Ticarete döktüğünde parası bol…
Keyfi yaptığında ise terapinin en iyi yoludur
“Balıkçılık…”

Şimdilerde yasak da kalktığına göre…

Sen taze taze ye diye balığını
Geçimini sağlayan onlarcası,
Çıktı limandan uykundayken sen…
Ve ‘vre bismillah’ dedi…

Elbette her çıkışta yüzünü güldürmez,
Balık radarlarında görünse de,
Balığı teknene alabilmek de tam bir kısmet işidir.
İstavrite niyet edersin sardalya çıkar…
Kasa kasa balıkla döneceğim dersin, bir poyraza bakar…
Nasipten öte köy yok anlayacağınız…
Bunu en iyi bilenlerdir balıkçılar…

Sezon da gelmişken ufak bi hatırlatma yapmak istiyorum…
Denizler sizlere emanet…

Öyle lafıgüzaf değil…
Cidden sizlere emanet!
İçtiğiniz sigara, yediğiniz yemeklerin kapları, tüketilen suların
şişeleri ve daha niceleri…
Torunlarımız da güzel güzel balık tüketebilsinler diye…
Denizlere dalabilsinler diye..
Denizleri temiz tutmak sizlerin görevi!...
Ekmek teknelerinizi nasıl temiz tutuyorsanız,
Tekneleriniz hep yüzeyde kalabilsin diye denizleri de temiz
tutun, lütfen…

Bir doğasever içip sigarasını, izmaritini nasıl çorabına
sokuşturuyorsa,
Cadde de gezen elinde ki çöpü, çöp kutusu bulana dek nasıl
taşıyorsa,
Aynı özveri ve çok çok daha fazlası sizlere düşüyor…
Zira su hayattır!
Hayatsa sizlerin elinde…

Sonbaharın habercisi sizler,
Tezgahları doldurun
Kokuları yayın…
Ve,
Denizden babası çıksa yiyecek olanlar için…

Rast gele!

Son olarak;

Size yok artık diyebileceğiniz bir bilgi de vereyim.
Balıkçılıkta iş kazalarına bağlı ölümler, çatı ustalığından da,
elektrikçilikten de hatta ve hatta madencilikten de fazladır…
Bundan sebep, önce Allah’a, sonra birbirinize emanetsiniz…
Hee birde şeye, Poseidon’a…