Bir gün Almancı bi dostumla sohbet ederken
“Almanya da ölmek üzere olan ya da ölen Müslüman’a saygı var. İmam getirebilmiştik hastane odasına ölmek üzereyken hastamız,
Türkiye’de asla izin vermezler Müslümanlığa karşılar ya bi kere “ demişti…
‘Hayır’ dedim ‘Ondan değil’…
“Almanya’da isteyen, her dine mensup din görevlisi getirebilir hastaneye pek ala;
Lakin Türkiye’de olmaz çünkü ölüm kabul edilmiyor ki” demiştim.

Aynı Türk kişisi;
Alman hastanesinde ölüm haberi alsa sükûnetle karşılar, karşılamayan paket edilir çünkü bilir.
Türk hastanesinde ölüm haberi alsa aynen böyle yoğun bakım basar, bağırır, çağırır işte…
Sanırım bahsedeceğim konuyu az çok tahmin ettiniz…

‘Yoğun bakım basan aile’
 

Babaları ölünce tabi hak görmüşler ‘yoğun bakım basmayı’ kendilerine.
Vedalaşmaları gerekliymiş…
Bağıra, çağıra…
Kalp kırarak…
Hep ‘ahhh, vahhh’ ederek.
 
Hep merak etmişimdir biliyor musunuz? Neden ölüm kabullenilmez? Bu şoku bağırarak, zarar vererek atlatmak istemek nasıl bir psikolojidir diye?

Cehaletten başka bir şey değil…
Birde şey, cezası yok ya, gözünüz korkmuyor bir kere… Ondan bu kural kaide bilmezliğiniz!
Aslında, yemişim insan haklarına müdahaleyi deyip ömür boyu men edeceksin sağlık hizmetinden, bak bakalım aynı tepkileri verebiliyorlar mı?
Neyse;
Adabı muaşeretten uzak! Saygısızsınız! Hem ölene, hem ona emek veren sağlık çalışanlarına, hem diğer sedyede yatanlara ve onların ailelerine…
Yazık…
Birde farklı bi kesim var, bunlar;
Hem evlerine alıp, bakmaz!
Alanı da maaşı ve yardımı olmadan kabul etmez!

İki kelam etmez, sevdiği şeyleri yapmaz, gezdirmez etmez, sevdiğini söylemez, hissettirmez, şefkatten uzak durur…
Ama gel gör ki öledursun hastası…
En seven, en bakan, en özel çocuğu oluverir.
Biz sağlık çalışanları zaten anlarız. En seveni, en merhametlisi, en yanında olanı kim? Ona saygısından içine içine ağlar ve yanar… Anlarız ve biliriz ki ne güzel evlat…
Demem o ki
Bağırdığınızda, kavga çıkardığınızda, duvar yumrukladığınızda, sağlık çalışanı dövdüğünüzde EN ÇOK SİZ ÜZÜLMÜŞ OLMUYORSUNUZ!
Şovunuzu mezar yaptırırken gösterin!
Mermerci pazarlığında!
Ölenin hayrına yapacağınız sevaplarda!
Teşekkürler!