Hayatımızda sürekli olan, bize sıradan gelen, bazen farkında bile olmadığız şeylerin değerini onları kaybettiğimiz de anlarız. Canımız yanar, pişmanlık duyarız ama çoğu zaman yapacak bir şey yoktur. İş işten geçmiştir, kaybedensindir ve ağlamak boşadır.
Değerini bilmek gerekir annenin, babanın. Sizi karşılıksız seven, sizin için gerçekten ağlayan, dara düştüğünüzde en hızlıca yanınıza koşmak isteyenler onlardır. Genelde en çok değeri bilinmeyenler de onlardır. Hala sahipseniz bol bol vakit geçirin. Tokalaşmayı bırakın, sarılın. Hayat olağan akışıyla devam ederse muhtemelen sizden önce ölecekler. Öpecek eliniz, gidecek bayramınız ve sizi onlar kadar sevecek kimse kalmayacak.
Değerini bilmek gerekir zamanın. Ortalama bir insan ömrü seksen yıl diyelim. İlk yirmi senesi zaten ailenin güdümünde sen ne olduğunu anlamadan geçiyor. Son yirmi senesi hastane, postane ve öbür tarafa hazırlıklarla geçiyor. Arada kalan bir kırk seneniz var. Onun da yarısını uyuduğumuzu düşünürsek, aslında hepi topu yaşayacağımız yirmi sene.
Değerini bilmek gerekir sağlığın. En çok kaybedilince değeri anlaşılanların başında gelir. Nereniz acıyorsa canınız orasıdır. Elimizden geldiğince sahip çıkmamız, koruyup kollamamız gerekir. Düzenli beslenmek, düzenli uyumak, spor yapmak ve uzuvları korumak; fazla uçup, kaçmamak, tehlikeden uzak durmak gerekir.
Değerini bilmek gerekir yalnızlığın. İnsan en çok yalnızken büyür. Kendine yatırımı en çok yalnızken yapabilir. Yalnız zamanlarınızı iyi değerlendirmeniz gerekir. Özgürsünüzdür, başınıza buyruksunuzdur, tüm vakit sizindir ve istediğiniz her şeyi yapabilirsiniz.
Değerini bilmek gerekir gençliğin. Bir daha genç, güzel ve enerjik olamayacaksınız. Hala vaktiniz varsa tadını çıkartın. Bir daha göremeyecekmişsiniz, yaşayamayacakmışsınız gibi sonuna kadar içinize çekin tüm güzellikleri.
Değerini bilmek gerekir dostların. Beraberken her şeyi unuttuğunuz, derin muhabbetler yapabildiğiniz, boş muhabbetler yapabildiğiniz, sizi ölürseniz de kalırsanız da satmayacak, iyi insanların değerini bilmek gerekir. Özellikle yaşadığımız bu çağda, insanların hızla yalnızlaştığı bu dönemde hiç kimse bir dostunu kaybedebilecek kadar zengin değildir.
Değerini bilmek gerekir nefesin. Geçenlerde izlediğim “Human” belgeselinde Afganistan da iç savaş devam ederken; karısına, kızına gözlerinin önünde tecavüz edilip öldürülen bir adam vardı. Adam bir şekilde o ortamdan kaçıp kurtulmuş, aralarında Türkiye’nin de bulunduğu sekiz, on ülkede bir dönem kaçak mülteci olarak yaşamış ve yakalanıp sınır dışı edilmiş. Adam diyor ki “Ben gittiğim ülkelerden hiçbir şey istemedim; ev istemedim, yemek istemedim. Sadece nefes almak istedim. Benim bir insan olarak bu dünyada nefes almaya hakkım yok mu?” Biz de o adamın yerinde olabilirdik. Huzurlu şekilde alabildiğimiz her nefesin de kıymetini bilmemiz gerekir.
Son olarak değerini bilmek gerekir kendinin. Dünyada sekiz milyar insan var ama senden sadece bir tane var. Başka da yok. Sen bilmezsen değerini, herkes bilir ederini!
Siz siz olun sahip olduklarınızın değerini bilin.
Sevdiğim söz: “Bilemedim kıymetini, kadrini. Hata benim, günah benim, suç benim.” – Neşet Ertaş
Konu hakkındaki düşüncelerinizi aşağıdaki e-mail adresine veya instagram hesabına yazabilirsiniz. Diğer görüş ve önerileriniz için de yazabilirsiniz.
e-mail: [email protected]
İnstagram: b.bulut09