Isparta’da ki halı saha maçında kalp krizi geçirerek vefat eden avukat haberini duymadıysanız ben
yardımcı olayım…
52 yaşında bir beyefendiydi…
Halı saha maçında arkadaşlarının yanında yığılarak vefat etti…
Hatta uzun zamandır maçlarda yığılan nicelerini görüyoruz- duyuyoruz değil mi?
Bu ne ilk, nede son olacak belli ki…
Düşünüyorum da,
En profesyonel futbolcu bile 35 yaşında futbol kariyerini sonlandırıyorsa…
Sizler de ‘acaba neden’ sorusu hiç aklınızı kurcalamıyor mu?
İdmanlı, kas oranı yüksek, vücudu bunca tempoya da alışkın…
Ama sonlandırıyor kariyerini… Bi duruyor…
Birde sizlere bakalım şimdi,
Tuvalete dahi arabayla gideceksiniz utanmasanız…
Yürüyen merdiven arızalansa asansör arayışındasınız…
Binalarınızda arıza olsa merdiven çıkarken söylene duruyorsunuz…
Hareketlilik anlamında neler yapıyorsunuz sahi?
Hele ki Zonguldak gibi bir yerde, her yere ulaşım kolayken…
Yoksa yürümek sizlere göre değil mi?
Tercihleriniz şahsi araçlarla, ticariler mi?
Peki madem… Devam edin…
Ama unutmayın ki,
Hareket etmedikçe, kalp krizine kırmızı halıyı ellerinizle seriyorsunuz…
Bide bunlara ek koştur koştur halı saha maçlarına gidiyorsunuz…
Yaş kaç olursa olsun…
Futbol gibi ağır kondisyon isteyen bir spor dalı için;
İster profesyonel, ister akşamları iş arkadaşlarıyla müsabaka yapacak ol!
Genci de, orta yaşlısı da, yaşlısı da!…
Sağlık ocağından değil!
Tam teşekküllü bir hastaneden!
Tetkiklerinizi yaptırıyorsunuz!

Haftalık tansiyonlarınızı not ederek,
Ailede risk var ise belirterek
Rutin kan tetkikleri yaptırarak,
EKG-EKO derken…
En sonunda da efor testinden geçiyorsunuz…
Ve işte şimdi hazırsınız!
Sahada koşturun! Sahne sizin…
Kendi bedeninize sahip çıkın!
Yoksa sevdiklerinizin gözü önünde, bir müsabakanın tam ortasında…
Yere yığılı verirsiniz…

Bir paramedikten naçizane tavsiyeler…