Hafıza-i beşer nisyan ile malüldür, diye bir söz var…
Kısaca, “insanoğlu çabuk unutur” anlamına geliyor.
Deprem gerçeğini çok çabuk unuttuğumuz gibi…
Daha önce yaşadığımız binlerce can kaybına, yerle bir olan binalara ve yürek yakan deprem hikayelerine rağmen “unutmak” hastalığından kurtulamıyoruz.
Ne var ki, deprem kendini hatırlatıyor.
Yine can kayıpları, yine yürek yakan deprem hikayeleri…
***
Ülkemiz deprem kuşağı üzerinde…
Bu yüzden “depremi unutmadan” yaşamayı öğrenmek zorundayız.
Bunun kuralları var…
1- Deprem uzmanlarının uyarılarını ciddiye ve dikkate almak
2- Deprem yönetmeliğini noksansız uygulamak, bina inşaat teknolojilerini deprem yönetmeliğine uygun hale getirmek, çarpık kentleşmeden vazgeçip, kentsel dönüşümleri “yatay şehirleşme” üzerinden gerçekleştirmek
3- Olası bir deprem anında ne yapılması gerektiğini vazgeçilmez bir “hayat dersi” olarak öğrenip benimsemek
4- İlimizde de örnekleri görüldüğü gibi heyelan bölgelerine inşaat ruhsatı verilmesine engel olup, sorumlularını yargı huzuruna çıkarmak
***
Mevcut bilgilerimize göre İzmir depreminde 62 can kaybımız ve 940 yaralımız var.
Devletimiz tüm birimleri ile arama-kurtarma çalışmalarına devam ediyor, can kurtarmak için iğneyle kuyu kazar gibi özenli çalışmalar yapılıyor, bir yandan da yaralar sarılmaya başlıyor.
Zonguldak’tan İzmir’e başsağlığı ve geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz.
Allah, İzmir’i korusun, bir daha göstermesin.
Allah, devletimize ve milletimize zeval vermesin.