Zonguldak tarihinin en büyük kasırgasını yaşadı.
İlimizin tümü etkilendi ancak en çok etkilenen en çok zarar gören bölgemiz Ereğli ilçemiz oldu.
Ereğli büyük bir afet yaşadı
Afet zamanı siyaset olmaz
Acılar birdir çünkü
Dev dalgalar sahilleri parçaladı
2 tane gemi liman içinde battı, paramparça oldu
Çok sayıda gemi müdettabatı hayatını kaybetti
Kendilerine Allah'tan rahmet diliyorum.
Tabirimi hoş görün ancak "Ereğli kasırgada adeta pert oldu" desem yeridir.
Ve devlet gerekeni yaparak tüm imkanlarını seferber etti
Devletimiz Ereğli'yi afet bölgesi ilan etti
İçişleri Bakanın Ali Yerlikaya aynı gün gece saatlerinde Ereğli'ye gelerek sabaha kadar afet bölgesinde inceleme yaptı.
Selden ve fırtınadan etkilenen yerleri ziyaret etti, esnaflarla görüştü.
Devletin ilgili bakanlıkları tarafından Ereğli esnafı için faizsiz ve geri ödemesi çok uzun vadeli olan kredi imkanları sunuldu.
Ha keza AK Parti Zonguldak Milletvekili Saffet Bozkurt felaketin başından sonuna kadar oradan hiç ayrılmadı. Ereğli halkının yanında oldu. Zararın tanzimi için hükümet nezdende gerekli girişimlerde bulundu.
Diğer milletvekileri Muammer Avcı ve Ahmet Çolakoğlu olsun, Eylem Ertuğrul ve Deniz Yavuzyılmaz olsun Ereğli'nin hep yanında oldular.
Kısacası Afet anında kimse siyaset yapmadı
Herkes birbirini yarasını kapamak için uğraştı.
Ve en son olarak ise AK Parti İl Başkanı Mustafa Çağlayan ile birlikte; AK Parti'den Zonguldak Belediye Başkanı Selim Alan, Kozlu Belediye Başkanı Ali Bektaş ve Kilimli Belediye Başkanı Kamil Altun felaketin en çok etkilediği Ereğli'yi ziyaret ettiler.
CHP'li olduğuna bakılmadan Ereğli Belediye Başkanı Halil Posbıyık'ı ziyaret ettiler. Ardından da Alaplı Belediye Başkanı Nuri Tekin'i ziyaret ettiler. Selden ve kasırgadan etkilenen bölgeleri ziyaret ettiler.
Ereğli ve Alaplı'nın acısına ortak oldular.
İşte bu manzara var ya
siyasette özlene tablodur
Afet zamanı siyaset olmaz,
Afetin eleştirisi olmaz,
Afet olağanüstü bir durumdur çünkü.
Ben öncelikle Ereğli Belediye Başkanı Halil Posbıyık nezdinde tüm Ereğli halkına geçmiş olsun diliyorum.
Ve tabiki Ereğli ve Alaplı'yı ziyaret eden AK Parti İl Başkanı Mustafa Çağlayan, Zonguldak Belediye Başkanı Selim Alan, Kozlu Belediye Başkanı Ali Bektaş ve Kilimli Belediye Başkanı Kamil Altun'a kamuoyu adına örnek davranhışları ve duyarlılıkları nedeniyle teşekkür ediyorum.
**
MİLLETLERİN VE MEDENİYETLERİN MİMARI DA ÖĞRETMENLERDİR
Bugün; 24 Kasım Öğretmenler günü
Allah-u Teala’nın ilk emri okudur, ilk yarattığı da kalemdir. Kalem o andan itibaren kıyamete kadar olacak her şeyi yazmakla emir olunmuştur.
Aklı kalemden, kalemi ahlaktan, ahlakı ilimden, ilmi imandan ayrı görmek, ayrı düşünmek çok zor, hatta imkansızdır. Kalemsiz kelam yetim, kelamsız kalem yitiktir.
Peygamber Efendimiz bir hadisinde, ilim ve alimleri sevenlere katiyen günah yazılmayacağını buyurmuştur. Bizim inanışımızda, alimin ölümüyle alemin ölümü bir tutulmuştur. İlim ve hikmet sahibi, alim ve arif şahsiyetli büyüklerimiz tarihin her döneminde milletimizin yüz akları olmuş, Türk-İslam aleminin mümtaz karakterleri olarak anılmışlar ve saygı görmüşlerdir.
“Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum” sözüyle, “ilim Çin’de de olsa gidip alınız” öğüdü maddi ve manevi temellerimizin nasıl bir iradi ve fikri cevherle zenginleştirildiğinin somut ve yalın göstergesidir.
Öğrenmek kalp sefasıdır, öğretmek ise kadir ve kabiliyet sefaretidir. Ruhu büyük olanların, yaşadığı dönemlere sığmayıp çağlar üstüne sıçrayanların mutlaka rahle-i tedrisinden geçtikleri bir öğretmenleri, bir büyükleri, dağ gibi arkalarında duran bir hocaları vardır ve bu durum kaçınılmaz bir hayat gerçeğidir. Tarihin mimarı tek tek insanlardan mürekkep milletler, milletlerin ve medeniyetlerin mimarı da öğretmenlerdir. Öğretmen cehaletin avcısı, ümitlerimizin kamçısı, öğrenme susuzluğumuzun pınarı, kendimizi ve çevremizi tanıma arayışımızın rehber pırıltısıdır. Öğretmen de gönülleri buluşturan, geleceğimizin hamurunu yoğuran ön yüzümüz, öncü kaşiflerimizdir. Öğretmen, gerçekte ona yakın olanları ve öğrencilerini doyuran, teselli eden, ileriye dönük dağınık ve başıboş hareketlerine çeki düzen verip programlayan, seven, sevdiren, güzeli gösteren, iyiyi öğreten, akıl ve ahlak uyumunu temin edip hayatla birleştiren yüksek misyonun unvanıdır.
ÖĞRETMEN HER İNSANA ÇÖLDEKİ MEMBA SUYUDUR
İnsan ilişkilerinin sevgi ve dayanışmaya dayalı kaynaklarının kuruyup maddi esaslara doğru süratle kaydığı günümüzde, öğretmenlerimizin öğrencilerine yakın ilgi ve alakası Allah’ın müstesna bir hediyesidir. Öğretmeni sevmek insanın kendisini sevmesidir. Öğretmen her insana çöldeki memba suyudur. Ruh safiyeti ve derinliği kazanmanın ilk yolu sınıflarda parlayan müşfik ve muhterem aydınlık simalarla mümkündür. Akla koyulan ambargolar, zihne iliştirilen yaptırımlar eş zamanlı olarak serbest düşünceyi kısıtlamanın yanında insanları da önyargıların kalıplarına hapsetmektedir.
Mutlu ve huzurlu, kaygı ve korkudan sıyrılmış, geçim derdini yenmiş, sosyal ve ekonomik refaha erişmiş bir öğretmen Türk milletimizin en kudretli gücüdür. Bu güç Türk ve Türkiye Yüzyılının koordinatlarını çizecek, gelecek nesilleri yetiştirecektir. Öğretmenin hayatı Türklüğün yekpare kimliğidir. Kutlu geçmişimizi nurlu bir geleceğe taşıyan, Türk insanının has çizgilerini tek tek tespit edip ortaya çıkartan, çıkmasına doğrudan hizmet eden öğretmenlerimizdir. 24 Kasım 1928 tarihinde yayımlanan “Millet Mektepleri Talimatnamesi” gereğince, ülkemizin her köşesinde Millet Mektepleri açılarak, yeni harflerle okuma-yazma seferberliği başlatılmış, Gazi Mustafa Kemal Atatürk de bu çalışmalara "Millet Mektepleri Başöğretmeni” sıfatıyla katılmıştır. Vefat eden öğretmenlerimize Cenab-ı Allah’tan rahmet, emekli öğretmenlerimize sağlıklı ömür diliyorum. Görevlerini sürdüren öğretmenlerimize başarılar diliyorum. Tüm öğretmenlerimizin 24 Kasım Öğretmenler Günü’nü kutluyor, sevgi ve saygılarımı sunuyorum.