Nasıl heyecan dolular. Dile kolay aileye erkek evlat geliyor. Herkesin yüzünde kocaman bir gülümseme! Bir dik duruş akıllarınca erkek oldu baba, soy edecek devam… Davullar zurnalar eksik doğduğu gün… Gelin bir el üstündeki sormayın. Sanki belirleyen cinsiyeti gelin… Kayınvalide şıngırdatıyor kolundaki bilezikleri gururla takarken altını toruna. Baba mı? Oooo sırtını sıvazlayan sıvazlayana… Boru mu bu erkek oldu baba… Gel zaman git zaman büyüdü mü bizim ki az biraz. Kesildi mi çükü, cümle alem duydu, attı göbeği… Nasıl el üstünde nasıl, her isteği oldu… Çünkü şimdi tam erkek oldu. Acıktı mı geldi yemeği önüne, yattı mı örtüldü üstü sessiz olundu açılmasındı uykusu, sarhoş mu geldi sakince içirildi kahvesi denildi paşam dinlen sen, çalışmak mı istemedi yedi hazır parasını ailenin… Anlayacağınız sıfır sorumluluk, sıfır beceri, sıfır empati… Böyle böyle yetişti bencil ve acımasız varlıklar…
El avuca sığmayan bu çocuğu bide evlendirmek istediler haliyle evlenince düzelir mantığıyla… Ne kadar tanıdık geliyor değil mi? Özneler, olaylar, ilerleyişler değişir elbet. Sağlıksız evlilikler… Sağlıksız ilişkiler… Temeli hep bu ve bunun gibi sorumluluk verilmeyen, el üstünde tutulanlar.. . Ve akabinde mutsuz kadınlar. Ah benim can kadınlar!
Kimi mecburi evlilik, kimi aile baskısından kaçma, sevdiğini sanmak da var tabi böylelerine evet demenin sebeplerinde. Başta herkese güzel geliyordur eminim. Sorun zaten sonrası hele ki birde çocuk oldu mu? Sahi neden zora sokarsın ki kadını? ‘BİTTİ’ ‘nin neresi anlaşılır değil? Ne bu ısrar, tehdit… Korkup evet deyince her şey güllük gülistanlık mı olacak? Yoksa çevrenize karşı vasıf mı sizin için kadın? Karısı bıraktı gitti, sevgilisi çok bile dayandı, kim uğraşır ki bununla, sorumluluk bilmez, alkolü eksik etmez, kumardan kafası kalkmaz, iki güzel kelam bilmez, ailesine değer vermez, saygı mı kim kaybetmiş ki o bulsun, kendine hayrı yok kime olacak başka… Bu laflarla mı anılmak istemezsiniz beyler? Hırsınız bundan mı?
Neden rahat bırakmıyorsunuz kadınları? Mutlu edemedim, başkası da etmesin mi sizin derdiniz! Tapumuzu aldınız da haberimiz mi yok!? Yolun sonu aynı olsa dahi, aynı yollardan gitmek istemiyoruz belki! Siz deniz kokusu almak isterken, biz yeşilliğe doyalım istiyoruz… Neden hayatı zindan edelim ki birbirimize, deniz fobimiz varken hemde… Dünyaları karşımıza alacakken sizin için, dünyayı serseniz umurumuzda olmadığını görmek mi dokunuyor gururunuza? Kahkahalarla karşılayan, işvesi cilvesi bitmeyen kadınlarken, bizleri buzdolabına çevirip şimdi ise Güneş’i avuçlarımıza koysanız içimizi aynı derecede ısıtamayacağınızı anlamanız mı kahrediyor sizi? İstenmemek mi acıtıyor canınızı, yazık… İstenmeyecek hale getiren sizlerken halbuki. Sadece bitsin istiyor kadınlar, gelmişken yolun sonu…
Bitirmemek için daha ne kadar çirkinleşeceksiniz? Siz erkekler neden her şeyi mahveden taraf olup, mahvedilmiş şeyi ortalıktan kaldırmak isteyen kadına yük olursunuz! Adam gibi gitmeyi bilmez misiniz? Kaçımız daha kadın sığınma evlerine gideceğiz, kaçımız daha baba evine sığınacağız, kaçımız daha sığınacak yeri olmayıp hiç olmayacaklara sığınmak zorunda kalacağız? Kaçımız daha öleceğiz? Söyleyin de bilelim. Boşanmak için bile sizin keyfinizi mi bekleyelim? Adam olmakla erkek olmayı ne zaman öğrenecek siniz? Ne zaman boşanırken dimdik durabilecek ve varsa çocuklarınız, annesine geçte olsa gereken saygıyı gösterecek siniz? Sizde hiç hata olmayabilir, 4/4 ‘lük siz olun, tamam ona da kabul… O zaman yine koşa koşa boşanmanız gerekmez mi? Sizde ki bu hırs kendinizle olan bitiremediğiniz savaştan üzgünüm. Kendini seven ve sayan bir adam bu rezilliği asla yapmaz.
Sebebi ne olursa olsun, adam olan ;
Kadına rızası dışında dokunmaz,
Kadına el kaldırmaz
Kadını aşağılamaz
Kadını tehdit etmez
Kadını korkutmaz
Kadını çocuklarıyla vurmaz
Kadını boğmaz
Kadını öldürmez
Ya siz! ‘ Ben el kaldırmam, ben sesimi yükseltmem, ben üzerime düşen vazifeleri yerine getiririm.’ diyen erkekler. Alt komşunuz eşini döverken, kahvede ki arkadaşınız gelinliğiyle girdi kefeniyle çıkar bu evden naraları atarken, uyuşturucu ve alkole para bulup evini maddi manevi ihmal edenlere selam verip, ortamlarınıza dahil ederken… Asıl suçlu sizsiniz!
Üzgünüm ama adam olan;
Kadını döven erkeğe selam vermez,
Kadını öldürmekle tehdit edenle aynı masada oturmaz
Kadını çocuklarından uzaklaştıran erkeğe saygı duymaz
Kadını mal gibi gören kişileri arkadaş edinmez
Kadını öldüren erkeğe… karşılık gelecek kelimeleri bulamadım…
Dediğim gibi adam olan bunları yapmaz! Ve siz can kadınlar ADAM’lara denk gelin ortalıkta erkeğim diye dolananlara inat…
Son olarak düşünüyorum da şu 2 kelimeyi (BOŞ OL) 3 kez söyleyen biz kadınlar olsaydık!!! Ne ütopik geldi kulağa dimi… 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’müz kutlu olsun. Hep çiçek açın. Çokça gülün. Fazlasıyla sevin.