Zonguldak’ta hayal ettiklerimizin hepsi gerçekleşti mi?
Bu konuda tabii ki birçok yatırımın durmasına, tasarruf tedbirlerinin hayata geçmesi nedenolmuştur.
Her kurumda birçok tasarrufu gördük, yaşadık.
Tasarruf tedbirlerindeki on sayfa tutan maddeler dizisinde neler yok ki?
Tasarruf tedbiri demek, ne demek?
Kamu, kurum ve kuruluşların çalışmaması demek.
Yerel yönetimlerin durması demek.
Bir de tabii ki bizim içimizi acıtan durum; günlük gazetelere abone olunmaması bunun tasarruf
tedbirlerinin içinde yer alması oldu.
Kim bunu akıl ettiyse, öne sürdüyse yerel olarak içimizi acıttı.
Bizler bu durumu en üst düzeydeki yetkililere ve ilgililere ilettik.
Hata olduğunu herkesin kabul etmesi de bizler adına sevindirici ve memnuniyet verici bir durum.
Hala daha sonlandırabildik mi?
Tasarruf tedbirleri içinde çıkartabildik mi?
Çıkartamadık.Hala duruyor.
Ak Parti’nin bugün için ekonomiden sorumlu genel başkan yardımcısı Nihat Zeybekçi,
geçmiş dönemin büyükşehir belediye başkanı ve bakanlık yapmış çok tecrübeli bir isim.
Bizlere söz verdi.
‘’Bu ibare çıkartılacak’’ sözlerini Zonguldak’ta aldık.
Hem de tüm iş insanlarının olduğu büyük bir salonda.
Ama hala daha ilerleme sağlanamadı.
Bizlere söz verildi, sözlerin tutulmasını bekliyoruz.
Ayrıca aynı durumu CHP Genel başkan yardımcısı ekonomiden sorumlu Yalçın Kartepe, Zonguldak’tayken
yaşadık.
Aynı durumu kendisine sorduk.Cevaplar aynıydı.
Tasarruf tedbiri olabilir ama kamu çalışmalarının verimli olması, harcamaların daha yararlı ve faydalı
kullanılmasının üzerinde durdu.
‘’Gazetelere abone olunmamasının ise demokrasiye vurulmuş bir darbedir’’ sözleri ise yerindeydi.
Ama sonuç alıcı değildi.Sayın Genel başkan yardımcısına dedik ki;
Günlük gazetelere abone olunmamasını nasıl değerlendiriyorsunuz?Bu konuda CHP’li yerel
yönetimlere, başkanlara bir tavsiyeniz var mı?
Bu sorunun içi çok da dolmadı.CHP’de bu konuda sınıfta kalıyor. Çok da açık ve net olamıyor.
Daha yapıcı, radikal ve açık cevaplar verilmeli, vermeli düşüncesindeyiz.
Sonuç olarak tasarruf tedbirleri devam ederken günlük gazetelere abone olunmamalı
şerhini de güçlü olarak yerel basında hissediyoruz.
Bu tasarruf tedbirlerini bir şekilde kaldırma ve devamlılık adına mücadelemiz sürüyor.
Bu durumun bizlere layık görülmesini de esefle karşılıyoruz.
Siyasilerden bu durumunbir an önce kaldırılmasını ivedilikle talep ediyoruz.
2025 yılında bu durumla artık karşılaşmak istemiyoruz.
Ne hayal ettik? Ne gerçeklerle karşılaştık?
Gerçekten yaygın basın bir şekilde bu durumları atlatabilir.
Ama yerel basın için bu durum çok da kolay değil.
Onun için yerel basın her türlü ayrıcalıklı tutulmalıdır.
Hayallerimiz sönmesin, gerçeklerle yüzleşelim.
Verilen sözlerin de tutulmasını bekleyelim.
Sözlerini tutmayanların da sözlerini tutmasını sağlayalım.
Hayallerimiz.Gerçekler.Beklentilerimiz pek çok.
Bu yönden 2024 yılında hayal kırıklığına uğrarken yerel seçimlerdeki heyecanı yerel basına
Yansıtamazken ve yerel öncelikle sahip çıkılması gerekirken
bizler neden üvey evlat muamelesi görüyoruz?
Hem de hiç hak etmediğimiz halde.
Tamam mesleğimiz içinde zararlı bazı maddeler(!) yok mu?
Var.
Her meslekte olduğu gibi bunları da tabii ki temizleyeceğiz.
Hatta arıtma tesisinde temizleyeceğiz ama tekrar sisteme angaje etmeyeceğiz.
Artıma tesisinin havuzunda tutacağız. Bu garantiyi verebiliriz.
Yerel olmadan ne olur? Hiçbir şey.
Yerel basın, yaygın basının da başlangıcıdır, anahtarıdır. Bunu da kimse unutmasın.
Bizler her daim gerçekten çok meşakkatle çalışıyoruz.
Bununla birlikte maalesef ayakta kalma adına geçmişten bugüne hep zorluklarla, sorun ve
sıkıntılarla karşılaşıyoruz.
İnşallah bunları da aşacağız.
Dördüncü güç olmamızın adı içeriği dolu konsun. Konulmalı.
Hayallerimizin gerçekleşmesi dileği, sözlerinde tutulması ve yerine gelmesi temennisi ile..
Şimdilik nokta.