Kimi, 3 evladını ve Doğu Türkistan ‘dan evlat edindiği kız çocuğunu da alıp tatile gider… Ne hazin son ki böylesi güzel kalbi olanlar yanarak can verir!
Kimi, son çare bebeğimi atıyorum tutun diye feryat eder! Bu nasıl bir çaresizlik ki kaleme dahi dökemiyorum!
Kimi, son dakikalarında ailesini arayıp helallik ister! Düşüncesi bile nefesimi kesiyor!
Kimi, babasının bulabildiğin her şeyi kendine sar ve atla deyişini başka çaresi kalmadığından uygular! Ölüm için tercih yapmak zorunda kalır!
Kimi, filmlerde izlediği kız kaçırma sahnesini, canını kurtarmak için canlandırır! Çarşafları bağlayarak birbirine, ölümden kaçar adeta…
Kimi, 2 kuruş kazanma ve hayalleri uğruna açar o lanet otelin kapısını…
Ve…
İhmalkarlığın ve liyakatsizliğin sonucu hazin son!!!
Avrupa ‘nın Zart ülkesinin Zurt şehrinde…
Böylesi ölümler gören var mı?
Mümkünatı yok değil mi?
Zira sen kendini düşünmesen dahi seni senden çok düşünen devlet vardır!
Ne iş güvenliği kağıt da kalır!
Ne de denetimler haberli yapılır orada!
Önemli görülen şirketler ve patronlar değil!
Onları ayakta tutan vatandaştır zira!
Ortadoğu ‘nun Zart ülkesinin Zurt şehrinde ise;
Ölümler kadere bağlanır!
Allahtan korktuğunu söyleyenler kuldan daha çok korktuğu için,
Kul ne derse onu yapar!
Ve o kul tüm gücü elinde barındıranlardan oluşur!
Böylelikle yasalara uymasa dahi,
Emir geldiği zaman onay verir!
Sonra da namazını aksatmadan camiye koşar!
İnsanın kıymeti yoktur onların nezdinde,
Bir daha sevişir ortaya çıkarır bir can!
Allah verirse olur! Allah verirse büyür! Takdiri ilahidir!
Ortadoğu zihniyeti suçu kendinde asla bulmaz!
Hep bi ilahi güçtür olayların sebebi!
Ne güzel dünya be!!!
Farkında mısınız bilmem ama, bu ilahi güç nedense hep Ortadoğu ‘da acımasız olmuştur!
Hak edene hak ettiğini mi verir dersiniz?
NEYSE!
Sonuç olarak;
İstifa etmek ve suçunu kabul etmek;
Namuslu, erdemli ve şerefli insanlara has bi davranıştır!
Müslümanlarda pek bulunmaz anlayacağınız!
Gayrimüslimlerde ise fazlacadır bu erdemli, namuslu ve şerefli olmak!
*Makedonya Ulaştırma ve İletişim Bakanı Mile Janakieski gibi; tekne faciası sonucu hayatını kaybeden 15 turistin ardından etik sebepleri göz anına alarak istifa etmişti hani…
*Norveç Balıkçılık Bakanı Per Sandberg gibi; kız arkadaşıyla birlikte kendisine zimmetlediği cep telefonunu da yanına alarak İran ‘a tatile gidince istifa etmek zorunda kalmıştı haliyle…
*Japonya Ekonomi Bakanı Yoshio Hashiro gibi; nükleer santral kazası geçiren Fukuşima şehrine ‘Ölüm Kenti’ dediği için istifa etmesini hatırlayan vardır elbet…
*Almanya Federal Eğitim ve Araştırma Bakanı Annette Schavan gibi; doktora tezinde başka bir insanın görüşünü ve bilgisini kendi fikriymiş gibi kullandığı anlaşıldığından vermişti istifasını…
*İsveç Başbakan Yardımcısı Mona Sahlin gibi; devlet harcamaları için verilen kartla çikolata aldıktan sonra eleştirilerin hedefi sonrası istifa etmiş ve toblerone davası olarak zihinlere kazınmıştı…
*Kosta Rika Ulaştırma Bakanı Karla Gonzales gibi; bir köprünün çökmesiyle birlikte 54 kişinin yaşamını yitirmesi sonucu istifa etmişti…
*Letonya Başbakanı Valdis Dombrovskis gibi; bir alışveriş merkezinin çatısının çökmesi sonucu 54 kişi hayatını kaybedince sorumluluk alarak istifa etmişti…
Ve daha niceleri…
Peki ya bizlerde, tırnak ucu kadar sorumluluk hisseden var mı?
ALLAH KAHRETSİN SİZLERİ!
Müslüman olmayanlar cennete gidemeyecek demi!
İnancınız o yönde ya hani?!
Üzgünüm ama,
Sözde müslüman olan sizler cehennemin en dibinde olacaksınız!
Can veremeyin inşallah!!!
Son olarak;
6 Şubat Depremi, Soma Faciası, Çorlu tren kazası ve diğeleri…
Arpa boyu yol alamamışız…
YAZIKLAR OLSUN!
Ve hep bir ağızdan;
ALLAH KAHRETSİN SİZLERİ!
KATİLSİNİZ!