek. Olağanüstü bir artış demek.

Ve bu artış sürüyor.

Geçtiğimiz günlerde Maliye ve Hazine bakanımız Mehmet Şimşek’in şu açıklaması çok önemliydi.

Sürdürülen orta vadeli ekonomik programın devam ettiğini.

Ekonomik tedbirlerin alındığını.

Sıkı parapolitikasının devam ettiğini ifade ederek.

Şu notu da ilave etmişti.

Sürdürülen süreçte ekonomik olarak alınacak iyileştirmelerin ise süre adına istenilen seviyede gitmediği.

Biraz daha zaman alacağını söyleyerek.

Hedeflere hemen varamayabiliriz dip notunu da almıştık.

Program olumlu yolda.

Yalnız hedefler adına süreç ise istenilen seviyede gitmediği.

Ağır işlediği.

Zaman aldığı beyan ediliyordu.

Orta vadeli program tabi ki yolunda ilerlerken.

Bazı ekonomik gidişat adına süreç ilerlemesi zaman alabiliyor.

Program aylara göre sapma sergileyebiliyor.

Onun için enflasyonun düşmesi beklenirken.

Bir ayandan yağan yeni yıl maliyet zamları.

Kıymetli evraklara gelen yoğun zamlar.

Piyasa akaryakıta gelen ÖTV.Bunlar durdurulamayınca.

Akaryakıt neredeyse litre fiyatı elli lirayı zorluyor.

Geçerse şaşmayalım.

Bu arada ilimizde bazı zamlar zaten yağmur gibi.

Bunlar da piyasayı pahalı hale getiriyor.

Toplu taşıma Zonguldak’ta pahalı olmasına rağmen.

Şimdi düşünülen 32.5 zam bize göre zammın zammı olarak addediliyor.

Taksi ücretlerine gelen peş peşe zamlarda bunun bir örneğini teşkil ediyor.

Bir toplu taşıma 32. 5 olur mu?Olursa bence abartanının abartısı olur.

Böyle bir zam artış örneği dünyanın hiçbir yerinde yok.

Bugün için Pazar pahalı. Sebze ve gıda artışta.

Hani zamlar duracaktı. Hani enflasyon inecekti.

Enflasyonun inmesi durmadı.Düşüş oldu.

Yeni yükselişleri de gördük, yaşadık.

Sadece meyve adına portakal örneği vereyim.

Portakal kilo fiyatları bir türlü düşmüyor.

Kilosu kırk liradan aşağıya inmiyor.

Bazen zaman dahilinde 34, 39  veya 25, 29 lira fiyatlarını zaman aralığında kampanya adına gördük.

Ama genelde kırk lira ortalamasında devam etti.

Sıkma portakal fiyatları bile düşmedi. Daha bu örnekleri çoğaltabiliriz.

Tabi ki büyük marketlerde et ürünlerinde zaman zaman kampanya görebiliyoruz.

Bazı marketlerin zam yapmayacağız sözleri ne kadar geçerli olur.

Dolar yerinde duruyor. Kımıldamıyor.

Altın aldı başını gidiyor. Vadeli hesaplar düşme eğiliminde.

Yine de krediler yüksek

Konut kredisi adına alınan 1300 000 TL’ye 3 240. 000 TL ödeniyor.

Aylık ödeme 54 000. Vade beş yıl, 60 ay. Ayrıca masrafları da konut kredisi alan ödüyor.

O da önemli meblağ tutuyor. Resmen 80 bin ile yüz bin lira gibi.

Yine de buna da şükür.

Ayrıca bu ay elektrik zammı (süspanse kalkarsa) geleceği söyleniyor.

Bir ara bu durumun iki milyon aboneyi ilgilendirdiği söylendi.

Sonra Bir milyon iki yüz bin’ e düştü.

Ne olursa olsun.

Bu işletmeler ve esnafları kapsayacak gibi görünüyor.

Bu ne demek? Yeniz amların yağmur gibi yağması demek.

Gıdım gıdım zamları yaşarken.

Bir de devletimizin desteklediği sektörlerde ki katkılar da ortadan kalkınca.

İşin doğrusu gerçek fiyatlarla karşı karşıya kalıyoruz.

Tabi ki bugün ‘’gıdım gıdım zamlar’’ gündemimizdi.

Son olarak.

Dünya fiyatları gerçeğinde yerli kömüre de ton başı artışlar sağlansa.

Termik santraller adına yerli kömür ile üretim yapan kuruluşlardan TEİAŞ elektrik alımı garantisi verdi.

Biz bundan ne anlamamız gerekir.

Termik santraller bizden daha yüksek ton başına kömür alacak mı? 

İthal kömürden daha tercih edilir mi, avantajlı mı, olacağız.

Ya da yerli kömür alımının önümü, teşviklerle ve cazibe olarak açılıyor.

Bizim ne anlamamız gerekir.

Şimdilik nokta.