Bundan tam bir buçuk ay önce.
On ocak yoğunluğunda günlerden Pazartesi .
Sayın Valimiz Mustafa Tutulmaz’ ın yıllık basın değerlendirmesinde Ferdi ile birlikteydik.
Yan yana oturduk.
Sohbet ettik.
Aynı gün akşam AA ofisinde çalışırken.
Seçkin arkadaşımızın bana haber vermesi ile hastaneye apar topar kaldırılan meslektaşımızın beyin kanaması geçirdiğini öğrenmiştik.
AA muhabiri Gökhan Yılmaz,arkadaşımızın izinli olmasına rağmen o gün büroya tesadüfen gitmesi ile.
Ferdi’ nin rahatsızlandığını görmesi.
En büyük yaşam şansıydı.
Hemen yapılan anında müdahale .
Zamana karşın yarış.
Hastaneye getirilmesi.
Acilde müdahale .
Tedavi süreci.
Peş peşe film çekimleri.
Ve yoğun bakım ünitesinde zorda olsa yer bulunması.
Tüm meslektaşlarımız olarak başında beklememiz.
Nöroloji hocamız Süreyya Eken, hem Beyin cerrahi hocamız Ayhan Önk’ ün o gece orada olması.
Bizler içinde çok büyük şanstı.
Hepsinden geceyarısı aldığımız bilgiler.
İçimizi biraz ferahlatmıştı.
Tabi ki tedirgin bekleyişimiz sürüyordu.
O geceyarısı acil önünde bekleyen ailesine ve tüm meslektaşlarımıza genel durumu açıklamıştım.
Tedavi sürüyor.
Bekleyeceğiz.
İnşallah iyi haberleri alırız.
Doktorlarımız yoğun ilgileniyor,diyerek süreci takip etmeye başlamıştık.
Ondan sonra ki günler hemen her gün hocalardan bilgileri aldık.
Sağolsunlar.
Çok ilgilendiler.
Hem yüz yüze, telefon veya mesaj ile bilgileri alıyorduk.
Günler, haftalar geçiyor.
Düzelme emareleri çok yüksekti.
Konuşmaya başlamıştı.
Tepki veriyordu.
Sağ tarafında ki hissizlik devam ediyordu.
Süreyya hocamın dediği gibi.
Önümüzde inşallah çok uzun bir süre var.
Her şey daha iyi olacak.
Yoğun bakım tedavisi hassasiyetle sürüyordu.
Ailesi ile bilgi paylaşıyorduk.
Gruplarımızdan tüm meslektaşlarımızı bilgilendiriyorduk.
Her geçen gün durum iyiye gidiyordu.
Çok yoğun bir tedavi programı uygulandı.
Başarılı sonuçlar alınıyordu.
Beyin cerrahiye gerek kalmadan.
Nöroloji ile tedavimiz devam ediyordu.
Servise çıkma günü gelmişti.
Hatta erteleyerek.
En sonunda çıkartalım dedik.
Çıktık.
İlk gün iyiydi.
Fakat daha sonra. aynı gün gece yarısı mide ile ilgili büyük sorun yaşadık.
Metabolizma sorunları.
Anında müdahaleler.
O gece çok ama çok zorlu geçmişti.
Müdahale hemen yapılması.
Alanında uzman iki hocamızın o akşam olması.
Gene büyük şansımızdı.
Ve tekrar yoğun bakıma kaldırılması
Tabi ki bu arada başka hastalıklarımızda ortaya çıkıyordu.
Yeniden yoğun bakıma dönüş.
Ve tedavi tekrar başlama.
Ve giden süreç.
Biraz daha yoğun bakım tedavisi.
En sonunda geçtiğimiz hafta servise aldık.
Hele şükür dedik.
Ve tabi ki ziyaretçi yasağını da koyduk.
Bizler de çok kısa süreli.
Fazla konuşturmadan.
Sadece bir isteği olup olmadığını soruyorduk.
Ferdi servise çıktıktan sonra meslektaşlarımız tedavi süreci ile ilgili, Başkanım hızlı iyileşmesi için GATA ile görüşelim mi?
Fizik tedavi orada devam etsin mi?
Önerisini getirmişlerdi.
Oradan yardım alalım mı?
Sevk edelim mi?
Artık bunları düşünmeye başlamıştık.
Önümüzde herkes bir yıl var derken.
Bizler onun altı ayda tam normale nasıl döndürürüz uğraşıyorduk.
Düşünüyorduk.
Böyle bir durumda yol alırken.
Günlerden Cuma Ferdi’ yi ziyaret etmiştim.
Birkaç meslektaşımda ziyarette yer almıştı.
O gün onu son görüşümüzmüş.
Konuştuk.
Kısa ama bizleri görünce çok mutlu olmuştu.
Hep yanında çok değerli ve kıymetli annesi ve ablası yer alıyordu.
O gün son kez dokunmuştum.
Ve tabi ki pazartesi geceyarısı sabaha karşın yaşanan ani kalp krizi.
Ve hayata döndürme adına hastanemizin çok değerli hocamız Şenol Yavuz, tam bir saat kalp masajı yapması.
Yoğun uğraşılar.
Ve sabaha karşın 4.36 vefat etmesi.
Sabaha 05. 00 de Seçkin Kırarslan arkadaşımız bana haber vermesi.
Vashap’ dan yazması.
Benimde tesadüf uyanık olmam.
Resmen bir şokun şoku.
Hemen Seçkin’i aradım.
Abi hastaneye geçiyorum.
Sana da bilgi vereceğim.
Gökhan, Duygu Batu,Gürkay, birkaç gazeteci daha orada olduğunu söyledi.
Peşine Cüneyt aradı..
Tabi ki hepimiz şoktaydık.
Ne olduğunu anlamaya çalışıyorduk.
Ama işin gerçeği Ferdi’yi kaybetmiştik.
Yarım saat kendime gelemedim.
Bu arada hastane ile görüşmeleri sürdürüyorduk.
Kafamdan ne yapacağımız düşünmeye başlamıştım.
Kendime geldikten sonra ise hemen sabahın karanlığında hastane morguna geldim.
Ailesi oradaydı.
Meslektaşlarımız.
Kendimizi toparlayarak önce başsağlığı.
Sonra yapacağımız işlere karar verdik.
Gökhan Yılmaz, Gürkay Gündoğan, Seçkin Kırarslan ve ben olmak üzere.
Mezar yeri.
Hastanedeki işlemler.
Yıkanması..
Kefen.
Ve mezar yeri için Belediye başkanımız Dr. Ömer Selim Alan’ ı aradım.
Sağolsun.
Sabah 07. 00 de olsa telefonuma cevap verdi.
Kendisi ile mezar yeri konusunda görüştüm.
Hem başsağlığı diledi.
Hem de özel kalem müdürü Buğra’nın her konu ile ilgileneceğini belirtmesi.
Bizler içinde önemli ve değerliydi.
Mezar için Seçkin arkadaşımızla birlikte.
Önce Asri mezarlığa gittik.
Orada ki görevliye alarak mezar yerine baktık.
Keşif yaptık.
Sonra işlemleri yaptık.
Aileye gerekli bilgileri verdik.
Acılık caminde öğlen namazı yapacağımız program.
Şehri dışında gelecekler için.
Özellikle Anadolu Ajansı genel müdürlüğü, Sakarya ve Bursa bölge müdürlüğü , Karabük, Bartın ve çevre illerden gelecek müdürlerimiz önemliydi.
Anadolu Ajansı ailesi çok güçlü bir şekilde Zonguldak’ta cenazede yer aldı.
Hem hastaneden alınmasında, evinde ki törende, cemiyette ki programda , camide ve mezarlıkta hepsinde gün boyu önemle yer aldılar.
Anadolu Ajansı ailesinden, Türkiye Haberleri yayın yönetmeni Zekeriya Kaya, Yurt haberleri editörü Muharrem Sakallı, Bursa’ dan gelen bizim de üyemiz bölge müdürü Erdinç Aksoy, Zonguldak’ın bağlı bulunduğu Sakarya Bölge müdürü Yücel Velioğlu, , Bartın sorumlusu Selim Bostancı, Karabük sorumlusu Ahmet Özler ve katılan tüm muhabirlere hepsine yürekten teşekkür ediyorum.
Cenaze törenine Zonguldak Valisi Mustafa Tutulmaz, İl Emniyet Müdürü Ahmet Metin Turanlı, Belediye Başkanı Ömer Selim Alan, Rektör Prof. Dr. Mustafa Çufalı, TTK Genel Müdürü kazım Eroğlu, siyasi partilerin il başkanları , meclis üyeler, meslektaşlarımız, üyelerimiz , mesai arkadaşları ve siyasi parti il başkanları katıldı
O gün o kadar çok arayanımız oldu ki, telefonlarımız hiç susmadı. Pek çok da mesaj aldık.
Hepsi sağolsunlar.
Yoğun bir cenaze programı yaptık.
Hastaneden alınması,
Orada başhekimimize Doktor Hasan Tosun’a çok teşekkür ediyorum.
Orada bir tören düzenledik..
Daha sonra evinin önünde helallik.
ZGC de tören ve anma.
ZGC de ki tören ve anma programı da çok yoğun katılım oldu.
Tüm basın camiası bir aradaydık.
Bizler her zaman bir araya gelebiliriz.
Gelmeliyiz..
ZGC de bu camianın çatı örgütüdür.
Öyle olmaya devam edecektir.
O günkü programda bir tek cami programında ikindi namazı sonrası yapılacak tören erkene alındı.
Onu da il dışından gelen Anadolu Ajansı ailesi istedi.
Saygı duyduk.
Çünkü dönecek isimler vardı.
Sayın Valimiz sağolsun.
Hemen geldi.
Acılık caminde cenaze namazını kıldık.
Sonra defin için yeni asri mezarlığa gittik..
Orada çok yoğun bir katılımla .
İl Emniyet Müdürümüz Ahmet Metin Turanlı’ nın da yer alması bizler için değerliydi.
Ferdi arkadaşımızı son yolculuğuna uğurladık.
Biricik Kızı Asel mezarına koyduğu çiçekler bizler için hepimiz için gerçekten çok duygusaldı.
Sözün bittiği noktadaydık.
Çok üzgündük.
Çok.
Devam edersek
Yazımızı ZGC de ki törende okuduğumuz mesaj ile bitirelim.
Ferdi Akıllı, seni unutmayacağız,hiç unutmayacağız.
Kıymetli arkadaşlar, kıymetli meslektaşlarım.
Bir süre önce çalıştığı ofisinde haber yazarken beyin kanaması geçiren meslektaşımız, Anadolu Ajansı Zonguldak Büro Sorumlusu Ferdi Akıllı 43 gün süren yaşam savaşını kaybetti.
Ecel sevgili kardeşimizi 42 yaşında, hayatının baharında mesleğini icra ederken yakaladı. Yaklaşık 15 yıldır Zonguldak gündemini takip eden, gece gündüz demeden halkın haber alma özgürlüğü için mücadele eden kardeşimizi bugün sonsuzluğa uğurluyoruz.
Ferdi Akıllı, Zonguldak’ın unutmayacağı, hep hatırlayacağı isimler arasında yer alacak.
Ferdi kardeşimiz gece gündüz demeden, her koşulda halka haber ulaştırmak için mücadele etti. Yoğun iş temposu, gece ve gündüz demeden devam eden koşuşturmacalar, uykusuzluk, açlık...
Yeri geldi kendisinden feda etti, yeri geldi ailesine zaman ayıramadı, bazen günlerce uykusuz kaldı, çoğu zaman her basın mensubunun başına geldiği gibi hedef oldu. Ancak her zorluğa rağmen muhabirliğin hakkını Zonguldak’ta verebilecek sayılı çalışanlar arasında yer aldı.
Anadolu Ajansı’nı ve devletini Zonguldak’ta en iyi şekilde temsil etmek için canını dişine taktı.
Hayatı boyunca sırtından ayırmadığı, haber ekipmanlarının yer aldığı çantası, boynunda fotoğraf makinesi ile her an sahada olan meslek şehitlerimiz arasında yerini alan kardeşimizi asla unutmayacağız.
Gazipaşa Caddesi’ndeki yürüyüşü, habere ve haberciliğe olan aşkı hep hatıralarımızda yer alacak.
Sohbetlerimizde hayatındaki hayallerini anlatırken hep kızından bahsederdi. Kızını okutmak, onu en iyi şekilde eğitmek istediğini ifade ederdi. Ondan bize geriye emanet olarak 10 yaşındaki kızı Asel kaldı.
Bazen kelimeler kefaretsiz kalıyor, sözcükler boğazınıza düğümleniyor. Güle güle güzel kardeşim, yolun açık olsun. Seni asla unutmayacağız.
Ajans muhabirliğinin her evresinde yer alan Meslek Şehidimiz Ferdi Akıllı kardeşimize Allah’tan rahmet diliyorum. Mekanı cennet olsun .
Ferdi Akıllı kardeşimize varsa haklarımızı helal ediyoruz. Amin (C.Ö )
Bugünlük nokta….