Hemen söyleyelim...

Öncelikle “maden işçilerinin” kuruluşu...

Daha geniş kapsamlı olarak “ Zonguldak’ın ” kuruluşu...

Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk işçi ve sosyal yardım kuruluşu ünvanına sahip Amelebirliği şu anda “emin” ellerde görünüyor.

Amelebirliği Başkan Vekili ( TTK Üzülmez Müessese Müdürü) Mehmet Murat Köseoğlu başkanlığında ciddi ve disiplinli bir yönetim sergileniyor.

Amenna !..

Ancak, Amelebirliği’nin vizyonu ve misyonu sadece doğru-dürüst, ciddi yönetim sergilemekten ibaret değil...

Doğruluk-dürüstlük ve ciddiyet çok önemli olsa da, bu büyük ve köklü kuruluşun görev ve yetkilerini sadece “üyelerine ikraz vermekle” sınırlamak, hem maden işçilerine, hem Zonguldak’a, hem de Amelebirliği’nin kendisine büyük haksızlık olur.

Amelebirliği’nin kuruluş tüzüğü, bu kuruluşun “durağan” değil, aksine son derece “dinamik” bir yapıya sahip olması gerektiğini hatırlatıyor.

Amelebirliği Kuruluş Tüzüğü, kuruluşun bankalarda para stoklamak yerine, belli ölçüde (önemli ölçüde) yatırım yapmasını da öngörüyor.

Elbette, bir önceki Amelebirliği Başkanı Osman Balamir’in yaptığı gibi lafta değil, kağıt üzerinde değil, resim çizmekten ibaret olmayan yatırımlardan söz ediyoruz.

***

O halde Mehmet Murat Köseoğlu başkanlığındaki Amelebirliği yönetiminden beklenen nedir?

Kısaca özetleyelim...

Öncelikle ve titizlikle “şaibeli” işlerden uzak kalmak...

Amelebirliği Ankara Misafirhanesi’ne ilişkin şaibeler ve usulsüzlük iddiaları halen gündemdeki yerini koruyor.

Amelebirliği tarafından yapılması öngörülen bazı yatırımların, ısrarla yokuşa sürülmesi, yapılan sözleşmelere bağlı kalınmaması, “imza parası” ve benzeri “tuhaf” tekliflerde bulunulması gibi iddialar da kamuoyunda yoğun tartışmalara yol açtı.

Sayın Köseoğlu ve yönetim kurulu üyelerinin bu iddiaların üzerine ciddiyetle gitmesi gerektiği gibi, daha önce öngörülen öğrenci yurdu, madenci konutları ve benzeri yatırımları hızla gerçekleştirmeleri gerektiği aşikar...

Amelebirliği, özellikle bütün koşulları tamamlandığı halde, önceki yönetim kurulu başkanı Osman Balamir’in anlaşılmaz tutumu yüzünden sürüncemede bırakılan öğrenci yurdu inşaatı nedeniyle büyük maddi kayıplara uğradığı gibi, yatırımcıyı da büyük maddi zararlara uğrattı.

Amelebirliği gibi bir kurumun ağırlığı ve ciddiyeti ile bağdaşmayacak yanlış ve akıllarda şaibe uyandıracak hatalı bir tutum izlendi.

Sonuç ortada...

Bu süre içinde değil üniversite yurdu, bütün eklentileri ile birlikte koskoca bir üniversite inşa edilebilirdi.

Sözün kısası, Amelebirliği ile birlikte Zonguldak ve bu yurttan faydalanması gereken öğrenciler de zarara uğratıldı.

***

Amelebirliği Başkan Vekili Mehmet Murat Köseoğlu’nun böyle bir vebali yüklenmeyeceğine inanıyoruz.

Üzülmez’de maden işçileri tarafından sevilen-sayılan, işçileri ile birlikte ocağa giren, ciddi ve dürüst yöneticiliği ile tanınan bir müessese müdürü...

Mehmet Murat Köseoğlu, TTK Üzülmez Müessesesi’nde bürokrat, Amelebirliği’nde ise yönetim kurulu başkanı olarak görev yapıyor.

Özetle, Amelebirliği’nde karar merciinin başında bulunuyor.

Amelebirliği Kuruluş Tüzüğü’nü yeniden hatırlatmak istiyoruz.

Amelebirliği “durağan” değil, “dinamik” bir kuruluştur, ya da öyle olması gerekiyor.

O halde kuruluş tüzüğünde öngörülen yatırımları bir an önce planlayıp uygulamaya geçmesi gerektiği gibi, yarım kalan, hatta “başlatılmamış” yatırımları da daha fazla zarar-ziyana sebep olmadan tamamlaması gerekiyor.

Son olarak bir not daha düşelim...

Önceki dönemde, ikraz dağıtımdaki haksızlıklar ayyuka çıkmıştı...

Bu durumu düzeltmek, haksızlıkları önlemek ve ikraz dağıtımında “hakkaniyet” ilkesine bağlı kalmak zaten Amelebirliği yönetimimin asli görevleri arasındadır.

Amelebirliği maden işçilerinin kuruluşudur.

Amelebirliği Zonguldak’ın kuruluşudur.

Bu büyük ve önemli kuruluşu, “babasının malı” zannedenler, ya da maden işçisinin parasını Ankara Misafirhanesi’nde “heba” etmek isteyenler olduysa eğer, onlara 

“ Amelebirliği’nin kimin kuruluşu”  olduğunu hatırlatmak boynumuzun borcu olmalıdır.