Tüm sosyal mecralar ilişki koçu dolu…
Yok kadın dediğin şöyle olacak,
Erkek dediğinse şöyle…
Yok erkeği etkilemenin 10 kuralı…
Kadını ise şunları yaparak bağlarsın…
Dişil enerjini yönet!
Eril enerjini yükselt!
 Heyy! Kendinize gelin yahu! 

Bütün ilişkiler işletme yönetir gibi kural kaide içerisinde…
Hep bi taktiksel davranışlar…
 
*Şöyle davran, böyle konuş, duruşun şu olsun…
Hayır arkadaşlar en önemlisi kahkahanızı bile durduran insanlardan uzak durmanız ve kendiniz gibi davranmanız! Sakın kalıplara girmeyin…
*İstemeyi bil, eril dediğin verir, dişil dediğin alır…
En tilt olduğum konu!
Burada kendi görüşümü yazmak istemiyorum fakat şu paragrafı beyninize kazıyın isterim!
 “-Kadın talep ediyor, erkek harcıyorsa; kadın arzulamıyor, erkek saftır!
-Kadın talep etmiyor, erkek harcamak istiyorsa; aşk!
-Kadın talep etmiyor hatta harcıyor, erkek harcamıyorsa; kadın seviyor, erkek sevmiyor!
-Kadın talep ediyor, adam harcamıyorsa; kadın çakal, erkekse kurt!
 Velhasıl kelam…
-İkiside harcıyor ama ikiside talep etmiyorsa bu aşkın en güzel tonu oluyor…”
 Demem o ki doğru kişiyse talep edilmez…
Doğru kişi zaten hisseder, bilir ve yapar…
Doğru kişiyse zaten harcanır…
Para da, zaman da, duygu da…
Doğru olmayanlarla vakit kaybetmeyin anlayacağınız…
 *Her zaman müsait olma, hayır de, uzak dur, şu tarzda konuş…
Neden? Ne demek ‘her an ona uyumlanma sakın’ direktifleriniz! Bu durum neden karşı tarafı basit görmenize neden olmaya başladı bana bi anlatır mısınız? Zira insan sevdiğine her zaman müsait olmaz mıydı?
Hiçbir erkeği yada kadını duyduklarınızla, size belirtilen şekillerle kendinize aşık edemezsiniz arkadaşlar ne yapıyorsunuz siz!
Kendinize gelin!
Tekrar ediyorum kendinizi saçma sapan kalıplara sokmayın lütfen…
Doğru kişiyi bulmadan kendinizi de heba etmeyin…
Böylesi durumlara denk geldikçe midem bulanıyor zira…
 *Geçen kafede genç bir kız hemen açmayayım da telefon başında onun aramasını beklediğimi düşünmesin dedi!
Şok oldum!
Varsın düşünsün ne olacak, dile getir hatta…
 Bir başkası, sabah-akşam onu düşünüyorum. İyi mi, mutlu mu, tok mu, uykulu mu? Kendimi durduramıyorum, aşk böyle bir şey mi derken, dakikalar sonra partneri geldi. 
Bir an dedim ki bahsettiği çocuk bu değil herhalde, öyle soğuk davrandı ki? Çocuğun arkasından, bayılıyorum, ölüyorum buna ya diyor birde…

Gerçekten bu kadar mı duygu nankörüyüz ya!
Bırak düşünsün, bırak şımarsın, 
Sen duygunda dürüst müsün daha ne be kardeşim?
 İnsanoğlunun dürüst olmadığı konuların başında duyguları geliyor anlayacağınız…

Hal böyle olunca, birde bu devire uyarlanınca tek gecelik ilişkiler, duygusuz birliktelikler, heba olan duygular…
Sahi suç kimde?
Sürekli partner değiştirenlerde mi?
Yoksa bunun normalize edilmesinde mi?
Bu kadar mı değersiz bedenler ve duygular?...
Bir büyüğüm insan çocukken duygularını ifade edebilirse, büyüdüğünde hem ahlaklı hem dürüst olur ilişkilerinde derdi…
Bakın etrafınıza, ahlaksız görünenlere, duygu özürlüsüdürler…
Sadece kızdıkları zamanı anlarsınız…
Güzel ve özel duygularını ifade etmek istemezler…
“Seni seviyorum, 
Böyle davrandığın için çok kırıldım, 
Seni özledim,
Bu yaptığından dolayı ben çok üzüldüm, 
Seni düşünüyorum, 
Konuşmaya ihtiyacım var,
Sarılmanı istiyorum…”
Bla bla bla…
Asla bu cümleleri duyamazsınız!
Yapmayın!
Sağlıklı ilişkiler iletişimsiz olmaz!
Duygular gizlenerek hiç olmaz!
Olduğunu sandığınız şey günü kurtarmaktır…
Yolumuz ve yarınımız duygu nankörü insanlarla kesişmesin…
Çok amin…