Sümerler ’in son kraliçesi…
Yattığın yer incitmesin seni…
Duyduğum hayranlığın yanı sıra birde imrenirdim ki şahsına sormayın!

Bir balet var severek takip ettiğim Erhan Güzel,
Oda hayranıydı ve tanışmayı başarabilmişti…
Kıskandığım nadir isimlerden de biridir kendisi…
Ne şanslıymış meğer…

Velhasıl kelam…
Hepimizin başına gelecek olan o malum sona erdi Muazzez Hanım…
Hele bi sosyal mecralarda ismini aratayım…
Kimler neler yazmış göreyim dedim…

Görmez olaydım!

Cehaletin, Türklüğün ve Atatürk düşmanlığının bu denli ayyuka çıktığı bir dönem daha olmamış ve olmayacaktır!

Sümercenin s sini dahi bilmeyenler,
Sümerler hakkında zerre bilgisi olmayanlar atıp tutmuş!
Atıp tuttuğu da yetmemiş, birde akıl vermeye kalkışmış!
Sümerler hakkında zerre araştırma yapmamış birileri,
Yaşamını Sümerleri araştırmaya adayan birini eleştire durmuş…

Dindarlıklarını göstere duranlar da durur mu sandınız…
Kendilerinden çok kuran bilen, dinler tarihini başından sonuna kadar ezber etmiş kadına ağza alınmayacak laflar ede durmuş…
Sevmemelerini de anlıyorum zira kadınların örtünmesinin geçmişte nereye dayandığını tokat gibi yüzlerine çarpmıştır…

Sizler ne söylerseniz söyleyin…
Muazzez İlmiye Çığ, Sümer kültürüne ve ilmine sahip bilge bir kadındı.
Sümer inancına yoğunlaştığında, Kuran ve İncil’de geçen çoğu olayın Eski Sümer Tabletlerinden alınmış olduğunu belgeleyerek ortaya çıkarmıştı.
Örneğin Nuh tufanı gibi…
Sümerler tabletinde bu olay, tanrıların çoğalan insanların sesinden rahatsız olduğundan bu tufanı gerçekleştirdiği yazmaktaydı, bu ve bunun gibi bir sürü hadiseyi gün yüzüne çıkarmıştır Muazzez İlmiye Çığ...

Şimdi bunları düşününce;
Kendi kutsalını kendilerince yalanlayan ve boşa çıkaran bir kadını sevmeleri ve saygı duymalarını beklemek zaten ütopik olurdu…

Birde işkenceciydi diyen tayfa vardı ki, okumaya gör…
Deli saçması…
Madem böyle iddialar vardı da neden yıllarca bir girişimde bulunulmadı hiç düşünmez misiniz?
Ben anlamıyorum gerçekten!...
 

Akademik ünvanı yok demiş…
Zart üniversitesinin zort bölümünden torpille ünvana sahip olmuş,
Dil ve tarih-coğrafya fakültesinin Hititoloji bölümüne kaydolmuş, 74bin çivi yazılı belge üzerinde 33 yıl çalışmış, 22 kitap ve makaleler yayınlamış birisine…

Torpille bi yere gelenler, hak ederek çalışanları yerer olmuş…

Değişik bir ülke olduk…

Neyse, aslında sizlerin tek derdi Atatürk değerlerinden asla taviz vermeyen bir kadının var olması!
Alaşağı etmeye uğraşsanız da,
Başarılı olamayacaksınız!

Onca başarısının yanında 110 yıl bu ülkede, böylelerine inat yaşayabilmiş olması datakdire şayandır…
Unutulmaması gerekir…

Son olarak;
‘Ölünün arkasından konuşulmaz’ da kesmiyor sizleri,
Çevirisini yaptığı tabletler hürmetine bari sessiz kalın…
Başarabilirseniz şayet…