ÇATES'i gündemden düşürme çabaları var mı ?..
Bu konuda rivayet muhteliftir…
Bunu önümüzdeki günlerde daha iyi anlamış olacağız.
Ancak birtakım "soğutma" ve "gündem değiştirme" çabaları var gibi görünüyor.
Umarız, ÇATES çalışanları büyük bir vefasızlık ve duyarsızlık örneği ile karşı karşıya kalmaz.
***
Bunu hepimiz biliyoruz…
ÇATES'in "çözümü" Ankara'dadır.
ÇATES'in çözümü, kurumun hem revizyona girip, hem de üretime devam etmesinin mümkün olduğu yönündeki gerekçenin iyi anlatılması halinde Sayın Cumhurbaşkanımızın "üretime devam" yönündeki iradesine bağlıdır.
Ancak, Zonguldak'ın sesinin, Ankara'dan yeterince duyulabilmesi için öncelikle bir "mahalle baskısı", yani ciddi bir kamuoyu oluşması gerekiyor.
Peki, bu mahalle baskısını kim oluşturacak?..
Elbette TES-İş Sendikası başta olmak üzere, milletvekilleri, siyasi parti temsilcileri, STK temsilcileri, sendikalar ve basın-yayın kuruluşları sadece ÇATES ve çalışanları adına değil, tüm Zonguldak adına bu yönde güçlü ve etkin bir kamuoyu oluşturmak durumundadır.
Bu bir keyfiyet değil, ilimiz adına üzerimize düşen çok önemli bir sorumluluk olarak görülmelidir.
Yeni Adım Gazetesi ve Kanal Z Televizyonu bu konuda görevini yapmanın vicdan huzuru içinde bulunmakla birlikte, ÇATES ve çalışanlarının yanında olmaya devam edecektir.
***
ÇATES'te üretimin durdurulmasının ardından Kanal Z Televizyonu'nda tarafımdan hazırlanıp sunulan SAHNE-İ SİYASET programında çok önemli bir tartışma platformu oluştu.
Programa telefonla katılan CHP 22. Dönem Zonguldak Milletvekili Harun Akın, " ÇATES'in Zonguldak'ın son kalesi olduğuna" vurgu yaparak, ses getiren bir konuşma yaptı.
Yine programa telefonla katılan ilimiz özel sektör madenciliğinin önde gelen isimlerinden Alalattin Kurnaz, çok önemli bir tespitte bulunup, " Bu işi Köksal Toptan çözer" diyerek, çözüm için doğru adresi göstermiş oldu.
İnsanoğlu çabuk unutur…
Harun Akın'ın sözleri hafızalara kazındı mı, Alalattin Kurnaz'ın önerisi üzerine Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu Üyesi, TBMM eski Başkanı Köksal Toptan'a müracaat edildi mi?..
Bunları bilemiyoruz.
Bildiğimiz bir şey var.
ÇATES'te var bir çözüm...
Bu çözüm Ankara'dadır.
***
Bizim çocukluk ve gençlik yıllarımız Çatalağzı'nda geçti.
ÇATES'in "külü" vardı, başka bir "zararı" yoktu.
ÇATES'in en çok etki alanında bulunan Yaka Mahallesi'nde, kiraz ağaçları, erik ağaçları, incir ağaçları sebil gibi meyve verirdi.
Yüzü ÇATES'e bakan dağların yamaçlarındaki bahçelerde çeşit çeşit sebzeler, mısır ve buğday yetişirdi.
ÇATES'in külleri, fidanlara, ağaçlara, bahçelere, havaya, toprağa ve suya dokunmamıştı...
***
ÇATES'te yaklaşık 500 işçi çalışıyor…
Kimsenin umurunda olmasa bile, bizim umurumuzdadır.
Her gün, her saat, her dakika "ekmek kaygısı" yaşamak kolay değildir çünkü…
Sürecin hızlandırılması gerekiyor.
TES-İŞ Sendikası'nın bir yandan Ankara'da Sayın Cumhurbaşkanımıza ulaşmaya çalışırken, bir yandan da ÇATES üst yönetiminin santralda baca gazı arıtma sistemini bir an önce tesis etmesi için görüşmeler yapması bekleniyor.
Devletin kuralına herkes, her kurum uymak zorundadır.
Üstelik, ÇATES'teki üretim faaliyeti nedeniyle devletten milyonlarca liralık teşvik aldığı ifade edilen bir şirketin, yükümlülüğünü bir an önce yerine getirmesi de gerekiyor.
***
O halde çözüm bellidir…
Bir yandan devletin öngördüğü baca gazı arıtma sistemini kurmaya başlarken, bir yandan da "üretime devam edilmesi" için Ankara'nın onayını almak…
Gündem soğutma çalışmalarının hızlandığı bir sırada, " çözüm" yolunda daha hızlı adımlar atılması gerekmiyor mu?..
(Erhan ÇAKMAK)