Zonguldak’a Bölge Adliye Mahkemesi (BAM) kurulması konusundaki Zonguldak barosu Başkanı Özel Eroğlu’nun çağrısına DEVA Partisi İl Başkanı Fatih Keleş’ın destek vermesi gerekten güzel.
Baro Başkanını BAM için destek çağrısına DEVA Partisi İl başkanın sorumluluk göstererek destek verdiğini görmekten kamuoyu olarak mutlu olduk.
YETMEZ AMA EVET
DEVA Partisi İl Başkanı Fatih Keleş’in destek vermesi kamuoyunda takdirle karşılanırken, sadece DEVA’nın desteğinin de yetersiz olduğu aşikar.
Aynı zamanda bir avukat olan DEVA Partisi İl Başkanı Fatih Keleş’in duyarlılık göstermesi takdirde şayan..
AK PARTİ’DE DESTEKLEMELİ
DEVA’nın BAM’a verdiği desteğe diğer siyasi partilerde ortak olmalı.
En çok ta AK Parti destek olmalı.
Çünkü iktidar AK Parti
AK Parti buna destek vermese beyhude çabadan öteye geçmez
ADALET BAKANINA ZİYARET ŞART..
AK Parti Zonguldak Milletvekillerinin Zonguldak Bölge Adliye Mahkemesi’nin kurulmasına karşı olduğunu pek zannetmiyorum ama bu konuda Baronu’nda hareket geçmesi gerekiyor.
Örneğin Bara Başkanı Özel Eroğlu’nun AK Parti Zonguldak Milletvekilleriyle birlikte Ankara’da ziyaret ederek Adalet Bakanı’nı birlikte ziyaret etmesi gerekiyor.
Bu ziyarette Adalet Bakanına Zonguldak’a Bölge Adliye Mahkemesi kurulmasını gerekliliği kesinlikle izah edilmeli
Çünkü bunu başka bir yolu yok.
**
KİM NE ANLARSA!
Hindistan’da çok ünlü bir ressam varmış. Herkes bu ressamın yapıtlarını kusursuz kabul edecek kadar beğenirmiş ve onu "Renklerin Ustası" anlamına gelen Ranga Geleri olarak tanısa da kısaca Ranga Guru derlermiş. Onun yetiştirdiği bir ressam olan Racigi ise artik eğitimini tamamlamış ve son resmini bitirerek Ranga Guru’ya götürmüş ve ondan resmini değerlendirmesini istemiş.
Ranga Guru;
"Sen artık ressam sayılırsın Racagi. Artık senin resmini halk değerlendirecek."
diyerek resmi şehrin en kalabalık meydanına götürmesini ve meydanda en görünen yere koymasını istemiş. Yanına da kırmızı bir kalem koyarak halktan beğenmedikleri yerlere çarpı koymalarını rica eden bir yazı bırakmasını istemiş.
Racigi denileni yapmış.
Racigi birkaç gün sonra resme bakmaya gittiğinde görmüş ki tüm resim çarpılardan neredeyse görünmüyor. Çok üzülmüş tabii. Emeğini ve yüreğini koyarak yaptığı tablo kırmızıdan bir duvar sanki. Resmi alıp götürmüş Ranga Guru’ya ve ne kadar üzgün olduğunu belirtmiş. Ranga Guru üzülmemesini ve yeni bir resim yapmasını istemiş. Racigi yeniden yapmış resmi ve gene Ranga Guru’ya götürmüş.
Ranga Guru resmi tekrar şehrin en kalabalık meydanına bırakmasını istemiş. Ama bu defa yanına bir palet dolusu çeşitli renklerde yağlı boya, birkaç fırça ile birlikte insanlardan beğenmedikleri yerleri düzeltmesini rica eden bir yazı bırakmasını istemiş. Racigi denileni yapmış...
Birkaç gün sonra gittiği meydanda görmüş ki resmine hiç dokunulmamış, fırçalar da boyalar da bırakıldığı gibi duruyor. Çok sevinmiş ve koşarak Ranga Guru?ya gitmiş ve resme dokunulmadığını anlatmış.
Ranga Guru demiş ki;
"Sevgili Racigi, sen ilk resminde insanlara fIrsat verildiginde ne kadar acımasız eleştirebileceklerini gördün. Hayatında resim yapmamış insanlar dahi gelip senin resmini karaladı...
Oysa ikinci resminde onlardan hatalarını düzeltmelerini istedin, yapıcı olmalarını istedin. Şunu hiç unutma sevgili Racigi, kötü yönde eleştirmek kolaydır, yapıcı eleştiride bulunmak ise eğitim gerektirir