CHP Merkez İlçe Kongresi düpedüz "olay" oldu…
Böyle bir kongre süreci görülmemiştir.
Bu süreçte CHP'nin ilimizdeki geleceği, kaybedilen belediye seçiminden ders çıkarılması, partiyi kimlerin temsil edeceği tartışılıp, önümüzdeki yerel ve genel seçimlere hazırlık süreci olarak görülmesi gerekirken, konu bilinçli olarak " Harun Akın - Deniz Yavuzyılmaz kavgasına" dönüştürülmek istendi.
Kongre politikaları Harun Akın ve Deniz Yavuz Yılmaz üzerinden şekillendirilmeye çalışılıyor.
Bu durum, "CHP'nin hayrına" bir durum değil aslında…
***
Bu süreç, siyasetçiler kadar, basın mensupları tarafından da dikkatle izlendiği için, iki lafın birinde "CHP" konuşuluyor.
Birkaç gün önce, bir sohbet sırasında yine CHP konuşulurken, Kanal Z'de programcı arkadaşımız Murat Altay şöyle bir soru sordu...
" Abi, ben, Harun Akın'ın milletvekilliği dönemini çok iyi hatırlamıyorum. Milletvekilliği döneminde neler yaptı, söyler misin?"
Hani, " Neler yapmadı ki !" diyecektim ama, öne çıkanları saymaya çalıştım.
1- İlimizin birinci ve en önemli sorunu olan mülkiyet sorununun çözümü için TBMM'ye yasa teklifi veren ilk Zonguldak Milletvekili…
2- O sırada yaklaşık 6 bin kişinin çalıştığı rödövans işletmelerinin kapatılmasına ilişkin Danıştay kararı olmasına rağmen, geceyarısı Ak Parti'li Enerji Bakanı'nı arayıp durumun ciddiyetini anlatan ve konuyu TBMM KİT Komisyonu'na taşıyarak, bu işletmelerin kapatılmasını, dolayısı ile aileleri ile birlikte 20-25 bin kişinin ekmeğinden olmasını önleyen Zonguldak Milletvekili…
3- ERDEMİR'in özelleştirilmesi sırasında yabancı şirkete (MİTTAL) satışını önleyip, OYAK'ta kalmasını sağlayan Zonguldak Milletvekili…
4- Kilimli ve Kozlu'nun ilçe yapılması yönünde yasa teklifi veren ilk Zonguldak Milletvekili…
Daha çok fazlası olsa da, bu kadar yeter herhalde…
***
Harun Akın ilk milletvekili adayı olduğu dönemde söylemleri ile Zonguldak siyasetinin tozunu atıyordu.
Yeni Adım Gazetesi'ne yeni başlamış, birkaç ay sonra da Genel Yayın Yönetmeni olarak görev almıştım.
Ümit Bozkurt, Yusuf Yılmaz, Recai Yıldırım, Şenol Kahveci bu olaya tanıktır.
Seçimlere 4-5 ay kalmıştı...
57. Hükümette Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı olarak görev yapan Zeki Çakan o sırada seçim çalışmaları için Zonguldak'a gelmişti…
Zeki Çakan, beni, Ümit Bozkurt'un İstasyon Caddesi'ndeki mağazasına davet etti.
Masada Yeni Adım Gazetesi, manşette Harun Akın'ın açıklaması vardı.
Belli ki, aynı sayfada kendisiyle ilgili haber rutin olarak verildiği için öfkelenmişti.
Manşeti gösterip, " Bu haber neden manşet..?" diye sordu.
"Manşetlik haberi, manşet yapıyoruz efendim.." diye yanıtladım.
Epeyce söylenmişti, doğrusu " Enerji Bakanı" olduğu için pek fazla sesim çıkamamıştı.
Zeki Çakan'ı severim, sayarım…
Zeki Çakan da, bu memleketin yetiştirdiği ve bu memlekete hizmet eden en önemli siyasetçilerden biridir kuşkusuz…
20 yıl önce meydana gelmiş bir olayı anlatmamızın bir nedeni var…
Harun Akın, 20 yıl önce neyse, şimdi de aynı Harun Akın…
Aynı siyaset heyecanı, aynı hizmet coşkusunu yüreğinde eksiltmeyen bir isim…
İkidir CHP Genel Merkezi'nde "sabaha yakın" operasyonları ile adaylığı engellenmesine karşın, hala siyaset heyecanını kaybetmeyişi herhalde az rastlanan bir durumdur.
Öyle olduğu halde, bir merkez ilçe başkanlığı kongresinde bile, Harun Akın'ın "ilk hedef" haline getirilip, bu minval üzere politika üretilmeye kalkışılması, Sayın Akın'ın gölgesinin bile bazı çevreleri ürküttüğünü göstermiyor mu?..
Önder Sav'ın CHP Genel Sekreteri olduğu dönemde, Ankara'dan gelip, Zonguldak Belediye Başkanlığna aday adayı olan birisi, kendisiyle TV programına çıkmadan önce aynen şöyle söylemişti…
" Benim adaylık beklentim falan yok, beni Ankara'dan Harun Akın'ın adaylığını önlemek için gönderdiler."
***
CHP Merkez İlçe Kongresi'ne 20 gün kaldı…
En azından bu sürenin "normalleşme" yani kongrenin normal mecrasına dönmesi süreci olarak değerlendirilmesi gerekiyor.
Harun Akın, Ebru Uzun'u, Deniz Yavuzyılmaz'da Sevgi Alay'ı destekleyebilir.
Tek liste olmadıkça kongrenin tarafları vardır, herkes partiyi en iyi temsil edeceğini düşündüğü adaydan yana tavır alabilir.
Önemli olan kongre sürecinde aynı partinin çatısı altında bulunan insanların birbirlerinin yüzüne bakamayacak sözler söylemeyip, kongreden sonra kolkola, omuz omuza yürümeleri gerektiğinin bilincinde olunmasıdır.
O halde Harun Akın üzerinden siyaset üretmekten vazgeçmekte fayda var.
Herkes kendi fikirleri ile kendi siyasetini üretse CHP için de iyi olacak.