Üzülmez Lavuarı TTK tarafından birkaç yıl önce özel sektörden "Milyon" lira ödenerek satın alındı, kısa süre sonra aynı TTK tarafından devre dışı bırakılıp, çürümeye terk edildi.
Haydaaaaaa!: 
"Bu olacak iş mi?" derken oldu da bitti bile…
Genel Maden İşçileri Sendikası'nın, özellikle "Üzülmez" denince ilk akla gelen isimler olan GMİS Genel Eğitim ve Teşkilatlandırma Sekreteri Tayfun Demir ile GMİS Üzülmez Şube Başkanı Sefer Karakabak'ın sürekli ve ısrarlı mücadelesi sonunda Lavuar'ın bakım, onarım ve yenilenme çalışmaları başlatıldı, TTK'nın teknik ekibi harıl gürül çalışıyor,  Üzülmez Lavuarı yeniden devreye alınacak.
Peki, bunca zarar ziyanın sorumlusu kim olacak? 
Devletin çar-çur olan parası, heba edilen yetim hakkı, madencinin boşa giden alın terinin hesabını kim verecek?
GMİS Üzülmez Şube Başkanı Sefer Karakabak'ın beyanına göre, Üzülmez Lavuarı'nın kurum dışında yenilenmesi 60-70 milyon lirayı bulacakken, Sendika'nın devreye girmesiyle kurum kendi olanakları ile onda bir maliyetle 6-7 milyon liraya sağlanmış olacak.
* * * * * * * 
Üzülmez Lavuarı'nın devre dışı bırakılması ile ilgili vahim hatayı gerek Kanal z ekranlarından, gerek Yeni Adım Gazetesi'nden defaatle gündeme getirdim.

 Bu işin nemenem bir uygulama olduğunu TTK Üzülmez Müessese Müdürlüğü yetkililerine sormuştum. 
"Ne yapalım, Genel Müdürlüğü'nün tararrufu…" dediler.
Şimdi o tasarruf ortadan kalktığı için Üzülmez Lavuarı yeniden üretim zincirindeki yerini almış olacak.
GMİS yönetimini ve Üzülmez Şubesi'ni kurumun malına mülküne sahip çıkıp, böylesine vahim bir yanlışlığı önledikleri için kutluyoruz. 
Ne var ki bu acayip Lavuar hikayesinin bir de finali olması gerekiyor. 
Bu işin bir hesap soranı ile bir de hesap vereni olmayacak mı?

Erhan ÇAKMAK