CHP’de Bahçelievler tartışması bitti, tüm listeler kongreye odaklandı…
Bu kongre, ya da bu seçim kimse için “çantada keklik” değil…
CHP Merkez İlçe Kongresi’ni Süleyman Kurt’un sarı listesi de, Sevgi Alay’ın beyaz listesi de, Ebru Uzun’un kırmızı listesi de kazanabilir.
Halil Furat’ın mavi listesinde henüz aday belli olmadığı için yorum yapılamıyor.
Mesela Süleyman Kurt…
Terakki Mahallesi’nde tek başına seçim kazanan bir isim..
Niyeti varsa neden olmasın !..
Diğer listelerden bağımsız hareket eden sarı listeler birkaç yerde seçim kazandı.
İttifaklar gelişebilir.
Bu kongrenin kaderini “listeler arası” ittifakların belirleyeceği anlaşılıyor.
Kimse kendine pek fazla güvenmesin, üstelik kimse kerameti kendinden de bilmesin.
Siyasette her an herşey olabilir.
Vefasızlıkların bedeli de ödenebilir.
Anlayacağınız…
Bu seçim “çantada keklik” değil…
Ayşe, Fatma olmaz da,
Süleyman olur…
CHP toz-duman !..
Ortalık bir karıştı, bir düzeldi !..
Ancak sular durulmuyor…
Varsa yoksa Merkez İlçe Kongresi…
Merkez İlçe Başkanı kim olacak ?..
Şu anda iki bayan aday çekişiyor…
Sevgi Alay ve Ebru Uzun…
Elbette bayanlara büyük saygımız var, üstelik onların siyaset basamaklarında yer almasını da istiyoruz ama, CHP Zonguldak Merkez İlçe Başkanlığı için mutlak bir kural gibi algılanması, CHP siyasetini zorlaştırıyor.
Kanun değil, nizam değil…
Mutlaka bayan aday veya bayan başkan olması şart mı?..
Ayşe olmaz, Fatma olmaz da, Süleyman olur.
CHP'yi aday bulmakta alternatifi olmayan bir parti gibi göstermek, herşeyden önce bu partinin Zonguldak politiklarına zarar verir.
" İki bayan adayımız var, üçüncüsü yok" derseniz eğer, ikiden fazla aday bile çıkaramayan CHP'nin vay haline !..
Siyasette vefa var mı?..
Aslında bu soruyu "Siyasetçide vefa var mı?" şeklinde sormak gerekiyor.
Siyasetin ne suçu var?..
Elbette, "vefa" ile bozayı birbirine karıştırmayan siyasetçilerimiz çoktur ama, kerameti kendinden menkul siyasetçilerimiz de az değil galiba…
" Hafıza-i beşer nisyan ile malüldür" diye boşuna söylememişler.
Bu sözün özeti şudur :
İnsanoğlu çabuk unutur…
Hem de çok çabuk…
Bu durum bazı siyasetçiler için çok daha geçerlidir.
Bu tür siyasetçiler için bir "güvercin hikayesi" anlatılır...
Derler ki :
" Bazı siyasetçiler güvercinler gibidir. Seçimden önce elimizden yemlenirler, seçimden sonra üstümüzü-başımızı kirletirler."
Böyle siyasetçilerden uzak durmakta fayda var.