Denk gelmişsinizdir illa,
Mekana bi aile gidiyor,
Yer yok diye kavgaya tutuşuyorlar.
Kavga ettikleri adam da savcımıymış!
Al başına bela!
Gönderiyor jandarmayı mekana…
Toplatıyor bunları…
Bla bla bla…
Medyada koca başlık ‘savcıya yer yok’ dediler diye savcı mekancıları toplattı…
Yani ilk etapta medyaya bu şekilde haber giriliyor…
Bir nevi itibar suikasti…
Sonra kamera görüntüleri servis ediliyor, bir bakıyorsun mekancılar ve çalışanlar zannımca savcı olduğunu bilmedikleri, yada bilselerde umurlarında olmadığını düşünüyorum, yanında eşi ve bebeği varken insanların üzerine yürüyorlar…
Hatta çocuk bile darbe alıyor…
Aklımı kaybedeceğim…
Şaka gibi ülkeyiz gerçekten…
Ne oldu bu millete böyle?
Adamlar,
Savcının üzerine yürüdüler…
Şiddet uyguladılar…
Savcının çocuğunu düşürdüler…
Siz şimdi naneyi yemediniz mi?
Boru mu bu?
Savcı! Savcı!
Normal sıradan vatandaş mı sandınız?
Kendinizle bir mi tuttunuz!
…
Görün işte memleketin geldiği hali görün…
İnsanlarda olan korkusuzluğu görün…
Yaralanmanın ve ölmenin ne kadar basite indiğini görün…
Hadi şimdi bu mekandakiler savcıya çattı da hak ettikleri hukukla karşılaşacaklar…
Peki ya bizler?
Yolda yürürken, mekandayken, bakkaldan dönerken, hasta muayene ederken, ambulans kullanırken, trafikte ilerlerken ruh hastalarıyla karşılaşınca aynı hukukla tanışabilecek miyiz?
Yoksa bize;
Üzerinde ne vardı?
Saat kaçtı?
Alkollü müydün?
Suratsız mıydın? Gibi soruları sormaya devam mı edeceksiniz?
Velev ki ettiniz,
Savcı beye de sordunuz mu mesela?
Ben savcıyım diyerek egolu konuştunuz mu?
Mekancılara sesinizi yükselttiniz mi?
Ortamı gerdiniz mi?
Alkol alıp mı gittiniz?
Bu soruları sorabildiniz mi?
Sormayı geçtim, olması gerektiği gibi, aklınıza bile gel(e)memiştir…
Derdim savcı yermek değil haşa,
Olması gereken adalet savcı beye uygulanacak, hepimiz bunda hem fikiriz!
Ben artık bu adaletin herkese eşit uygulanmasını istiyorum!
Ne zaman olur bilmiyorum…
Bildiğim tek şey;
Hak ettikleri cezayı alırlar diye umut ederek…
Sokaktaki her ruh hastası, savcıya, hakime ve avukata denk gelsin diye dua eder olduğumuz…
