Mukadder Yalçın ile yeni tanıştım.
Nam-ı diğer MUKO…
Sahne-i siyasette, özellikle CHP siyaset kulislerinde adını çok duydum, yakın çevresinden onun nasıl fenomen bir siyasetçi olduğunu çok işittim ama, yakından tanımak fırsatını yeni buldum.
Önceki akşam müşterek arkadaşlarımızla birlikte bir süre sohbet ettik…
MUKO'yu tanımak, ya da nasıl bir siyasetçi olduğunu anlamak için öyle uzun süre beklemeye gerek yok…
5 dakika sohbet etmek yeterli oluyor…
Özü, sözü bir, sözünü esirgemeyen, cesur, mücadeleci, düzgün konuşan, meramını düzgün anlatabilen, cesur yürekli bir kadın siyasetçi…
***
Mukadder Yalçın, ilk önemli sınavını CHP'nin kongre sürecinde verdi. Yanında durduğu insanlara güç kattı, güç kazandırdı.
Son olarak CHP Merkez İlçe Kadın Kolları Kongresi'nde sıkışkırılmış bir zamanda ve sıkıştırılmış bir mekanda kongre yapılmasına ve mevcut İl Kadın Kolları Başkanı Merve Kır'ın, şu anda görevde olmanın bütün avantajlarını kullanmasına rağmen, Mukadder Yalçın'ın destek verdiği Selma Yıldırım, sadece 7 oy ile seçim kaybetti. Bir başka deyişle 7 oy daha alsaydı, seçimi kazanmış olacaktı.
Bu büyük bir başarıdır, üstelik Mukadder Yalçın'ın başarısıdır.
***
Sohbet "siyaset" üstüne…
MUKO'nun derdi, kimseyle kavga etmek, parti içinde tartışma ortamı oluşturmak, aynı kulvarda yürüdüğü insanlarla çekişmeye girmek falan değil…
Aksine, büyük bir gururla taşıdığı CHP rozetini aslına rücu ettirmek, yani bir nevi "elitler" ya da "seçkinler" partisi olarak tanımlanan CHP'nin, bu imajdan bir an önce sıyrılarak, tabanın sesini, parti örgütlerinin sesini dinleyen, tabanın ve parti örgütlerinin yönetimlere etkin olarak katılmasını sağlayan, CHP yönetimlerini halkla bütünleştiren bir konuma getirmek üzere mücadele ediyor.
Elbette yalnız değil…
Etrafındaki partililer çığ gibi büyüyor, taban hareketi kartopu misali yuvarlandıkça büyüyüp güçleniyor, Mukadder Yalçın'ın elit siyasetine son verecek taban hareketi, CHP'de gençlerin, kadınların, parti örgütlerinin ve parti tabanının tutunacağı son derece sağlam ve güçlü bir el haline geliyor.
CHP içindeki "elit siyasetin" temsilcilerinden Merve Kır bundan rahatsızlık duyabilir.
CHP içinde bir nevi "parti ağalığı" kurmak, ya da bu düzeni sürdürmek isteyenler bundan rahatsız olabilir.
Yine CHP içinde "küçük olsun benim olsun" mantığı ile parti örgütlerini ve tabanı hiçe sayan siyaset münafıkları da bundan rahatsızlık duyabilir.
Ancak Mukadder Yalçın hızlı geliyor, taban hareketi elit kalelerini sarsıyor, CHP parti örgütlerinden, Cumhuriyetin kuruluşunda harcı bulunan ve "halkın partisi" olduğunu ismine dahil ederek teyit eden bir siyasi partinin, aslına rücu etmesi, tabanını, yani varlık sebebini unutmaması yönünde mücadele eden fenomen bir siyasetçinin, CHP'ye güç katacağı fikri yayıldıkça yayılıyor.
Mukadder Yalçın, fincancı katırlarını ürkütmüş olsa da, CHP'nin gerçek sahiplerinden, yani tabandan, yani parti örgütlerinden büyük destek görüyor.
Tabandan gelen bu güçlü desteğin, anında delegelere de yansıması kuvvetle muhtemeldir.
Delegeler üyeleri, yani tabanı temsil eder.
Delegelerin sorumluluğu tabanın sesini yönetimlere taşımak değil mi zaten...