Farkında mısınız bilmiyorum ama,
Tüm Türkiye hastalıktan kırılıyor!
Herkes ses kısıklığı, karın ağrısı, kusma, ateş, şiddetli kuru öksürük, bulantı, kas ağrıları ve olası takibi ishal ile uğraşıyor!...
Acil servisler bu şikayetlerle gelen hastalar ile dolup taşmış durumda!
“Gelene mi üzülürsün, çalışana mı?” ikilemine yine düştüm tahmin edersiniz ki…
Zira insanlar serumdan, iğneden medet umuyor…
Yarın ki mesaiye yetişebilmek için…
Bilirsiniz ki, Avrupa ‘da bu semptomlarda olanlar acile gitmiyor, gerek duymuyor!
Biliyor çünkü birkaç ilaç alsa, dinlense birkaç gün iyileşecek…
Haber veriyor iş yerine…
İyi değilim, dinleneceğim diye…
Bu kadar!...
İşten atılma derdi yok,
İşe gittiğinde mobbing yok,
Yarın iyileşip gel diyen yönetici yok,
2 güne gelmezse çıkışını verin diyen patron yok,
Bu boyna hasta oluyor diyen iş arkadaşı yok…
Kafa rahat tabi…
Hal böyle olunca,
Bizimkiler de ne yapsın…
Mecbur çalıyorlar Acil Servis ‘lerin kapısını…
Yoksa oda biliyor!
Kalp krizi geçirmedi, kolu kesilmedi, alerjik reaksiyon göstermedi, beyin kanaması yok, rakun gözlerle etrafa bakmıyor!!!
Ama işte…
İyileşmesi gerek,
İyileşemezse de rapor alması gerek!!!
Acil Servis ‘i serum taktırmalık yer görmeyin diyenler de belki anlar…
Keyfi gelenler hariç, ki o konuda hem fikirim sizlerle…
Sadece sabah ki sorumluluklarına mola veremeyen insanlar çok Türkiye ‘de…
Ondan bu Acil Servis sevdaları insanların!
Neyse, şu dile getirilmeyen salgına döneyim ben…
İnanır mısınız, birde şöyle bi durum oluyor,
Ohh kurtuldum, iyileştim diyorsunuz…
Hooppp başa dönüyor!
Bitmek bilmez bir kısır döngüde sanırsınız kendinizi!
Ve ne hikmetse Sağlık Bakanlığı ‘ndan ses seda yok…
Ses çıkarsa, önlem alması lazım…
Kendince en doğrusunu yapıyor zaar…
Yada ‘konuş’ denmedi, bilemedim…
Eski usül;
Kelle paçadan…
Sarımsaktan, sirkeden devam…
Sağlıklı günler dilerim efendim….