Cumhuriyetin Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) tarafından ilan edilişinin 97.Yılını kutluyoruz.

Cumhuriyet; yeniden millet olarak dirilişimizin, tarih sahnesindeki seçkin ve saygın yerini yeniden alışımızın ifadesidir.

Cumhuriyetimizin, büyük bir milletin fertleri olarak güzel bir geleceğe hep beraber yürümeliyiz. Türk Milletinin, türlü zorluklar içerisinde inanç, azim ve imanla kazandığı büyük zaferler sonucu kurulan Türkiye Cumhuriyeti’mizin 97.Kuruluş yıldönümünü büyük bir coşku ve gururla kutlamaktayız. Özgürlüğün, eşitliğin ve adaletin teminatı olan Cumhuriyet, egemenliğin asıl sahibi olan halkın fikirlerini serbestçe ifade ettiği, hukuk devleti ilkesi ile adaletin teminat altına alındığı, ırk-din-dil ayrımı gözetmeden herkesin ortak iradesiyle oluşturduğu, eşit ve özgür yaşadığı, gelir dağılımında adaletin ve toplumsal refahın sağlandığı yönetim biçimidir. Milletimiz, ülkemizin işgali karşısında ortak bir ruhla tek vücut olmuş, Meclisimizin açılmasıyla birlikte kurtuluşumuza ve ardından Cumhuriyetimize uzanan şanlı bir yürüyüş başlatmıştır. İnsanlık tarihi, milletlerin böylesine sarsılmaz bir ortak iradeyle kendi kurtuluş destanlarını yazdıklarına çok nadir şahit olmuştur. Dünya tarihinde Milli Mücadelesini yürüterek milli egemenliğe dayalı bir devleti kuran kahraman bir meclise sahip tek ülke olmanın onurunu her zaman yaşıyoruz. 

Cumhuriyetimizin kuruluş felsefesinin temelinde, muasır medeniyet seviyesinin üstüne çıkma hedefi bulunmaktadır. Türkiye, bu hedefi yakalama sürecini; ekonomik ve sosyal kalkınma, vatandaşlarının refah düzeyini arttırma, demokratik tutum ve davranışları her alanda hayata geçirme gayretleriyle birlikte yoluna emin adımlarla yürütmektedir. Milli birlik ve beraberliğin sağlanmasının en büyük güvencesi olan Cumhuriyet, Türk Milletinin ve yurdunun bölünmez bütünlüğünün teminatı olmaya devam edecektir. Kazanılan milli mücadele ile tarihte eşine çok az rastlanır bir başarıyla gerçekleştirilmiştir. Yaşanılan tüm zorluk ve sıkıntılara karşın inanç ve kararlılık örneği olarak kazanılan bu zafer, milletimize kayıtsız şartsız egemenliği sağlayan Cumhuriyeti armağan etmiştir. 

Ve bugüne gelirsek;
ABD, Rusya, Fransa ve Almanya ile bir çok arap ülkesi Türkiye Cumhuriyet’mize karşı amansız bir düşmanlık içindeler.
Bu ülkeler birleşerek ittifak oluşturmuş durumlar.
Türkiye Cumhuriyeti’nin gelişmesi ve kalkınması, güçlenmesini kesinlikle istemiyorlar ve bunu da açıkça söylüyorlar zaten.
Her konuda karşımızdalar.
Suriye’de, Irak’ta, Libya’da, Doğu Akdeniz’de ve en son olarak ta Azerbaycan’da yaşanılan olaylar bize gösteriyor ki her zamankinden daha çok birlik ve beraberlik içinde olmak durumundayız. Afrika ülkelerindeki açılımlarımız, yaptığımız anlaşmalar, rantlarının kesilmesine sebep olduğu için çıldırıyorlar. Kendi münhasır ekonomik bölgemizde dahi bulduğumuz yeraltı enerji kaynaklarını çekemiyorlar, bir bahane uyduruyorlar. Enerji için doğalgaz ve sismik araştırmalarımı kesintiye uğratmak için ellerinden geleni yapıyorlar.
Sanıyorlar ki boyun eğeceğiz, Sanıyorlar ki dediklerini yapacağız. Geçti o günler. Artık eski Türkiye yok karşılarında

Özetle: 
Egemenliğin kayıtsız ve şartsız millete ait olduğu Cumhuriyetin TBMM tarafından ilan edilişinin 97.Yılını kutladığımız bu günde, büyük acılarla ve savaşlarla kurulmuş Cumhuriyet’imize, ülkemize sahip çıkmak, bundan 97 yıl önce olduğu gibi bundan sonra da her tür zorlukta toplum olarak bir ve beraber olmak. kenetlenmek görevlerimizden biridir. 

Son söz olarak:
Yurt içindeki ve dışındaki bütün vatandaşlarımızın, geleceğimizi emanet edeceğimiz sevgili çocuklarımızın, gençlerimizin Cumhuriyet Bayramı’nı kutluyor, Cumhuriyetimizin kurucusu Atatürk’ü, silah arkadaşlarını ve bu topraklar için canlarını feda eden tüm şehitlerimizi rahmet ve minnetle, gazilerimizi de saygıyla anıyorum. 

Yazımı Atatürk’ün güzel bir sözüyle tamamlamak istiyorum.
“Ey yükselen yeni nesil, İstikbal sizsiniz. Cumhuriyeti biz kurduk, onu yükseltecek ve yaşatacak sizsiniz”