Evet, Sevgili okuyucular pek kıymetli satır arası sırdaşlarım; malumunuz 2bin19’a veda edeceğiz, birkaç gün kaldı. Tarihi daha önceden yazmadığım farklı bir şekilde yazmak istedim. Belki de dilimize ayıp ettim ama bu sefer farklı olsun diye öyle yazıyorum; büyük bir hata ediyorsam da beni bu seferlik mazur görsünler. Bunu tüm yetkililerden önemle rica ediyorum.
Acısıyla tatlısıyla bir yılı daha geride bıraktık klişesine girmeyeceğim; merak etmeyin. Ama çok güzel umutlarla girmiştik bu yıla, gerçi her yıla hep aynı umutlarla girmemiz gerekmektedir de işte bizim UMUT dediklerimizi UNUT diye okuyan çoğunluk olunca; ne yazık ki durum böyle olmuyor. Bu böyle olmuyor diye de her şeyi bırakıp pes etmememiz gerekiyor tabii ki de. Mücadeleye, umut etmeye devam son nefesimizi verene kadar; bu böyle olmalı. Bazen yenik düşeceğiz, bazen kazanamayacağız eyvallah ama Nazım’ın da dediği gibi “ Sen yanmasan, ben yanmasam, biz yanmasak; nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa?” çalışmaya, mücadele etmeye devam o zaman; son ana kadar. Malum bizler her sabah ant içerek büyüdük; kurtuluşa dek mücadeleye devam. Bazen yorulacağız hatta kahrolacağız ama ben başaramazsam sen başaracaksın, sen yapamazsan o; mutlaka bizden biri başaracak. O yüzden umut etmeye devam etmek zorundayız, yoksa maviye hasret kalır karanlığa hapsoluruz.
Şimdi size klişe bir soru geliyor, hazır mısınız? Gelecek yıldan beklentileriniz nelerdir? Ünlülere sorarlar daha çok bu soruları da bizler cevaplarını magazin programlarında hatta yeri gelir haber yokluğunda ana haber bültenlerinde bile görürüz. Eee sizin var mı, beklentileriniz; ne dersiniz Sevgili Okuyucular? Yine önce sen söyle diyorsunuz, duymuyor değilim de bu sefer size kanmayacağım; ben konuşuyorum sonra sizden çıt çıkmıyor. Hadi bakalım söyleyin beklentilerinizi. Ünlülerin çoğunun fiks cevabını versenize siz de; çoğu kaşesini, cüzdanını, gelirini düşünür ama barış bekliyoruz derler ve geçerler. Tabii biz de barış bekliyoruz, istiyoruz; temennimiz de o zaten de kaşeleri es geçmemek lazım. Bu arada kaşe; sahneye çıkış fiyatları, dizilerindeki bölüm başı fiyatları olur ya hani, işte onun sektördeki adıdır. Bizim kaşemiz falan olmaz; bizim kaşemiz olsa olsa gönül rızası olur, tabii bir de akla mantığa uygunluk. Sonrası her türlü hallolur, gönüllülük esastır; her ne kadar bu dönemde pek kıymeti bilinmese de. Tamam, farkındayım konuyu biraz dağıttım hatta baya baya dağıttım; kusuruma bakmayın. Neyse ne diyorduk gelecek yıldaki beklentilerden bahsediyorduk. Valla ben öncelikle iyi bir yıl olmasını diliyorum, umarım her şey iyi olur; sevgisizliğin dayatıldığı coğrafyalara adalet, barış, huzur ve mutluluk hâkim olur da karanlıklar maviye dönüşür. Kişisel hedeflerimi soran olursa eğer, kafamda şekillendirdiğim bazı hedeflerim var tabii ama bunlardan bahsedip sizleri meşgul etmek istemiyorum. Bazen yarım kalıyor da ben üzülüyorum eyvallah da sizlere karşı mahcup olmak istemiyorum. Benden size tavsiye; sizler de belirleyin hedeflerinizi, hedef koymak önemlidir. Hayatına anlam katar, çoğu zaman üzse de hayata bağlar; sonunda da mutlu eder eğer hedeflerine ulaşabilirsen. Umarım başarılı olanlardan olursunuz.
Sanırım bugün biraz garip bir yazı yazdım. Garip derken konuyu mu yanlış işledim bilemedim; yazının gelişme bölümünde sonuca ulaştım ve şu an nasıl bir sonuç yazsam diye kıvranıyorum. ( Sanırım bir sonuç yolu buldum.) Bu arada böyle yaşadığı duyguları yazarken belirten pek kişi çıkmaz karşınıza diyeceğim de hemen ukala yaftası yemek istemiyorum. Ama siz yine de dediğimi bir düşünün derim ben; hadi görüşmek üzere.